aziz istanbul


f D ti

Kaynak

Fotoğrafta İstanbul'un muhtemelen Süleymaniye Camii civarında, sisli ve hafif puslu bir hava koşulunda, gökyüzü pembemsi turuncu tonlarda, muhtemelen gün doğumu ya da gün batımı vaktinde, uçan bir adamın nargile içtiği bir manzara yer alıyor. Adam, nargileden çıkan dumanla birlikte siluet olarak gökyüzünde havada asılı duruyor. Nargile ise, fotoğrafın ön planda ve yere sabitlenmiş bir şekilde yer alıyor. Fotoğrafın mizah değeri, uçan adamın "havada" nargile içme hareketinin, gerçekçi olmayan bir durumu yani bir fantastik durumu, günümüzde nargile içimiyle ilişkilendirilmeye çalışılmış bir görüntü oluşturmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla, nargilenin havada ve uçan bir adamla ilişkilendirilmesiyle biraz abartılı, absürt ve mizah unsurlu bir görüntü oluşturulmuş. Bir anlamda, nargile içmenin, uçuş ile ilişkili olan bir özgürlük sembolü olarak algılanabilirliğini karikatürize eden bir görüntü diyebiliriz.

Fotoğrafta, İstanbul'un muhtemelen bir köprüsü veya yüksek bir noktadan, başörtülü, kalın bir kadının, alışveriş poşalarıyla havada süzülüyormuş gibi poz vermiş bir silüeti görülüyor. Manzara, bozkır ve deniz manzarasıyla zenginleştirilmiş. Fotoğrafın esprili yanı, kadının kalın yapısının ve alışveriş poşalarının, havada süzülme hareketinin abartılı ve komik bir şekilde canlandırılmış olmasıdır. Bu, "alışverişin ne kadar zor ve sıkıntılı olabileceği" veya "sanki havada uçuşuyormuşçasına hızlı alışveriş" gibi konulara, fiziksel durumu göz önünde bulundurarak, komik bir bakış açısıyla değiniyor. Özetle; abartılı ve mizah anlayışını vurgulayan bir fotoğraf.

Fotoğrafta, muhtemelen İstanbul'da, muhteşem bir gün batımı manzarasına bakan, sırtı dönük bir adam görülüyor. Adamın kafasında, üzerinde küçük süsler veya delikler olan, bir tür başlık veya takı var. Giysisi takım elbise görünümlü ve şık. Görüntü, gün batımı ile birlikte şehrin panoramik bir manzarasına sahip bir bakış açısı sunuyor. Fotoğrafın mizah içeriği, adamın kafasındaki "süsleme" ile ilgili. Başlığın dini bir işaret veya takı olup olmadığı, gözlemcinin yorumuna kalmış ama görünümüyle, "bu kadar önemli bir manzarayı, kafasındaki takıyla nasıl daha iyi algılayabilirim?" gibi bir ironik, hatta absürt soruyu çağrıştırıyor. İzleyici, başlıktaki süslemeyle ve manzara arasında bir karşıtlık veya anlam arayışı yapabilir. Özetle; "Önemli olan manzara, kafadaki süsleme değil" gibi bir fikri akla getiriyor.

Fotoğrafta, muhtemelen İstanbul'da, muhteşem bir gün batımı manzarası önünde, insanların ellerinden dökülen ayçiçeği tohumları görülüyor. Siluetler halinde, birbirlerine tohumlar dağıtan gruplar var. Manzara, sıcak turuncu ve sarı tonlarla ışıldayan, muhteşem bir gün batımını konu alıyor. Arka planda ise tarihi yapılar, muhtemelen camiler, göze çarpıyor. Fotoğrafın potansiyel bir "şakası" ya da "anlamı" insan dayanışmasını, paylaşımı ve sıcak bir atmosferi vurgulamak olabilir. Tohumlar, paylaşma ve iyilikseverlik temalarını sembolize edebilir. Aynı zamanda, muhteşem bir manzarayı arka plana alarak, güzel bir anın ve toplumsal bir etkinliğin güzelliğini sergilemekte. Öyle bir atmosfer ki, tohumların uçuşmasıyla neredeyse sanki bir yağmur gibi. Dolayısıyla kesin bir "şaka" olmadığı, daha çok bu gibi manzaraları, insanların ruh halleriyle bağlantı kurduğu bir paylaşımın alt metni.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış