🎬 Malcolm X Rosa 32 yaşındaydı. Bir şirkette terzilik yapıyordu ve çok yoğun çalışıyordu. O günlerde siyahilerin oturarak seyahat etmesi yasaktı. Sadece beyazlar otururdu. Bir gün Rosa, işten yorgun bir şekilde çıktıktan sonra otobüse bindi ve oturdu. Beyazlar öfke dolu gözlerle onu izliyordu. Hemen oradan kalkmasını istediler. Hayır dedi Rosa. Yerinden kalkmadı. Şoför arabayı durdurdu ve kalkmasını istedi. Kalkmıyorum dedi Rosa. Çünkü bu yapılan şeyin insanlık dışı olduğunu düşünüyorum. Bunun üzerine şoför polis çağırdı. Ve polis Rosa'yı dövdükten sonra tutukladı. Daha sonra kefaletle serbest kaldığında bu eylem aslında çok da umursanmadı. Ancak Alabama Üniversite'sindeki bir profesör bu olaydan-haberdar oldu. Bu olayın üstüne gitmeye karar verdi ve tüm siyahileri otobüsleri boykot etmeye çağırdı. Tam 381 gün boyunca tek bir siyah dahi otobüse binmedi. Gerekirse kilometrelerce yol yürüdüler ama hiçbiri otobüse binmedi. Otobüs firmaları battı. Daha sonra beyazlar da destek vermeye başladılar bu eyleme. Siyahileri kendi arabalarıyla işte götürdüler. Ve 1956 yılında ABD Anayasa Mahkemesi, otobüslerde renk ayrımını kaldırdı. Artık siyahiler de insanca bir şekilde koltuklara oturarak seyahat edebilecekti. Her şey bir kadının dik durmasıyla başladı. Gücümüzün farkına varalım. Biz halkız.

Fotoğrafta, Rosa Parks adlı bir Afrikalı-Amerikalı kadının otobüste beyaz bir adama yerini vermeyi reddettiği ve bunun sonucunda tutuklandığı bir hikayeyi anlatıyor. Görüntüler, Rosa Parks'ın bu eyleminin, sivil haklar hareketinde önemli bir dönüm noktası olduğunu ve ırk ayrımcılığına karşı mücadelede sembolik bir figür haline geldiğini gösteriyor. Resimde, bir öğretmen öğrencilerine Rosa Parks'ın otobüsten kalkmayı reddettiği olayı anlatıyor ve öğrencilerinden bunu neden yaptığını düşünmeleri isteniyor. Ancak, öğretmen anlatırken bir öğrenci, Rosa Parks'ın otobüsten kalkmayı reddetmesini "insanlık dışı" olarak tanımlıyor. Bu, öğretmen ve öğrencilerin arasındaki ironik bir durumu ortaya koyuyor. Çünkü öğretmen aslında Rosa Parks'ın eyleminin insanlık dışı olmayıp tam tersine, ırk ayrımcılığına karşı bir duruş olduğunu anlatmaya çalışıyor. Bu durum, resimde gizli bir espri olarak karşımıza çıkıyor.

Resimde, ünlü sivil haklar lideri Martin Luther King Jr.'ı canlandıran bir aktör görüyoruz. Fotoğraf, King'in otobüs yolculuğu yapmayı reddetmesinin bir anekdotunu tasvir ediyor. Bu anekdot, otobüs yolculuğu sırasında siyahi bir adamın beyaz bir adam tarafından koltuğundan kalkmaya zorlandığı bir zamanı tasvir ediyor ve King'in o günden itibaren otobüse binmeyi reddetmesinin bir örneği. Fıkra, King'in otobüse binmeyi reddetmesiyle ilgili bir anekdotun üzerine kurulu. Fotoğraf, King'in otobüs yolculuğu yapmayı reddettiği bu anekdotu dramatize ediyor. Bu anekdot, King'in bir protesto eylemi olarak otobüse binmeyi reddettiğini ve bu durumun daha sonra bir efsaneye dönüştüğünü gösteriyor.

Resimde, siyah bir adam, ellerini kaldırarak, ciddi ve öfkeli bir şekilde konuşuyor. Resmin altındaki yazı ise "Her şey bir kadının dik durmasıyla başladı. Gücümüzün farkına varalım. Biz halkız." şeklinde. Bu resim, 1963 yılında Martin Luther King Jr.'un "Bir Rüya İçin" konuşmasından bir alıntıdır. Bu konuşmasında King, Amerika Birleşik Devletleri'nde devam eden ayrımcılığa ve eşitsizliklere karşı mücadele çağrısı yapmıştır. Resmin içindeki espri, King'in konuşmasını, "Bir kadının dik durmasıyla her şey başladı" şeklinde yeniden yorumlamasıdır. Bu yorum, King'in mücadelesinin kadınların mücadelesiyle eşitlendiği ve kadınların da bu mücadelede çok önemli bir rol oynadığı anlamına gelir. Elbette bu yorum, King'in mesajından ve konuşmasından kopuk ve aslına uygun değildir. King, o konuşmasında tüm insanlığın, özellikle de siyahi insanların eşitlik ve özgürlük mücadelesini vurgulamaktadır. Ancak bu resimdeki espri, King'in konuşmasını bir şekilde "kadınların hakları mücadelesi" şeklinde yorumlayarak, ironik bir mizah yaratmaktadır.


Yorumlar

"Ya Rosa'nın 32 yaşında terzilik yaptığını öğrendiğimden beri o anı hayal etmemek imkansız 😂"