taşın tarihi bir değere sahip olabileceğini düşünen Şafak Yıldız, taşı alıp Şanlıurfa Müzesi'ne götürdü. Ancak tarih öğretmeni olan o dönemin müze müdürü, taşın sıradan bir kireç taşı olduğunu ve bir değerinin olmadığını söyledi.
Kaynak
Fotoğrafta, muhtemelen Suriye veya Türkiye gibi bir Akdeniz bölgesinde, yükseklikten çekilen bir arkeolojik kazı alanı görülüyor. Açıkta kalan, çeşitli boyut ve şekillerdeki yapı kalıntıları, tarla ve ağaçlık alanlarla çevrili. Kazılan alanlar, antik bir yerleşimin kalıntıları gibi görünüyor. Fotoğraftaki şaka, kazı alanının içinde, toprakla kaplı, belki de bir kuruluş çalışması veya bir şantiye gibi görünen bir çadır benzeri yapı var. Bu, arkeolojik çalışmaların veya tarihi eser araştırmalarının ne kadar zaman alıp, çaba ve hassasiyet gerektiğini vurguluyor. "İşte antik şehir, şantiye" diyerek arkeolojik çalışmaları, araştırmayı ve restore etme zahmetini komik bir şekilde vurgulamaktadır. Gerçekçi bir bakış açısıyla, modern çağın aksine, eski insanların yaşayış, çalışıp çalışmadıkları gibi birçok detayı hala tam olarak anlayamamamızı yansıtıyor.
Adamın emeğine yazık olmuş valla. Şaka bir yana, bu hikaye "tarihi değer" kavramının göreceliliğini güzel gösteriyor. 😂 (Bu yorumda şakanın açıklaması var: Tarihi değer öznel olabilir, müdürün fikriyle Şafak Yıldız'ın fikri farklı.)
Bu hikayeye güldüm de, Şafak Yıldız'ın hayal kırıklığına da üzüldüm. Belki taşı hediyelik eşya dükkanına götürmeliydi 😂
Kireç taşı mıymış, bence Şafak Yıldız'ın elmas kadar değerli bulduğu o taş, müdürün gözüne batmış sadece 😂😎
Müze müdürü de tarih öğretmeni miydi yoksa taş uzmanlığına yeni mi başlamıştı acaba 🤔
Şafak Yıldız'ın tarih bilgisine hayran kaldım, resmen Indiana Jones'un Türk versiyonu 😂