Discordda, gençlere nasıl kız tavladıklarını anlatan tayfa varmış Sigara içip içmediğini sordum. Arada bir içenlerdenmiş (benim gibi)

Discordda, gençlere nasıl... Discordda, gençlere nasıl... Discordda, gençlere nasıl...



Discordda, gençlere nasıl kız tavladıklarını anlatan tayfa varmış

Sigara içip içmediğini sordum. Arada bir içenlerdenmiş (benim gibi). Puro içtiğimi söyledim. Meraklandı. Hiç içmemişmiş. Yarın dersinin kaçta bittiğini öğrendim. Öyleyse yarın napacağımızı buldum diyerek, date'i ayarladım. Kampüste mi içeceğiz dedi (Edilgen ama hevesli hatunları severim.) Güzel bir yer ayarlarım dedim. Sonra kızın boş zamanlarında ne yaptığını sordum. Artık dördüncü senesi olduğu için arkadaşlarıyla buluştuğunu falan söyledi. Sinemaya gitmemiş bayadır. The Batman'i merak ediyormuş. Ben de ikinci kez izlemek istiyordum. Seanslara baktım. Şanslıyız saat uygundu. Kız zaten feminen ve enerjik olduğu için teklife olur dedi. Sinema benden dedim. O da o zaman yemekler benden dedi. Kız tekrar ders çalışmaya başlayacaktı. Ben kalkmaya hazırlandım. Sarıldık. -Eee ben sana nasıl ulaşacağım? +Bak onu unutmuşum tamamen :d kolayı var. (Telefonu açıp numara kısmını kıza uzattım. Çaldırdım, kaydetti. Özellikle bunu dikkat edin beyler. Kızın sizin numaranızı kaydettiğine emin olun.) +Sana zihin açıklığı diliyorum küçük hanım. Donut'ını yemeyi unutma :) -Olur, teşekkürler görüşürüz :) Kararsız Kız - Kararlı Erkek (Paylaşmak Güzeldir) Dersten çıkmıştım. Çok beyefendi bir ruh hâlindeydim. Starbucksvari kafeye yürürken, yolda insanların birbiriyle olan iletişimini izleyip tebessüm ettim. Sanki temassız şarj aleti kullanırmış gibi onların enerjisiyle doldum. Güneşin ılık bir şekilde üstümüze vurduğu, rüzgarın hafifçe estiği güzel bir gündü bugün. İçeri girdim. Bir Donut bir de su aldım. Çalışan kıza söylediğim gibi Donut'ı ısıtmasını beklerken, duvardaki kahve menüsüne kararsızca bakan tatlı mı tatlı bir yoncaya rastladım. Birkaç kez gözgöze geldik. Dışarıda insanlardan aldığım tebessüm hâlâ suratımdaydı. Yine kararsızca bir sürü çeşit yazan menüye baktı. Donut'ımı alıp yanaştım; +Kararsız görünüyorsun :) -Ay evet ne içeciğimi bilemedim. Çok çeşit var. +Sıcağa aldırış etmem diyorsan, karamelize fındıklıyı önerebilirim. -Biraz ayılmam lazım. +Öyleyse Americano al. -Hmm bak bu olur işte :) +Nerede oturuyorsun? L -Ben mi? (Yaşadığı yeri söyledi :D) +Hayır, masa olarak sordum ama güzel bir başlangıç. Sıcakkanlısın, sevdim bunu. Oturduğu yeri söyledi. Tek olup olmadığını sordum, tekmiş. Enstrümanım başka masadaydı aldım, onu siparişi vermekle bırakıp masasına gittim. Geldikten sonra biraz okuduğumuz bölümler hakkında konuştuk. Kafasının dolu olduğunu söyledi. Zihnini nasıl anda tutacağına dair bir şeyler söyledim. Etkilenmiş görünüyordu. O sırada Donut'ımı onunla paylaşmak için ikiye bölmeye çalışıyordum ancak kreması ortadaki delikten akmaya başladı. -Hayır, napıyorsun. Gerek yok ya :) +Paylaşmak güzeldir. Freud'u bilir misin? -Hihi. Biliyorum. +O olsaydı bu akan kremayı neye benzetirdi acaba :D? -(kıkırdadı.) Buradan kızın espri anlayışının olduğunu, samimi ve özgüvenli bir kız olduğunu tescillemiş oldum. O sırada tanışmamızı kastederek böyle bir şeyin hiç aklında olmadığını söyledi. Ben de "Benim de aklımda deği desem yalan olur." dedim.

Kaynak


Yorumlar

Üye olarak yorum yapabilirsin

Henüz bişi yazılmamış