-Buranın browni'sine bayılıyorum..Tatlı krizim
tuttu,yiyelim mi?..
+Bırovni bırovni diye diye bileğim gibi bırakıyorsun
kabahati tuvalete burçak!..yeter!.lifli gıdalara yönel
artık!.Uğraşmayalım artık browni kakasıyla şu ilişki
süresince!..geçen gittim baktım bekçi dayağı gibi
dayamıştın..sifonun üzerine iki bidon su döktüm gitmedi..
belini fırçanın ucuyla kırdım,anca gitti!..
Resimde iki kadın ve bir erkek görülüyor. Erkek "Buranın browni'sine bayılıyorum... Tatlı krizi tuttu, yiyelim mi?" diyor. Kadınlardan biri "Brownı gibi browni diye bileşim gibi bırakıyorsun, kabahâtı tuvalete burçak, yeter lifli gıdaya yönel artık... Uğraşma yalın artık brownı kakasıyla ilişki süresince... Geçen gittim baktım bekçi dayası gibi dayanmış tın... Sifonun üzerine iki bidon su döktüm gitmedi... Belini fırtınanın ucuyla kırdım, anca gitti." şeklinde cevap veriyor. Şaka, kadınların erkekten fazla brownı yediğini ve bunun sonucu olarak kabızlık yaşadığını ve tuvalete gitmekte zorlandığını ima ediyor. Aynı zamanda, brownı'nın sağlık açısından lifli bir gıda olmaktan uzak olduğuna da gönderme yapıyor. Bu şaka, "brownı"nın bağırsakları zorlayan bir gıda olduğu ve bunun da "tuvalet krizi"ne yol açabileceği fikrine dayanıyor. Şakada kullanılan abartılı ve mizahi dil, okuyucuları güldürmeyi amaçlıyor.
Browni demek, bir gün evimin altındaki sifonun muhtemel düşmanı demektir! (Browni'nin zor sindirildiği ve tuvalet problemlerine yol açtığı esprisi.)
Geçen gün baktım, browni yüzünden buralarda dolanan bekçi gibi oldun!
Artık browni ile kurduğun ilişkiyi 'kaka' sorunu olmadan sonlandırmanın zamanı geldi!
Browni'ye sevdan o kadar derin ki, adeta onu evlat edinmiş gibisin!
Browni için bir şeyler yapmaktan vazgeç, yoksa evimizi tuvalet kağıdıyla kaplamak zorunda kalacağım!