Kafka ebem skildi gomdan tasa- vetten… max Brod dostum….. Yazdıklarımın hepsini ben äldükten Sonra yakma ni istiyorum… (ver SATO Oldu o zaman ben eve gidi- gerum. Gise diyor musun? iyi iyi git! gesti Sürüty Laan? Laan? Yakmıycak. sin dimi: Dassağını yigim yakma. Can yayinlarına git Butun eserler: diye yayınla Sınlar. Yakma! Kafka besleme ekibi KÖYÜMDEN ORGANIK HAYIRLI İŞLER. BUYRUN KAFKANIZ HAZIR… Biz, BURAYA BI KAFKA BIRAKMIŞTIK *** HAZIRSA ALMAYA GELDIK. 明 gözüne fer gelmiş GIDA PAZARI Yüzüne -kan gelmiş Halls Cam Bal Sar B izmie TULUM UCRETINI GÖNDEREMEYENLER GÖNDERSIN LÜTFEN! E BROOOOM De CHEVE YETERR NE HARIGINIZ VAR HERKESE SUCLANMAYA BRAAAAMMMO UCRETINI GONDERNE YEN ARKADAS KIMSE SON DERSIN pat part MINIBUSCULER OPASINA NE KADAR DILEKÇE YAZONSAM DA B TURLI ENGELLEYEMED BEN DE BASTIM PARAYI KING EL POLO ALDIM SONUÇTA DUYARL ADAMIZ GELEMENT GERGINLIGE Kafka Rahatlatma Ekibi KOTORRRTTT 31/ OOH GAMI KEDERI ALDI. 107

Resimde, dört panelden oluşan bir çizgi roman görüyoruz. Birinci panelde, şapkası olan ve "Ebem sıkıldı, gamdan tasa vetten..." diyen bir karakter görüyoruz. İkinci panelde, şapkası olan ve Max Brod'a yazdıklarının hepsini onun öldükten sonra yakmamasını rica eden bir karakter var. Üçüncü panelde, şapkası olan ve "Oldu o zaman ben eve gidiyorum. Bişey diyor musun?" diye soran bir karakter görüyoruz. Dördüncü panelde, şapkası olan ve "Laan? Laan? Yakmıycaksın dimi? Dışsafını giyip yakma. Can yayınlarına, şit bütün eserleri diye yayınlanır yokma!" diyen bir karakter görüyoruz. Bu çizgi romanın espri konusu Max Brod'un Franz Kafka'nın yazdıklarını onun isteği dışında yayınlaması ve Kafka'nın bunu bildiğinden dolayı duyduğu üzüntü üzerine kurulu.

Resimde, bir köylü pazarı tasvir ediliyor. Pazar tezgahlarında, izmir tulum peyniri, yöresel ürünler ve çeşit çeşit yiyecekler satılıyor. Pazarcı, "Köyümden Organik Gıda Pazarı" yazılı bir tabelanın önünde duruyor ve "gözüne fer gelmiş" gibi bir ifadeyle "Yüzüne kan gelmiş" diyor. Şaka, pazarcının, müşterinin "yüzüne kan gelmiş" deyimini kullanarak, müşterinin aldığı organik yiyeceklerin kalitesinden ve tazeliğinden duyduğu memnuniyeti abartılı bir şekilde vurgulamasında yatıyor. Müşterinin, "gözüne fer gelmiş" bir ifadeyle, pazardaki "organik" ürünlere karşı ne kadar heyecanlı olduğunun ima edilmesi, şakanın komikliğini artırıyor.

Resimde, bir minibüsün arkasındaki otobüsten bir adamın minibüse "ücretini gönderemeyenler, gönderirsin lütfen" diye bağırdığı görülüyor. Minibüsün şoförünün cevabı ise "Minibüsçüler o pasına ne kadar dı'l'ece yazdığını, ne kadar dı'l'ece yazdığını, da bı' türlü engelleyemedi ben de rasti'm parayı. Kımı el polo aldın sonu'cta duvaru adamız gelmeyi gerginliğe" oluyor. Şoför, otobüs yolcusunun ücretini ödememesi üzerine, otobüsteki yolcuları pasif agresif bir şekilde suçlayarak espri yapıyor. Bu durum, günlük hayatta sıkça karşılaşılan bir olayın, abartılı ve komik bir şekilde yansıtılması olarak yorumlanabilir.

Resimde iki kişi görünüyor. Bir kişi diğerinin üstüne oturmuş, diğerinin ise ağzı açık ve "Ooh, canı kederi aldı!" şeklinde bir baloncuk sözü var. "Kotorrrrt" diye de bir baloncuk var. Şaka, kişiye oturan kişinin diğer kişinin üzerine oturmasıyla onun "kederi" aldığı fikrine dayanıyor. "Kotorrrrt" sesi de bu hareketin sesini temsil ediyor. Bu şaka, fiziksel acı ve güldürü arasındaki tezatı kullanarak komik bir etki yaratıyor.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış