Sawdust Store https://t.co/KkbacFnyLU
Fotoğrafta, toz toprak veya kumla kaplı bir adamı, bir market kasasında görmekteyiz. Adamın üstü başı, o kadar çok toz/kumla kaplı ki, sanki bir kum fırtınasına yakalanmış gibi. Çalışma tezgahı da, yerde bulunan kumla dolmuş durumda. Bu, "fazla çalışmanın veya yoğun bir iş ortamının sonuçlarını" ironik bir şekilde gösteren bir fotoğraftır. Adamın, toz/kumla kaplı olması, işinin ne kadar yorucu ve zorlu olduğunu vurguluyor. Fotoğraf, ağır çalışma koşullarına bir gönderme yaparak, durumun komik ve abartılı bir şekilde sunulmasını sağlıyor.
Fotoğrafta, bir şekerci dükkanında çalışan genç bir kadın, büyük bir miktarda kahverengi toz şeker veya baharatı, tezgahın üzerinde bir tepecik oluşturarak yayıyor. Kadının hareketleri ve ortaya çıkan şekil, "çok çalışmak, ama boşuna" ya da "çok emek harcadığı halde, bir sonuç alamıyor" tarzında bir mizah unsuru içeriyor. "Kum tepesi" metaforu, çabaya karşılık gelen sonucun küçük veya önemsiz olduğunu vurguluyor. İşin, çaba harcanmasına rağmen, sonuçsuz kalmasıyla ilgili bir espri var.
Resimde bir kasiyer, muhtemelen bir baharatçı veya benzeri bir yerde, tezgahın üzerinde çok fazla öğütülmüş baharat (ya da kum gibi bir toz) ile uğraşıyor. Kasiyerin üzerinde ve etrafında baharatlar çok fazla saçılmış ve kasiyerin üzerinde ve kıyafetinde de toz var. Kasıyer gülüyor, ancak durumdan kaynaklanan karmaşıklığın ve toz bulutunun komik tarafı vurgulanıyor. Fotoğraf, bir işyerinde oluşan bir kaos ve karmaşanın, hatta biraz da komik bir şekilde işlenen bir durumun resmini çiziyor. Nedense bu tür baharat/toz tozlaşmış durumlara "Kum fırtınası" ya da benzeri bir şey dendiği için; jestin kasıtlı bir biçimde "kum fırtınası" yaşatmaya çalıştığı anlaşılıyor.
Resimde, yüzü unla kaplı genç bir kız görülüyor. Arka planda bir market ya da benzeri bir iş yeri var. Kızın yüzündeki un, "un gibi işler" ya da "işler çok karmaşık ve tozlu" şeklinde yorumlanabilir. Bir çeşit işin/sorumluluğun zorluğunu, karmaşıklığını ve belki de şaşkınlığı veya kaostu temsil ediyor. İfade edilen espri, kızın yüzündeki unla günlük hayatta karşılaştığımız belirsiz, karışık ve tozlu durumların bir metaforu olmasıdır.
Henüz bişi yazılmamış