İsmiyle müsemma, içkiliydi bilmem ne evreninden esnaf manzaraları.
Resimde, bir kuaför salonunun tabelasının üzerinde Frida Kahlo'nun resmi bulunmaktadır. Tabelanın diğer kısmında ise bir kadının bacakları ve ayağı görülmektedir. "Frida Kübra Ağda Salonu" yazan tabelanın amacı bir ağda salonunun reklamını yapmak olsa da, Frida Kahlo'nun resmi ve bacak resmi bir araya getirildiğinde, "Frida Kübra'nın ağda yaptığı" gibi bir anlam çıkıyor. Bu, oldukça garip ve komik bir durum yaratıyor. **Şaka:** Resim, Frida Kahlo'nun resminin ve bir kadının bacaklarının aynı tabelada yer almasından kaynaklanıyor. Bu, "Frida Kübra'nın ağda yaptığı" gibi bir anlam yaratıyor ve komik bir durum ortaya çıkıyor.
Resimde, "Realist Köy Çocuğu Bakı" adı altında bir bakkal dükkânı görülüyor. Dükkanın üzerinde, köy ürünleri satıldığına işaret eden "Yufka ekmek", "Yayık Tereyağı", "Köy Tavuğu", "Nar Ekşisi" gibi ürünlerin isimleri yazılı. Bunun yanı sıra, "Kara Kilçik Bulguru", "Köy Tarhanası", "Baharat Çeşitleri" gibi ürünlerin de satıldığı belirtiliyor. Şaka ise, "Realist Köy Çocuğu Bakı" adının, bir köy çocuğunun "Realist" olmak üzere, bakkal dükkânı açma hayaliyle ilgili bir durum gibi algılanmasında yatıyor. "Realist" kelimesinin, dükkânın adında kullanımı, "Köy Çocuğu" ile bir araya geldiğinde, ironik bir anlam kazandırıyor ve insanları güldürüyor. Başka bir deyişle, dükkânın ismi, köy çocuğunun bakkal açma hayalinin gerçekleşmesinin "realist" bir örnek olması gibi bir durum yaratıyor, bu da "Köy Çocuğu" kavramıyla ilginç bir kontrast oluşturuyor.
Fotoğrafta, bir saatçi dükkanının önünde, "Beren Saat" tabelasının altında "Beren Saat" yazan bir tabela daha var. Fıkra ise, Beren Saat'in ünlü bir Türk oyuncu olması ve dükkan tabelasının adıyla aynı olmasıyla ortaya çıkıyor. Bu durum, bir espriye dönüştürülüyor. Şöyle ki: * Beren Saat, ünlü bir oyuncu olduğu için herkes tarafından tanınıyor. * Bu durum, saatçi dükkanının isminin "Beren Saat" olmasıyla bir araya geliyor ve bir ironi ortaya çıkıyor. * Saatçi dükkanının sahibinin, dükkanının daha dikkat çekici olmasını sağlamak için bu ironik ismi kullanmış olabileceği düşünülüyor. **Fıkra:** "Beren Saat'in saatçi dükkanında, "Beren Saat" yazan tabela!"
Fotoğrafta "Güneş İnşaat" tabelasının hemen altında, "madam kuku" tabelasıyla bir dükkan görüyoruz. Dükkanın önündeki müşteriler, alışveriş yaparken "madam kuku" tabelasını fark ediyorlar. Bu durum, "madam kuku" ismiyle anılan dükkanın, "madam kuku" tabelasını kullanarak "kadın tavuğu" anlamına gelen bir imaya sahip olduğunu gösteriyor. Bu da dükkanın isminin, "madam kuku" olmasıyla ilgili bir espri yaratıyor. Türkçe olarak açıklamak gerekirse, dükkanın ismiyle tabelanın anlamı arasındaki çelişki, espriye neden oluyor. İnsanlar "madam kuku" ismini duyunca, "kadın tavuğu" anlamına gelen bir kelimeyle karşılaşıyor ve bu durum komik bulunuyor.
Fotoğrafta bir araba tamircisi dükkanı ve önünde park etmiş bir araba var. Dükkanın tabelasında "ÇÜK DÜZELTME MİNİ ONARIM MERKEZİ" yazıyor. Arabayı bir adam ve bir kadın yürüyerek geçerken, adamın başında "Cila" yazan bir şapka var. Bu espri, adamın arabasını cilalatmak için dükkanın tamircisinden hizmet almayı düşünmesinin bir yansıması ve "Cila" sözcüğünün hem bir madde hem de bir isim olarak kullanımıyla komik bir durum yaratıyor. **Espri şu şekilde açıklanabilir:** Adamın şapkasındaki "Cila" yazısı, dükkanın işiyle ilgili bir espri. Adam belki de arabasını cilalatmak için dükkanın tamircisinden hizmet almayı düşünüyor ve bu durum komik bir şekilde yansıtılıyor.
Fotoğrafta, "Büyük Devlet Adamı Recep Tayyip Erdoğan Bilim ve Teknoloji Geliştirme Merkezi" yazılı bir tabelanın önünde bulunan bir bina görülüyor. Ancak, tabelanın bulunduğu binanın cephesi oldukça eski ve bakımsız görünüyor. Bu, Türkiye'de bilim ve teknoloji alanında yapılan yatırımların yetersizliğini ve bunun sonucunda yaşanan olumsuzlukları mizah yoluyla ele alıyor. **Fıkra:** "Büyük Devlet Adamı Recep Tayyip Erdoğan Bilim ve Teknoloji Geliştirme Merkezi" tabelasının önünde bulunan binanın bakımsız hali, Türkiye'deki bilim ve teknoloji alanında yapılan yatırımların yetersizliğini gösteriyor. Tabelanın ihtişamlılığıyla binanın harabe durumunun zıtlığı, bir çelişki yaratıyor ve mizah unsuru oluşturuyor.
Fotoğrafta, "Şilbastan Dayı'nın Yeri" yazılı bir tabelanın altındaki bir dükkanın önü görülüyor. Tabelanın altında bir van ve dükkanın önünde telefonla konuşan bir adam var. Bu fotoğrafta Türkçedeki "Şilbastan" kelimesinin "Şile'den" kelimesi ile yan yana getirilmesiyle oluşturulan bir kelime oyunu var. "Şilbastan Dayı" ifadesi, "Şile'den gelen dayı" anlamına geliyor ve bu da dükkanın sahibi veya orada çalışan birinin Şile'den geldiğini ima ediyor. Bu da dükkanın adının aslında "Şile'den gelen Dayı'nın Yeri" olduğunu gösteriyor. Fotoğraftaki mizah, tabelanın abartılı bir şekilde yazılması ve dükkanın önünde telefonla konuşan adamın gündelik bir görünümde olması arasındaki tezatlıktan kaynaklanıyor. Bu da izleyicinin, "Şilbastan Dayı" ifadesinin abartılılığına gülmesini sağlıyor.
Fotoğrafta bir iç giyim mağazası görülüyor. Vitrinde mankenler üzerine iç çamaşırı ve gecelik ürünleri sergilenmiş. Mağaza tabelasında "İÇ İŞLERİ" yazıyor. Burada yapılan espri, "İç İşleri" kelimesinin hem "iç çamaşırı" hem de "devletin iç işleri" anlamına gelmesi ve böylece mağaza isminin ikili anlama sahip olmasıyla oluşturuluyor.
Resimde, "Osmanbey Hamile" yazan bir tabelanın olduğu bir dükkan görüyoruz. Tabelanın esprili olması, "hamile" kelimesinin cinsiyete bağlı olmaması ve dükkanın adı Osmanbey ile birleştiğinde beklenmedik bir anlam çıkarması nedeniyledir. Bu kelime oyunu, Türkçede "hamile" kelimesinin sadece kadınlar için kullanıldığını bildiğimizden komik bir sonuç doğuruyor.
Bir de "Litaritmuse" yazmışlar ya, anlamaya çalışırken delirdim 🤪