- Bu nasıl barış güvercini lan böyle!.
+ Otura otura iyice g.tü büyüttü abi..bi kere uçtuğunu görmedim
- Vaaay uçmamakda mesaj varmış..bu topraklara yıllardır barış
gelmiyor hesabı..bravo takdir ettim hayvanı..
+ Yok abi ne mesajı.bu onun kendi hayvanlığı,yer içer yatar
bu ibne ..zeytini ekmek arası veriyorum ağzına normalde
Resimde iki arkadaş görünüyor. Sağdaki arkadaş solundaki arkadaşına kuşunu gösteriyor ve "Bu nasıl barış güvercini lan böyle?" diye soruyor. Sol taraftaki arkadaş ise güvercinin göbeğinde yer alan dövmeyi göstererek "Yok abi ne mesajı, bu onun kendi hayvanlığı... Yer içer yatar bu ibne... Zeytini ekmek arası veriyorum normalde" diyor. Fıkra, barış güvercini olarak bilinen güvercinin göbeğinde dövme olması ve sağdaki arkadaşın bunun barışla ilişkisini sorgulaması üzerine kurulu. Sol taraftaki arkadaş ise güvercinin sadece yemekle ilgilenen ve hayvanlık yapan bir canlı olduğunu söylüyor. Bu sayede "barış güvercini" olmasına rağmen, gerçekte "barışçıl" olmayan bir hayvan olduğunu ima ediyor.
Hiçlik üzerine felsefi bir sohbet mi açsak?
Şaka mı bu? Yoksa hayatın özeti mi?
Vay be, bu kadar boş konuşulabilecek bir konu var mıydı?
Yani “hiç” bile “bir şey” olamaz mı?
Tüm hayatımın özeti bu!
Kulağa korkunç geliyor, acaba neden?