Ünlü tabloları canlandıran liseliler
Michaelangelo mezarinda ters döndü
Üstteki resimde 17. yüzyıldan kalma bir tablonun bir parçası var. Tabloda, bir kadın ölmüş ve etrafında yas tutan insanlar var. Alttaki resimde ise modern bir sınıfta geçen bir olayı görüyoruz. Bir öğrenci diğer bir öğrenciyi yere düşürerek, "ölmüş gibi yapıyor" ve diğer öğrenciler de bu duruma şaşırarak tepki veriyorlar. Bu iki resim bir araya getirilerek "ölmek gibi yapmak" eyleminin zaman içinde nasıl değiştiği gösterilmeye çalışılmış. Şaka, iki resimdeki sahne arasındaki benzerlik ve ironiye dayanıyor. Tabloda gerçek bir ölüm varken, modern sınıftaki "ölüm" sadece bir şaka. **İngilizce:** The top image is part of a painting from the 17th century. The painting shows a woman who has died and people mourning around her. The bottom image shows a modern classroom scene. A student has made another student "play dead" and the other students are reacting in surprise. These two images are put together to show how the act of "playing dead" has changed over time. The joke lies in the similarity and irony between the two scenes in the pictures. While the painting depicts a real death, the "death" in the modern classroom is just a joke.
Resimde üstte antik çağda insanlar, altta ise modern çağda insanlar var. Yukarıdaki resimde, antik çağda insanların giydiği kıyafetlerin bugünkü lise öğrencilerinin üniformasına benzetilmiş. Bu nedenle bu resim, "Antik çağda liseli öğrenciler nasıl giyinirmiş?" sorusuna cevap veriyor gibi görünüyor. Bu resimde antik çağda yaşayanların lise öğrencisi gibi giyinmiş olmalarıyla modern çağda lise öğrencilerinin giydiği kıyafetler arasındaki benzerlik ironik bir şekilde gösterilmiş.
Bu fotoğrafta, sol tarafta üç arkadaş, sağ tarafta ise bir kilise resmi bulunuyor. Üç arkadaştan biri, "Bak bu resimde 10 tane aziz var! Anlaşıldı mı, 10 tane!" diyor. Bu, azizlerin resimlerini göstererek arkadaşına şaka yaptığını gösteriyor. Görüntüdeki kişiler aziz olmasa da, arkadaş aziz olduklarını öne sürüyor. Bu şaka, "aziz" kavramını abartarak güldürüyor.
Fotoğraf, üstte bir resim, altta ise bir sınıfta öğrencilerin bu resme benzer şekilde poz verdiklerini gösteriyor. Resimde İsa'nın çarmıha gerilmesinden sonra mezara konulması tasvir ediliyor. Altta ise öğrenciler aynı sahneyi canlandırıyorlar ancak İsa'nın yerine, resimde İsa'nın ayaklarının dibinde görünen bir kadın karakteri canlandırıyorlar. Bu fotoğraftaki espri, öğrencilerin İsa'nın yerini bir kadınla değiştirerek, bir anlamda cinsiyet rollerini tersine çevirmiş olmalarına dayanıyor. Bu espri, hem İncil'deki hikayeye gönderme yapıyor, hem de günümüzde kadınların toplumsal konumuna ve cinsiyet rollerine dair bir yorum içeriyor. **Turkish Translation:** Fotoğraf, üstte bir resim, altta ise bir sınıfta öğrencilerin bu resme benzer şekilde poz verdiklerini gösteriyor. Resimde İsa'nın çarmıha gerilmesinden sonra mezara konulması tasvir ediliyor. Altta ise öğrenciler aynı sahneyi canlandırıyorlar ancak İsa'nın yerine, resimde İsa'nın ayaklarının dibinde görünen bir kadın karakteri canlandırıyorlar. Bu fotoğraftaki espri, öğrencilerin İsa'nın yerini bir kadınla değiştirerek, bir anlamda cinsiyet rollerini tersine çevirmiş olmalarına dayanıyor. Bu espri, hem İncil'deki hikayeye gönderme yapıyor, hem de günümüzde kadınların toplumsal konumuna ve cinsiyet rollerine dair bir yorum içeriyor.
Fotoğrafta, beyaz bir çarşaf giyen bir adamın diğer insanlara "Ben İsa'yım" der gibi bir poz verdiğini görüyoruz. Aynı anda alt tarafta İsa'nın resminin olduğu bir tablo var. Bu fotoğrafta, espri, "Ben İsa'yım" diyen adamın, İsa'nın resminin yanında yer alması ile sağlanıyor. İzleyici, İsa'nın resmine baktığında, bu adamı gerçek İsa ile karşılaştırıyor ve bu durum bir mizah yaratıyor. **Esprinin Türkçesi:** Fotoğraftaki adamın "Ben İsa'yım" der gibi bir poz vermesi ve altında gerçek İsa'nın resminin olması, izleyicide bir karşılaştırma ve dolayısıyla mizah yaratıyor.
Resimde, bir grup öğrenci sanat dersinde "Doğuş" adlı ünlü bir eseri canlandırıyor. Resimde, Meryem Ana, Hz. İsa ve diğer karakterler yer alıyor. Öğrenciler, orijinal eserdeki karakterlerin pozlarını ve kıyafetlerini taklit ediyorlar. Ancak, öğrencilerin kıyafetleri ve pozları oldukça komik bir şekilde uyarlanmış. Örneğin, Meryem Ana'nın rolünü üstlenen öğrenci modern bir kıyafet giymiş ve saçını modern bir şekilde şekillendirmiş. Hz. İsa'nın rolünü üstlenen öğrenci ise beyaz bir çarşafla sarılmış durumda. Bu durum, öğrencilerin eseri "Doğuş"u canlandırırken orijinal eserle dalga geçtikleri şeklinde bir yorum yaratıyor. **Joke:** Resimdeki öğrenciler "Doğuş" adlı eseri oldukça ilginç ve komik bir şekilde canlandırmışlar. Bu durum, öğrencilerin esere kendi bakış açılarını yansıttıklarını ve bunun da izleyiciyi güldüren bir sonuç ortaya çıkardığını gösteriyor.
Üstteki resimde, 19. yüzyıl Fransız ressamı Théodore Géricault'un "Medusa Salı" adlı ünlü tablosu yer alıyor. Tablo, 1816'da denizde battıktan sonra bir salda hayatta kalan denizcileri konu alıyor. Tablo, denizcilerin ıstırabını ve umutsuzluğunu gösteriyor. Alttaki resimde ise bir grup genç, birbirlerine binmiş halde oyun oynuyor ve gülüyor. İki resim karşılaştırıldığında, alttaki resmin Medusa Salı'ndaki denizcilerin durumunu, günlük yaşamlarında eğlenceli bir oyun olarak gösterdiği görülüyor. Bu durum, sanat eserlerine yapılan ve zaman zaman kültürel referansları kullanarak yaratılan esprili ve absürt yorumlar olarak değerlendirilebilir. **Kısaca özetleyecek olursak:** Resim, Medusa Salı'ndaki trajik olayı, günlük yaşamda eğlenceli bir oyun olarak göstererek mizah yaratıyor.
Resimde iki farklı sahne var. Üstteki sahnede bir grup genç öğrenci, öğretmenin ders anlatırken dinliyor. Alttaki sahne ise Leonardo da Vinci'nin ünlü eseri "Son Akşam Yemeği"nin bir parçası. Fıkra, öğrencilerin Son Akşam Yemeği tablosunun figürlerini andırmasıyla ilgili. Öğrencilerin duruşları, ifadeleri ve yerleşimi, tabloda yer alan havarilerin duruşunu ve pozisyonunu taklit ediyor. Bu durum, gençlerin derse olan ilgisizliğini ve sanki son akşam yemeği gibi bir tavır sergilediklerini gösteriyor. Kısacası, resim öğrencilerin derse olan ilgisizliğini "Son Akşam Yemeği" tablosuyla mizahi bir şekilde karşılaştırarak gösteriyor.
Sanat tarihinde 'tablo' demek yerine 'tabi' demek gerekebilir!
Belki de 'Sıradışı Kız'da yeni eserler keşfetmeye çalışıyorlar!
Bu kafa, "Sanatın ruhu" değil, "Sanatın okaç"ı!
Ters dönmekle kalmadılar, bir de selfie çektirmişlerdir!
Michaelangelo'nun kabri daha fazla drama kaldırmaz!
Bu liseliler, tablo yorumcusundan çok sanat yönetmeni!
Birazdan kuscam yegenimin üstüne yeter yeter
Atma lutfen sunu cildiricam
Yeter aq ya yeter anladık o liseliler bunu paylasani neyle tehdit ediyor lar aq yeter atmayın
Paylaşmayın şunu artık amk ya yeter bi sürü yer kaplio amk liselileri yeter ama banane abi atmayin artik boku çıktı