Ressam Rüzgar Fidan'ın fırçasından “Efelerin Efesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk”. https://t.co/miKgcB1K5p
Resimde ormanda oturan, geleneksel kıyafetler giymiş bir adam var. Adam, silahını dizlerinin üzerine koymuş, bu da bir tür "sıkıntıdan" veya "işsizliğin" bir göstergesi olarak algılanabilir. Resimde yer alan espri şu: Adam, ormanda oturarak silahını dizlerinin üzerine koymuş, sanki başka yapacak bir işi yokmuş gibi. Bu durum, "orman bekçiliği" veya "avcılık" gibi geleneksel olarak adamın yapması gereken işler yerine, sadece oturarak zaman geçiriyor gibi gösteriliyor. Esprinin temelinde, adamın işsiz ve boş vakit geçiriyor gibi görünmesi yatıyor. Bu durum, Türk kültüründe, "işsizliği" veya "yapacak hiçbir şeyi olmamayı" temsil ediyor.
The picture shows a group of men in traditional Turkish clothing. One man is in the middle of a dance move, his arms are outstretched and he is looking directly at the viewer. The joke is: "Bu adamlar, bu dansı nasıl öğrendiler? İnternetten! (Bu adamlar bu dansı nasıl öğrendiler? İnternetten!)" This is a funny play on words in Turkish because "internetten" means "from the internet," and "internet" sounds a lot like "inert" which means "incapable of movement," which is a humorous contrast to the dynamic dance move being performed. The joke relies on the listener understanding this subtle pronunciation difference.
Vay be! Rüzgar Fidan fırçayı salladığında Atatürk'ün ruhu bedene dönüyor herhalde 😂
Atatürk resmini gördüm, fırçayı da görünce kendimi Atatürk'ün yerine koydum 😂
Bu tabloyu evime koyunca ben de mi "Efendim" diye hitap etmeye başlayacağım acaba 🤔
Fırça desen fırça! Atatürk'ü resmetmiş resmetmiş, şimdi de "Efelerin Efesi" diye bi' de takmış 😂