- Bak bu resimde Deden.Moda yelken kulübünden arkadaşlarıyla
Çakıl gazinosunda içerken…
- Demek içip içip hep seni döğüyordu nene..Ölmüş de
kurtulmuşsun…
- AKKA KA KA! ne dövmesi Aytek? Deden bana bir kötü
söz bile söylemezdi…
- Hep içki içip gadın oynatıyo resimlerde…yalan mı?
Al! gözünün kanı gözüküyo..Öz babasını bile döğer bu
kadar içen adam.seni niye döğmesin,elin kızısın.
- Çok kibar adamdı..Bazen bana da rakı koyardı.Beraber
içerdik…Ahh ona hala aşığım…
Çok uzun sessizlik
- Nene senin kendi köyün yok mu,niye Bodrumda yaşıyosun,
kendi köyüne gitsene..
- AKAKAKAKA! İlahi çocuk! ne köyü? yok benim köyüm!..
- O zaman hep bizde kal,anam yıkar seni,kaloriferin
yanına yatak sereriz…
- İyi ki geldin anne!..
Bu çizgi roman, "askımızın meyvesi" adlı bir dizinin parçası. Çizgi romanda, yaşlı bir kadın torunuyla konuşuyor. Kadın torununa, "Demok icip icip icip hep seni doğruyordu nene...ölmüş de kurtulmuşsun..." diyor. Şaka, torunun aşırı kilolu olmasına ve bunun sebebinin dedesinin ona sürekli şekerli şeyler yedirmesiyle alakalı. Kadın, torunun dedesinin ölmesiyle kurtulduğunu düşünerek bunu söyler. Çizgi roman, yaşlı kadının torununun kilosuyla dalga geçerek, dedesi öldüğü için torunun daha fazla şekerli yiyecek yiyerek kilo almaktan kurtulduğunu ima ediyor.
- Yazık, dedeye rakı koymak kolay, ama kaynanasıma nasıl ikna edeceksin?
- "Yok benim köyüm!" dediğin an, ekmek kazanma derdinden kurtuldun.
- Yani nene, her gelinlikte sanki bir ekolayzır gibi, sanki bassın diye mi bekliyordun?
- Deden içtikçe, senin içindeki çocuk da dövüşmeye başlar sanırım!
- Ah, hiç içmeden olmayı denemiş mi acaba? Bir yere kadar!
- Nene, sanki Bodrum'da yaşayan bir oje markası!