Restorasyon sonrası Yerebatan Sarnıcı'nın değişimi. https://t.co/SKqyO4FgIb
The photo shows the interior of an old building with stone pillars, a wooden railing, and a floor with a reddish hue. The joke is: "Burayı inşa edenler, duvarlara tırmanarak tuvalet yapmanın ne kadar zor olduğunu bilmiyorlardı." This translates to: "Those who built this place didn't know how hard it is to climb walls to use the bathroom." The joke plays on the fact that the building is old and the architecture may not have considered modern conveniences like bathrooms. The phrase "tırmanarak tuvalet yapma" (climbing walls to use the bathroom) is a humorous exaggeration of the difficulty one might face in an old building without modern facilities.
Fotoğrafta, sütunlarla çevrili bir mekanda üç tane heykel duruyor. Sütunların arasından gelen yeşil ışık, heykel gibi durarak, üç tane arkadaşın bir araya gelmiş, birbirlerine bakarak sohbet ediyor gibi görünmesini sağlıyor. Fıkra: "Üç arkadaş, bir araya gelmiş, birbirlerine bakarak sohbet ediyorlar." Bu fıkra, arkadaşların bir araya gelip birbirlerine bakarak sohbet etmelerini, aslında herhangi bir şey söylemeden, sadece bakarak sohbet ettiklerini ima ediyor. Bu durum, arkadaşların arasındaki yakınlık, anlayış ve samimiyeti anlatıyor. Resimdeki heykel, bu fıkra ile benzer bir anlam taşıyor.
Yerebatan Sarnıcı'nı böyle mi restore edecektiniz, "ışıklandırma" bölümü biraz "aşırıya kaçmış" gibi 😂 (Bu yoruma "aşırıya kaçmış" kısmının ironik bir şekilde "fazla iyi olmuş" anlamına geldiğini belirtebilirsiniz.)
Yerebatan Sarnıcı'nda artık suyun sesi değil, disco müziği duyuluyor 😎
Restorasyon sonrası Yerebatan Sarnıcı "ışıklandırma" kısmında biraz abartmış sanki 💡
Çok güzel olmuş ama şimdi de içine bir tane de prenses koyup "Yerebatan Sarnıcı Oyuncak Evi" diye mi satacaksınız? 😅
Yerebatan Sarnıcı'na ne yaptınız böyle ya, artık deniz feneri mi oldu? 🤪