Feminizmin neden erkeklere karşı değil, erkekler için de bir mücadele olduğunu çok iyi anlatan bu içeriği sizlerle de paylaşmak istedik. Ülkemizde feminizm ile ilgili algının gerçeklikten çok uzak olmasının yanında maalesef yanlış algıya sahip olan insanlar da açık görüşlülükle farklı görüşleri dinlemiyor. Sonuç olarak yanlış varsayımlarla verimsiz bir tartışma yürüyor. Keşke cinsiyet kalıplarının ve patriyarkanın hepimize zarar verdiğini anlasak ve bunlardan kurtulup kalıpların dışında istediğimiz gibi yaşayabilsek. Sevgiler ❤️ kaynak: @vulgadrawings
Resimde, bir beyaz tahtaya yazılmış "Neden Erkekler Kadınlardan Daha Çok Zorluk Çekiyor" başlığı ve bunun altında bir erkeğin resmi yer alıyor. Erkek, ciddi bir ifadeyle, koyu bir takım elbise giyiyor. Beyaz tahta üzerindeki yazı, erkeklerin karşılaştığı sorunları abartılı bir şekilde öne çıkarmakla eleştiriliyor. Yazının devamındaki metin, bu tür videoların ve paylaşımların genellikle erkeklerin gerçek sorunlarını önemsiz göründüğü, abartılı veya yüzeysel bir şekilde ele aldığını ileri sürüyor. Dolayısıyla, espri, erkeklerin sorunlarını yüzeysel ve abartılı bir şekilde ele alan sosyal medya içeriklerine ve özellikle de bu tarz içerik üreten kişilere bir gönderme yapıyor.
Resimde, "Erkekler Üzerindeki Toplumsal Baskı" temalı bir karikatür görülüyor. Bir adamın üzerinde şiddetli bir şekilde su damlayan bir duş başlığı mevcut. Su damlaları, üzerine yazılan etiketlerle, erkekler üzerindeki beklenmedik toplumsal baskıları temsil ediyor. "Ekmek kazanan olmak", "yalnızlık", "aşırı cinsel ve kaslı olmak" gibi beklenen roller ve baskılar, adamın başı ve vücudu etrafındaki çeşitli etiketlerle gösteriliyor. Ayrıca, "kötü babalık izni", "zorunlu askerlik", ve "zihinsel sağlık kaynaklarına erişimde sorun" gibi, erkeklerin maruz kaldığı diğer toplumsal sorunlar da gösteriliyor. Karikatürün mizahı, bu toplumsal baskıların, "Ataerkillik" (patriarchy) olarak tanımlanan ve erkekler tarafından sürdürülen sistem tarafından yaratıldığını ve bu yüklerin üzerine atıldığını komik bir şekilde canlandırıyor. Dolayısıyla, adamın su altında kalması ve tüm bu baskıların altında ezilmesi, mizah unsurunu oluşturuyor. Karikatür, toplumsal cinsiyet rolleri ve ataerkilliğin erkekler üzerindeki baskılarını eleştirel ve esprili bir şekilde ele alıyor.
Resimde, bir duş alan adam ve ona tepeden bakan, "HA HA NE OLDU!" diye bağıran bir kadın figürü yer alıyor. Adamın yüzü şaşkınlık ve öfkeyle dolu, su damlalarıyla kaplı. Kadın, durumu hafifçe alaycı bir tavırla ele alıyor. Metin, erkeklerin kadınları ve özellikle feministleri, karşılaştıkları sorunlardan sorumlu tuttuklarını eleştiriyor. "İlk gördükleri şeye saldırdıkları" gibi bir benzetme kullanılıyor. Ardından, kesişimsel feministlerin erkeklerin karşılaştığı sorunlar hakkında ne düşündükleri soruluyor. Yanıt, bu sorunları kabul ettikleri ve önemsedikleri yönünde. Bu, erkeklerin sorunlarını görmezden gelen veya önemsemeyen kadınları ve özellikle feministleri eleştiren bir karikatür. Komik yanı, kadın figürünün davranışı ve erkek figürünün çaresizliğiyle alaycı bir tavırla sunulmasından kaynaklanıyor. Erkekler sorumluluklarını görmezden geldikleri ve kadınları suçladıkları için espri yapılırken, feministlerin ise duyarlı ve sorumlu oldukları vurgulanıyor.
Bu resim, toplumsal rollerin ve geleneksel erkek rollerinin değişimini karikatürlü bir şekilde gösteriyor. Resimde, bazı erkeklerin geleneksel olarak üstlenmiş oldukları rol, yani "ekmek kazanan, duygusal olmayan baba" gibi rolleri, günümüz toplumunda zorluk çıkarabileceğine dair bir mizah anlayışını yansıtıyor. Kadınlar da "ev işleri" veya "aile bakımı" gibi görevleri yerine getirirken, "evrenin merkezi" olmaları beklenen erkeklerin, bu rollerin kaybolduğunu ve kendilerini kaybolmuş hissettiklerini öne sürüyor. Andrew Tate'in bu bakımdan "acınası" bir şekilde erkekleri toplumun merkezine geri koyma çabalarının da eleştirildiğini görmekteyiz. Karikatür, toplumsal rollerin değişen yapısıyla birlikte erkeklerin karşılaştığı zorluklar ve bunları nasıl algıladıkları konusunda bir yorum yapıyor. Özetle, bazı erkeklerin eski, geleneksel rollerine geri dönme çabaları komik bir şekilde karikatürize edilmiş.
Resimde, ev içi şiddet konulu bir panelde, kadınlar ve bir erkek arasında geçen bir diyalog görülüyor. Kadınlar, ev içi şiddetin etkileri hakkında konuşurken, erkek ise cinsiyetçi söylemlerle yanıt veriyor ve feminizmin erkeklerin karşılaştığı sorunları görmezden geldiğini iddia ediyor. Ayrıca, tartışmayı "biz karşı onlar" zihniyetiyle yönlendiriyor ve "ne diyelim" söylemlerine başvuruyor. Bu karikatür, bazı erkeklerin feminizmi bir tehdit olarak algılamaları ve feminizmin savunduğu sorunları görmezden gelerek, konuyu kişisel bir saldırıya dönüştürme eğilimini eleştiriyor. "Erkek intihar oranları neden önemli değil?" gibi, konuyu farklı bir meseleye taşıyarak, asıl sorunu görmezden gelen bir söylem tarzı, karikatürde alay konusu yapılıyor. Özetle, karikatür, sorunun farklı yönlerini önemsizleştiren, konuyu kendi menfaatlerine göre yorumlayan ve çözüm odaklı yaklaşım yerine, "biz karşı onlar" mantığıyla tartışmayı yönlendiren erkekleri eleştiriyor.
Bu fotoğraf, "Erkek Hakları" savunucuları ve muhafazakarların, erkekleri kendi taraflarına çekmek için "progresifler", "mülteciler", "trans bireyler" ve tabii ki "feministler"i suçlayarak kullandıkları söylemleri ve klişeleri karikatürleştiren bir siyasi karikatür. Karikatürde, öfkeli bir adam bir haber sunucusu gibi görünüyor ve "Kar taneleri", "Liberal Medya", "İstila", "Kültür İptali" gibi kelime ve kavramlarla dolu bir afiş var. Ayrıca "Fıstık", "Veganlar", "Gökkuşağı Bayrakları", "Uyanıklık Gündemi" gibi kavramlar da görülüyor. Görsel, "Büyük Britanya Gerçeği Durdurmak Uyanıklık İptal Kültür Haber Kanalı" başlığıyla tamamlanıyor. Fotoğrafın mesajı, "Erkek Hakları" hareketinin, çeşitli sosyal ve siyasi grupları hedef alarak erkekleri kendi taraflarına çekmek için olumsuz söylem ve klişeler kullandığı eleştirisini içeriyor. "Gerçeği geri almak" ifadesi, eleştirilere muhalefet etmeyi ve bu tür söylemlerin gerçeğin arkasına gizlenmiş manipülasyon olduğunu ima ediyor. Karikatür, bu söylemlerin ve klişelerin arkasındaki gerçekleri gizlemek için kullanılan bir taktik olarak görünen "görüşleri gerçekmiş gibi sunmak" uygulamasını eleştiriyor.
Resimde, 1960'lar ve 1970'lerdeki toplumsal hareketlere, örneğin feminizme, cinsel devrime ve eşcinsel haklarına paralel olarak ortaya çıkan "Erkeklerin Kurtuluş Hareketi" karikatürize ediliyor. Solda takım elbiseli bir adam, baloncukta "WOW, THIS SUCKS" yazıyor. Bu, hareketin olumsuz ya da başarısız olduğunu düşündüğü bir tepkidir. Sağ tarafta ise, "Deli Adamlar" temalı müzik parçasının ( muhtemelen popüler TV dizisi Mad Men'den) referansı ile düşen bir adam görülüyor. Bu, hareketin halk arasında nasıl algılandığını, ya da belki de erkeklerin yaşadığı sorunları komik bir şekilde göstermek için kullanılıyor. Kısacası, karikatür erkeklerin kurtuluş hareketinin, olumlu bir değişimin yaratılabildiği, ancak bazıları için olumlu olarak görülmediği zamanlardaki çelişkili algısını eleştirel bir şekilde, komik bir şekilde sergiliyor.
Bu fotoğraf, "Erkek Hakları" hareketini, nefret dolu ve anti-feminist bir ideoloji olarak karikatürleştiren bir çizim. Görüntüde, beyaz önlük ve kırmızı pantolon giymiş bir bilim adamı ("Erkeklerin Özgürleşmesi") ve Frankenstein canavarı ("Erkek Hakları") olarak tasvir edilmiş iki erkek figürü var. Bilim adamı, bir çeşit yaratık yarattığını ifade eden bir balonla konuşuyor, Frankenstein ise "Çoğu tecavüz iddiası yanlıştır" şeklindeki bir sloganla konuşuyor. Karikatür, "Erkek Hakları" hareketinin, küçük bir aşırı grup tarafından oluşturulan, kadın hakları hareketine karşıt bir karşı hareket olduğunu ve internette yaygınlaştığını göstererek, hareketin özünü ve üyelerinin tutumlarını, gülünç bir şekilde, aşırı ve abartılı bir şekilde eleştiriyor. Basitçe söylemek gerekirse, fotoğraf "Erkek Hakları" hareketini, feminist düşüncelere karşı çıkan, çoğu zaman gerçekçi olmayan ve olumsuz görülen argümanlarıyla, komik ve absürt bir şekilde eleştirmeye çalışıyor.
Bu fotoğraf, kadın ve erkek futbolcuların yer aldığı karikatüristik bir çizim. Resim, erkeklerin tarihsel hatalardan ders almadığını ve kadınlarla mücadele ettiğini öne sürüyor, oysa aslında her ikisi de patriyarkanın olumsuz etkilerinden eşit derecede etkilenmektedir ve aynı hedefleri paylaşmaktadırlar. Karikatürdeki mizah, kadın futbolcuların bir gol attığı ve bu golün karşısında, "Kadınları alalım!", diye bağıran bir erkek futbolcunun duruma şaşkınlığını yansıtıyor. Bu, erkeklerin kadınları, onlarla rekabete ya da eşitliğe değil, sadece birer rekabet odağı olarak gördükleri ve bunun nasıl hatalı olduğunu, gülünç bir şekilde gösteriyor. Kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizliğin bir eleştirisi.
Resimde, kırmızı-beyaz formalı dört futbolcu, futbol ağlarının önünde diz çökmüş poz vermişler. Kadın ve erkek oyunculardan oluşan bir takım. "Takımımıza katılın" yazısı, resmin üstünde yer alıyor. Fotoğraftaki mizah, takımın hem kadın hem erkek oyunculardan oluşması ve bu çeşitliliğin normalleştirilmesi fikrini vurguluyor. "Katılın" çağrısı, farklı cinsiyetlerden insanların bir araya gelerek takıma dahil olması çağrısında bulunuyor. Bu, cinsiyetçi klişeleri ve ayrımcılığı reddetmeyi ve her türlü insanın dahil olmasını desteklemeyi hedefleyen bir mesaj.
Henüz bişi yazılmamış