Ormanda büyüyen adam azgını çarşıda pazarda insan beğenmez. Medrese kaçkını softa bozgunu, selâm vermek için kesen beğenmez. ...

Ormanda büyüyen adam azgını çarşıda pazarda insan beğenmez. Medrese kaçkını softa bozgunu, selâm vermek için kesen beğenmez. Âlemi ta'n eder yanına varsam, seni yanıltır bir mesele sorsan bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan; câmiye gelir de erkân beğenmez. Elin kapısında kul kardaş olan, burnu sümüklü hem gözü yaş olan, bayramdan bayrama bir tıraş olan, berbere gelir de dükkân beğenmez. Dağlarda bayırda gezen bir yörük, kimi tımar sipah kimi ser-bölük, bir elife dili dönmeyen hödük, şehristâna gelir ezân beğenmez. Bir çubuğu vardır gayet küçücek, zu’m-ı fâsidince keyif sürecek, kırık çanağı yok ayran içecek, kahvede fağfuri fincân beğenmez. Yaz olunca yayla yayla göçenler, topuz korkusundan şardan kaçanlar, meşe yaprağını kıyıp içenler, Rumeli bohçasını duhân beğenmez. Aslında neslinde giymemiş hâre, iş gelmez elinden gitmez bir kâre, sandığı gömleksiz duran mekkâre, bedestene gelir kaftan beğenmez. Kazak Abdal söyler bu türlü sözü, yoğurt ayran ile hallolmuş özü köyden şehr


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış