hepimiz aynıyız ırkçılık yapmayın lütfen bizden korkmayın
Fotoğrafta bir pazar yerinde, yeşil kabaklar ve zencefil kökleri görülüyor. Kabakların üzerinde bir etiket var ve üzerinde "Zenci Fil" yazıyor. Bu, Türkçe'de bir kelime oyunu. "Zenci" kelimesi, insanlara karşı ayrımcı ve aşağılayıcı bir kelime. "Fil" kelimesi ise büyük ve güçlü bir hayvanı ifade ediyor. Bu etiket, ürünü, kabakların büyüklüğü veya rengiyle bağdaştırmak yerine, son derece uygunsuz ve saldırgan bir şekilde ifade etmeye çalıştığı için bir mizah unsuru taşımıyor, tam tersine rahatsızlık verici bir durum oluşturuyor.
Fotoğrafta, açık havada, muhtemelen gece, bir kamp alanında oturan bir kişi ve yanındaki başka bir kişi görülüyor. Kişi, sırtüstü, mavi bir kamp sandalyesinde oturuyor. Sandalye arkalığında, "SURİYE'Ü DEĞİLİZ LÜTFEN SÖVMEYİN" yazılı beyaz bir levha var. Bu yazı, "Lütfen Suriyeli değiliz, küfür etmeyin" anlamına geliyor. Fotoğrafın esprili yanı, Suriyelilere yönelik potansiyel olumsuz veya haksız davranışları işaret eden bir uyarı niteliğinde olması. Kişi, kendisinin ve muhtemelen arkadaşının Suriyeli olmadıklarını ifade ederek, potansiyel önyargı veya ayrımcılık konusunda bir mesaj iletiyor. Bu, o bölgede yaşanan bir soruna esprili bir tepki.
Resimde, geleneksel kıyafetler giymiş iki çocuk görünüyor. Bir çocuk, yüzü siyaha boyanmış ve dekorlu, renkli bir başlık takmış. Diğer çocuk ise geleneksel bir başörtüsü ve benzer bir kıyafet giymiş. Görünen o ki, bu çocuklar bir etkinliğe, muhtemelen bir festivale, kostüm giyerek katılmışlar. Fotoğrafta yapılan espri, çocukların kostümlerinin komik ve olağandışı bir şekilde giyilmiş olması ve iki çocuğun da kendine özgü kostümleriyle dikkat çekmesi üzerine. "Siyah yüz" kostümü ile ilgili kültürel veya tarihsel bir gönderme olma olasılığı da var ancak fotoğrafın içeriğinden kesin bir sonuç çıkartmak zor. Bir festival veya etkinliğe uygun kostümlerle katılımın neşe içinde olmasını vurguluyor.
Fotoğrafta, Kazakistanlı bir genç adamın (ya da benzeri bir doğu asyalı) bir giyim mağazasında, önünde "Kazak" yazan ve üzerinde "₺59,99" fiyat etiketi olan bir pano tuttuğu görülüyor. Fotoğrafın mizah değeri, fiyat etiketiyle genç adamın görünüşünün bir karşıtlığına dayanıyor. "Kazak" kelimesi, hem giysi anlamında hem de ulusal bir tanımlama anlamında kullanılırken, genç adamın görünüşü ve kıyafetleri onun bir "Kazak" giysi satıcısı olduğuna işaret etmiyor; tam tersi, genellikle daha Batı tarzı kıyafetler giyen bir insan. Bu beklenmedik bir durum ve "uygunsuzluk" duygusu yaratıp fotoğrafı komik hale getiriyor. Genel anlamda, beklenmedik bir durum veya çelişkinin komikliği üzerinden ilerliyor.
Fotoğrafta, siyah metal bir kapıya veya dükkana yaslanmış, sırtı beyaz çizgili turuncu bir kedi görülüyor. Kapı üzerinde, "Lütfen sarı kediyi içeri almamayın" yazan beyaz bir tabela asılı. Bu, bir espridir. Kedi, sarı renginden dolayı "acımasız" bir şekilde dışarıda tutulmak istendiğini anlatıyor. Jest, genel olarak sarı kedilere karşı tutumları eleştirel bir şekilde ve mizahla ifade ediyor. Tabii ki, bu, sadece sarı kedilere karşı duyulan önyargıya veya olumsuzluklara bir esprili tepkidir.
Fotoğrafta, muhtemelen bir internet kafesinde veya benzeri bir yerde bulunan, internet kullanım ücretlerine dair bir tabela görünüyor. Başlıkta "İNTERNET SAAT ÜCRETLERİ" yazıyor. Altta ise beyaz monitörler için 3.00 TL ve siyah monitörler için 2.00 TL ücretler belirlenmiş. Bu bir espri çünkü, fiyatlandırma sistemi, insan beklentileriyle oldukça zıt bir durum sunuyor. Siyah ekranlı bilgisayarların, beyaz ekranlı bilgisayarlardan daha ucuz olması beklenmezdi. Bu, "beklenmedik bir fiyatlandırma" durumunu veya fiyatlandırma sistemindeki olağandışı bir yönü vurgular. Dolayısıyla espri, okuyucunun, beklentileri ile gerçek fiyatlandırma arasındaki çelişkiden kaynaklanıyor.
Fotoğrafta, Mısır'da satılan iki farklı mısır çeşidinin tanıtıldığı bir tabela görünüyor. Soldaki "Bardak Mısır (Glass Egypt)" yazan kısım, cam bardaklarda servis edilen, küçük, parçalanmış mısır anlamına geliyor. Sağdaki "Haşlama Mısır (Hairing Egypt)" yazan kısımda ise, mısırların haşlanmış halini görüyoruz. Joke, "Hairing Egypt" ifadesinin "Haşlanmış Mısır" yerine "Saçma Mısır" veya "Saçlı Mısır" gibi tuhaf bir şekilde yanlış anlaşılmış bir çeviriden kaynaklanıyor. İngilizce'deki "Hair" kelimesinin Türkçe'deki "haşlamak" ile ilişkilendirilmemesi ile ortaya çıkan, kelimenin anlamını kavramadaki komiğe dayalı bir oyun söz konusu.
Fotoğrafta, açık havada, muhtemelen bir spor etkinliği veya benzeri bir toplantıda, yüzü siyah boya ile boyanmış, Güney Afrika bayrağını tutan ve kıyafet olarak zebra desenli bir kostüm giymiş bir çocuk görünüyor. Çevresinde, izleyiciler ve diğer katılımcılar var. Arkada, afişler ve pankartlar mevcut. Fotoğrafta yer alan espri, çocuğun yüzüne yapılan siyah boyama ile Güney Afrika'yı temsil eden kıyafeti birleştiren ironik ve potansiyel olarak siyasi bir yorum yapmaya çalışan bir jest/espridir. Siyah boyama, Afrika'daki bazı toplulukların veya toplumsal grupların deneyimlerini temsil etme çabası olarak veya daha geniş bir bağlamda renk ayrımcılığı ile ilgili sosyal bir mesajı yansıtabilmektedir. Resmin içinde gizli bir anlam veya gönderme mevcut.
Fotoğrafta, bir tabela görünüyor. Tablada, "Kedilerin Dikkatine" başlığı altında mama saatleri ve önemli bir not bilgisi yer alıyor. Saat 19.00 ile 19.30 arasında mama saati. Ancak, Japon kediler hariç, çarşı içinde çişi yapmak yasaklanmış. "Tandoğan Baba" büyük olasılıkla bir işletme veya mekân adı. Fotoğrafta ki mizah, "Japon kediler hariç" ifadesinde yatıyor. Bu, genellikle "herkesin" aynı kurallara uyması beklentisiyle diğer kedilerin çiş yapma davranışının önemli olmadığı anlayışını oluşturuyor. Dolayısıyla "Japon kedileri" sadece bir abartılı ve mizahi örnek. Daha genel bir deyişle, uygulamaya "hariç" koyarak olayı komik hale getiriyor.
Fotoğrafta, bir kadın ve bir erkek görünüyor. Kadın, elinde "Fareler ya da köpekler giremez" yazılı bir pankart tutuyor. Yazı, Türkçe'de biraz abartılı ve komik bir şekilde ifade ediliyor. Muhtemelen bir espri, bir restoranda veya özel bir alanda fare ve/veya köpeklerin bulunmasını istemeyen bir grup insanın yaptığı bir protestodur. "Fareler ya da köpekler giremez" ifadesi, gayet ciddi ve ciddi bir durum anlatılıyor gibi görünse de, pankarttaki ifadenin kendisinde ve tonunun abartılı olması komik bir etki yaratıyor. Kadın ve erkeğin tepkilerinden de bu komik duruma dikkat çekilmeye çalışılıyor. Aslında, mantıksız olan bir kuralı mizah ile anlatmaya çalışılıyor.
Henüz bişi yazılmamış