Evet... galiba; rasgele bir şey seçtim. zel, nakış çok hoş. Bir leylak dalı değil mi? için. Güzel mi? Hafifçe kızararak nakışı tekrar sardı. Oblomov düşünüyordu: "Işin bu hale gelmesi hiç de ga rip değil; ona hiçbir şey söyletemiyorum ki. Başkaları, mese la Stolts olsa neler yapardı şimdi; ben yapamıyorum işte." Kaşlarımı çatarak dalgın dalgın çevresine bakındı. Olga yo- züne baktı ve işini sep koyarak: -Haydi orman mov'a verdi; üstünü -Niçin böyle -Bilmem ki, yok; nasıl olayım? Çalışın, insanlarl Insanı bir gay Hiçbir şey. - Gaye yaşama Insan niçin ya la kalıyor; günün ge başka zuyor. daly ciddi arinda rüyelim, dedi. Sepetini Oblo- şemsiyesini açtı ve yürüdü Mutlu olmama da neden ne? Oblomo -Yok canım, sahi mi? dedi. -Alay edebilirsiniz, ama öyle. Olga başını hafifçe eğerek yürüdü. Oblomov arkasından yetişti Kim için yaşayabilirim, hangi gaye için? Neyi araya- cağım? Ne için savaşacağım? Neyin rüyasını göreceğim? Ha- yatın çiçekleri döküldü, sade dikenleri kaldı. Yavaş yavaş yürüyorlardı. Olga dalgın dinliyordu. Bir leylak dah kopardı, hiç yüzüne bakmadan Oblomov'a ver- di. Oblomov şaşırarak: -Bu da ne? diye sordu. -Bir dal, görmüyor musunuz? -Na dals? -Leylak. -Evet... ama ne demek bu? -Hayatın çiçeği... ve... Oblomov durdu, Olga da durdu. -Ve? -Benim öfkemin çiçeği. Olga ne yaptığını bilen bir insanın gülümsemesiyle Oblo- mov'un gözlerine baktı. Etrafındaki koyu bulut mist. Gozlerindeki anlam açıktı. Sanki m snda bir sayfa dgibi olarak: orta- usaade Sinitzel olmamak için okuyan tavuk ne için yaşad olur mu? -Olur, benimi Hayatınızın g buna, kendini fura ayık olmazdınız. ayemi bulacak zama sey yok. ekti, Olga gülüms Demek umut edebilirim? diye bağırdı. ... fakat... kaldı. Oblomov yeniden hayata gelmiş Oblomov'u tanıyamaz olmuştu. O denbire değişivermişti. Gözlerine Bakışında düşünceler, arzular, yun hayatına ansızın bir ga-

Kaynak

Fotoğrafta, açık bir kitap ve kitabın üzerine konulmuş, okuma yapar gibi duran bir oyuncak tavuk var. Tavuğun üzerine "Sinitzel olmamak için okuyan tavuk" şeklinde bir yazı eklenmiş. Esprinin nedeni ise şudur: "Sinitzel" kelimesi, tavuk etinden yapılan bir yemek türünü ifade eder. Fotoğraftaki tavuk, sanki sinitzel olmaktan kaçınmak için kitap okuyormuş gibi bir mizah yaratıyor. Yani, okuyarak kaderini değiştirmeye çalışan bir tavuk imajı çiziliyor. Bu durum, hem tavukla ilgili bir kelime oyunu hem de okuma eylemiyle özdeşleşen bir mizah anlayışını bir araya getiriyor.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış