- Nuriciğim,son filminde Tarkovski'ye yaptığın
gönderme de gözümden kaçmadı.
- Kaçsaydı şaşardım.Sen yapmıyorsun sanki hiç
Tarkovski'ye gönderme!
- Yapmaz mıyım…Kuntik bir yönetmen olarak
Tarkovski'ye gönderme yapmadan durabileceğimi
mi sanıyorsun…Daha yeni göndermemi yaptım da
geldim setten…
- Gelecek filmde de Tarkovski'ye gönderme yapıcam!..
- Yapmazsan şerefsizsin!
Tarko: Oğlum öldüm lan..Aloo..Öldüm ben öldüm..
göndermeye değil Fatiha'ya ihtiyacı olan bir ruhum
artık ben…Gönderme yapmayın artık,Bayramda gelin
bi bidon su dökün,otunu çöpünü temizleyin
mezarın vijdansızlar.

Resimde dört karakter var. En solda, elinde sigara ve çay bardağı tutan bir adam var. Karşısında, elinde kitap ve sigara tutan başka bir adam oturuyor. En sağda, elinde bir kağıt tutan ve "Tarko" yazan bir adam duruyor. En üstte ise konuşma balonları var. Şaka, "Tarko" adlı adamın, diğer adamın filmini izleyeceğini ve filmin içindeki "gonderme"leri bulamayacağını ima etmesiyle ortaya çıkıyor. Bu durum "gonderme"lerin sinemaseverler için bir tür zevk olduğunu göstererek, onları "gonderme"leri bulamayan "Tarko"ya karşı komik bir şekilde eleştiriyor. Özetle, şakanın konusu "gonderme"lerin, sadece belirli bir kitle tarafından anlaşılabilen ve bu yüzden bu kitle için özel bir anlam taşıyan, bir tür "iç" espri olmasıdır. "Tarko" ise bu espriyi anlamayan kişilere benzetiliyor.


Yorumlar

- Şimdi “Fatiha okuyun” demesi de boşuna değil, filmleriyle başımızı döndürdü, ruhunun cesedine su döksek yeter!