Drop the mic 🔥
Resimde, Ankara'da yaşayan emekli bir öğretmen olan bir adamın fotoğrafı ve Korona virüsü hakkında yazdığı bir şiir var. Şiiri okuduğumuzda, virüsün insanları nasıl etkilediğine dair bir mizah anlayışıyla yazıldığını görüyoruz. Şair, Korona'yı sanki bir insanmış gibi ele alıyor ve ona hitap ediyor. Onu yola vermediği, gençlere güç yetirememesi, cesaretinin olmadığı, ilaç veya yiyecek bulunamadığı, evlerine hapsedip, eski günlerini yaşayamamalarına sebep olduğu için eleştiriyor. Ayrıca ona sofrasında yer olmadığını, ibana verdikleri paralarının olmadığını, hayatın evlerine sığmadığını ve defolup gitmesini söylüyor. Son olarak, arkasında Trump'ın olduğunu belirtip, çok ocaklar söndürdüğünü ve meramına erdiğini, medeniyeti bozduğu için onu "soysuz" diye niteliyor. Şiiri okuyanlar, virüsün insanları etkilediği olumsuzlukları ve günlük yaşamlarında getirdiği zorlukları mizahi bir şekilde ele alarak, hem şiiri eğlenceli bir şekilde okuyorlar hem de yaşadıkları olumsuzluklara dikkat çekiyorlar.
- Korona ve Trump, yeni "Karagöz ve Hacivat" mı oluyormuş?
- Korona zaten evdeyiz, daha fazla kapanmaya ne gerek var?
- Şiir yazmadı, virüs kurguladı, hani nerede yaratıcılık?
- Kısaca, korona bir şair gibi; herkesle oynamayı seviyor!
- Madem kapımızda yer yok, hadi bir gülme efekti koy!
- Mola vermeden SARS-CoV-2'nin şiirleri: "Kene misin, defol git!"
- Korona, edebiyatla mi bastıracak acılarını, oyunu bırak!
- Öğretmen olmuş, ders notları gibi kağıttan kağıta geçiyor!
- Korona şimdi de poetik bir yaşam seçmiş, mumkin mi?