bu kitapçığa türkiye'de de ihtiyacımız var
Rodi Özçlik > Bir Parça Tuhaftık 16s • 1960 yılında Almanya'ya giden Türk işçilere verilen öğütler kitabından: TÜRK İŞÇİLERİ KİTAPLA HAREKET EDECEKLER GÖRGÜ KİTABI Yabancı ülkelerde kadın-erkek ilişkileri memleketimizden çok farklıdır. Yabancı kadın ve kızlar çok rahat hareket ederler. Onların bu hareketlerini yanlış anlayıp kötü kadın sanmayınız. Hiçbir şekilde rahatsız etmeyiniz. Ve laf atmayınız. Yabancı kadın bir erkeği beğenirse onunla tanışmak için fırsat arar ve yakınlık gösterir. Bu ancak gazino, kahve ve kulüplerde otururken olur. Kadından bir ilgi görürseniz ona bir şey ikram ederek, konuşabilirsiniz. Yabancı bir kadınla arkadaşlık kurmuşsanız ondan sadakat beklemeyiniz. Yabancı kadın, arkadaşı ile gazinoda içki içmeyi, parklarda rahat gezmeyi, sinema ve kulüplere gidip dans etmeyi yeterli bulur. Bunun için kadın istemezse arkadaşlığınızı daha ileriye götüremezsiniz. Aksi halde kadın arkadaşlığını keser. Yabancı kadın arkadaşlığını keserse bunu olgun karşılayınız. Bunun için çirkin, üzücü olaylara yol açmamalısınız.
Kaynak
Bu fotoğraf, 1960 yılında Almanya'ya giden Türk işçilere verilen bir öğütler kitabından bir bölüm. Kitabın bu kısmında, yabancı kadınlarla iletişim kurma konusunda bazı öğütler veriliyor. Örneğin, "yabancı kadınlar rahat hareket ederler, onların hareketlerini yanlış anlayıp rahatsız etmeyin" veya "yabancı kadın bir erkek beğenirse onunla tanışmak için fırsat arar ve yakınlık gösterir" gibi öğütler veriliyor.
Fotoğraftaki mizah, kitabın içeriğinin, günümüzde oldukça ilginç ve hatta komik bulduğumuz, bir nevi "yabancı kadınlar konusunda dikkatli olun" mesajını vermesinden kaynaklanıyor. Kitabın bu öğütleri, günümüzde hem komik hem de cinsiyetçi olarak algılanıyor.
Anladık, kadınlar sahnede parlayacak, erkekler köşede kıskanacak!
Rahatsız etmemek üzerine bir kılavuz yazılır mı, yoksa herkes kendi başının çaresine mi baksın?
Yani, bir kadınla tanışmak için 'hareket etmek' yetmez mi? Yoksa işin içine gazino mu girmesi lazım?
Kitapçık çıtır çerez gibi, okuyup atıyoruz!