İstanbul’daki önemli yapılar şişme olsaydı nasıl olurdu. Senin favorin hangisi? 1 - Galata Kulesi 2 - Kız Kulesi 3 - Ortaköy Camii 4 - İstiklal Caddesi Tramvay 5 - Şehir Hatları Vapuru 6 - Haydarpaşa Tren Garı 📹 @ysnyaman


19 @YSNYAMAN GREE @YSNYAMAN 11011 @YSNYAMAN DANS w @YSNYAMAN www HUW www. www @YSNYAMAN @YSNYAMAN

Kaynak

Fotoğrafta, şehrin üzerinde, muhtemelen bir caminin minaresine benzeyen, beyaz, şişirilebilir bir yapı görülüyor. Minare, tıpkı şişirilmiş bir balon gibi, kabarık, şişkin bir yüzeye sahip. Şehrin diğer binaları ve sisli bir hava arka planda görünüyor. Fotoğraftaki şaka, bu şişirilebilir minarenin gerçek veya gerçekçi bir yapı olmadığını, muhtemelen bir illüzyon veya tasarım çalışması olduğunu ima ediyor. "Gerçek" minarelerin sert, sağlam ve düz yüzeyleri varken, bu yapı balon gibi şişkin bir görünüme sahip. Bu gerçekçi olmayan görünüm, şişirilebilirlik ve sanal gerçekliğin son zamanlardaki popülerliğini veya modern mimariyi ve tasarımın sınırlarını alay ediyor. Dolayısıyla şaka, gerçekçilik ile sanal gerçeklik arasında, mimari ile sanat arasında bir karşıtlık kuruyor.

Fotoğrafta, Türk bayrağı dalgalanan, beyaz renkte ve şişirilmiş bir kale görünümlü yapı, deniz üzerinde yüzer halde. Yapı, gerçek bir kaleye benzeyen bir mimariye sahip ancak şişirilmiş, adeta balon gibi duruyor. Deniz kıyısında, şehrin bir kısmı da arka planda görünüyor. Fotoğrafın şakası, şişirilmiş kalenin gerçekçi olmayan, absürt bir görünümünü vurgulamakta. "Gerçekçi olmayan" bir yapı, gerçek bir kalenin şişirilmiş bir versiyonu gibi bir hayal ürününden söz ediliyor ve gerçeküstü bir görüntüyle komik bir an yaratıyor. Bu, genellikle gerçeklikle dalga geçen, absürt veya abartılı bir yorum biçimidir.

Fotoğrafta, bir göl veya derenin üzerinde, bembeyaz bir cami görünüyor. Cami, sanki büyük bir örtüyle kaplanmış gibi, tamamen beyaz ve pürüzsüz bir şekilde gösteriliyor. Dolayısıyla, espri, caminin "beyaz örtüsü" ile ilgili. Göz alıcı ve şaşırtıcı bir görünüm oluşturuyor ve "beyaz örtülü cami" ile ilgili, abartılı veya hayali bir durum yaratmaya odaklanmış bir mizah içerdiği söylenebilir. Belki de amaç, görsel bir şaşkınlık yaratarak, ilginç bir fotoğraf paylaşmaktır.

Fotoğrafta, kırmızı renkli, şişirilmiş bir tramvayın caddede ilerlerken çekilmiş bir görüntüsü yer alıyor. Tramvayın gövdesi şişirilebilir bir malzemeyle kaplı, adeta bir balon trenine benziyor. Arka planda ise klasik Avrupa tarzı binalar göze çarpıyor. Fotoğraftaki espri, tramvayın alışılmadık görünümünden kaynaklanıyor. Normal bir tramvayın yerine şişirilmiş, neredeyse "oyuncak" bir tramvayın görüntüsü, beklenmedik ve komik bir durum yaratarak espriyi oluşturuyor. "Şişirilen" veya "balonlaşmış" bir ulaşım aracı, gerçekçi olmayan, absürt bir durumu temsil eder ve bu da gülünç bir ifade yaratır.

Fotoğrafta, bir gemi şeklinde şişirilmiş, sarı ve beyaz renkli dev bir oyuncak görünüyor. Gemi, gerçek bir geminin tasarımını taklit ediyor ama şişirilmiş, büyük sarı hava yastıklarıyla su üzerinde yüzer konumda duruyor. Şaka, gerçek bir gemi yerine şişirilmiş bir geminin bu şekilde kullanılmasıyla, yani 'şişirilmiş bir gemi ile seyahat etmek' ile ilgilidir. Görünüşe göre oldukça büyük, eğlenceli ve abartılı bir şekilde gerçekçi bir oyuncak gemi.

Fotoğrafta, Paris'te muhtemelen bir açık hava sanat etkinliğinde, şişirilmiş, altın sarısı, büyük bir heykel görünümlü yapı görülüyor. Yapı, sanki bir canavar veya dev yaratığın vücuduymış gibi tasarlanmış, iri ve heybetli. Yapının önünde, insanlar fotoğraf çekiyor, izliyor ve dolaşıyor. Fotoğrafın esprili tarafı, şişirilmiş yapıya bakıldığında bir canavar veya dev yaratık hissi uyandırması ve insanları bu yaratığın önünde sanki küçük birer böcekmiş gibi hissettirerek insan boyutuyla karşılaştırılmasıdır. Bu, insanın doğadaki ve sanat eserindeki büyük, büyüleyici güçler karşısında hissettiği minyatürlük duygusunu esprili bir şekilde yansıtıyor. Dolayısıyla, fotoğrafın özünde bir "büyük karşısında küçük" teması var.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış