diasporaturk 1/15 diasporaturk Alman gazeteci Günter Wallraff, 1983 yılında sıra dışı bir iş yapmaya karar vermişti. Kılık değiştirip 2 yıl boyunca Türk işçisi "Ali Levent Sinirlioğlu" takma adıyla çalışacak, böylece yabancı işçilerin çalışma şartlarını yakından görmüş olacaktı. Siyah bir peruk ve lens taktı. Türk bir babanın Yunanistan'da büyüyen oğlu olarak Türkçesinin az olduğunu söyleyecekti. Tüm hazırlıklarını tamamlayıp gazeteye ilan verdi: "Sağlam ve yapılı yabancı işçi iş arıyor. Ağır ve pis işlerde çalışırım. Ücret önemli değil." İlk bulduğu işlerden biri inşaat işiydi: "Bir inşaat firmasında işe başlıyorum. Bana buyrulan ilk iş, öteki işçilerden farkımı ortaya koyuyor. Öyle ya yerimin neresi olduğunu bilmeliyim! Tuvaletler temizlenecekmiş! Görevim işçilerin kullandığı en az 1 haftadır tıkalı olan tuvaletleri temizlemek! Dizlerime kadar dışkının içerisindeyim. Şef bağırıyor: "Kovayı küreği al, temizle şurayı fazla sallanma." İçeride inanılmaz bir koku var, işin sırf eziyet olsun diye verildiği belli. Ustabaşına gidip boruların tıkanık olduğunu, tesisatçıların girmesi gerektiğini söylüyorum. Bana "Sen işine bak, düşünmeyi eşeklere bıraksan iyi edersin, ne de olsa onların kafaları daha büyüktür” diyor. Pekala! Elimde kova-kürek tuvalet temizlerken girip çıkanlar da oluyor. İki Alman laflıyor: "Hep aynı, bizim bokumuzu sizlere temizletiyorlar." Wallraff, Thyssen'de çalıştığı için ömür boyu taşıyacağı kronik hastalığa yakalanacaktı: "Çalıştığım yerde biriken metal tozdan kimse görmeden bir avuç alıyorum. Bir taş kadar ağır. Bremen Üniversitesi'ne göndererek analizini istiyorum. Bir süre sonra sonuçlar geliyor. Raporda şimdiye kadar bu derece tehlikeli dozda bir maddeyle karşılaşmadıkları yazıyor. Neler yok ki! Astat, baryum, kurşun, civa, kobalt, rodyum, gadolin, titan, volfram, sirkonyum... Ve tam 25 zehirli madde daha!" Wallraff, iki yıl boyunca işçilerin çalışma şartlarını yakından gördü. İşin sonunda gördüklerini "En Alttakiler" isimli kitabında anlattı. Kitap yayınlandıktan sonra büyük ses getirdi. Kitapta geçen şirketler Wallraff'a dava açtı. Bu işi neden yaptığını soranlara şöyle söylüyordu: "Toplumun maskesini düşürmek için kılık değiştirmek zorundaydım." #diasporatürk 21 hours ago ⚫ See translation

Kaynak

Resimde, kirli ve yırtık bir mont giyen, kaşları çatık, sakallı ve uzun saçlı bir adam görülüyor. Fotoğrafın altındaki "1/15" yazısı, muhtemelen bir fotoğraf galerisi veya albüm içindeki bir resmin sırasını gösteriyor. Görselde bir mizah içermez. Bir kişinin fotoğrafı. Bu fotoğrafla ilgili espriye ulaşamıyorum.

Görüntüde, bir haber başlığı veya sosyal medya paylaşımı metni yer alıyor. Metin, Alman gazeteci Günter Wallraff'ın 1983 yılında Türk işçisi kılığına girerek yaşadığı deneyimleri anlatıyor. Wallraff, inşaat işlerindeki çalışma koşullarını, kötü muameleyi ve sağlık tehlikelerini gözlemlemiş ve bunları "En Alttakiler" adlı kitabında kaleme almış. Şaka, Wallraff'ın çalışma koşullarını gözlemlemek ve bu durumu ortaya çıkarmak için, yabancı işçilerin yaşadığı zorlukları ve maruz kaldıkları kötü muameleyi gösteren bir takma adla ve bir işçi gibi yaşadığı deneyimleri içeren bir araştırma yapması etrafında dönüyor. Şakanın özünde, Wallraff'ın yaşadığı çalışma koşulları ve yaşadığı zorluklar insan hakları ve adaletsiz çalışma koşulları hakkında bir ironik eleştiri içermektedir.


Yorumlar

Almanya'daki işverenlere not: Tuvaletleri temizletmek yerine tesisatçı çağırın, yoksa Günter amca tekrar gelir! 😉

Yıldız Yıldız {'$date': '2024-12-12T09:09:51.586Z'}

25 zehirli madde... Adamın sağlığına kurban olayım. Neyse ki kitabı yazmış, gerisi hikaye.

Gök Deniz Gök Deniz {'$date': '2024-12-12T09:09:51.586Z'}

"Eşeklerin kafası daha büyük" 😂😂😂😂 Sözünün bittiği yerdeyiz...

Yıldız Taş Yıldız Taş {'$date': '2024-12-12T09:09:51.586Z'}

Adam tam bir kahraman olmuş, tuvalet temizlerken bile gazetecilik yapıyor helal olsun! 💪🚽

Deniz Orman Deniz Orman {'$date': '2024-12-12T09:09:51.586Z'}

Günter amca, sen de biraz fazla "işe koyulmuş"sun 😂

Taş Gök Taş Gök {'$date': '2024-12-12T09:09:51.586Z'}