Hayatı daha dolu yaşamak için yapabileceğimiz birkaç şeyi sizlerle paylaşmak istedik ❤️


aynada kendinle konuş You Can Do It! 14 talk to yourself in the mirror TD Ž birilerine zorlandığı bir konuda yardım et help someone with difficulties they face TD Ž bir fidan dik plant a sapling TD 7 hiçbir şey yapmamaya vakit ayır set time to do nothing TD > sevdiğin insanlara onları sevdiğini söyle tell the people you love that you love them TD > gün doğumunu izle watch the sunrise TD X bir tren yolculuğuna çık take a train journey TD X yapmak istediğin; ama başlamaktan korktuğun şeyi dene do something you want but are afraid to start TD > kendi başına seyahat et, kendinin arkadaşı ol XCD travel alone, be your friend TD

Kaynak

Resimde, aynaya bakan bir kadın var. Aynada yansıyan kadının üzerinde "You Can Do It!" yazan bir kağıt parçası var. Bu resimde kullanılan "aynada kendinle konuş" ifadesi, kişilerin kendi kendilerine olumlu telkinlerde bulunması, kendilerine inanmaları ve motive olmaları gerektiğini anlatan bir ifade. Resimde yer alan "You Can Do It!" yazısı da, bu mesajı destekliyor. "Aynada kendinle konuş" ifadesi, kişilerin kendilerine olumlu telkinlerde bulunmanın önemini vurguluyor. Bu resimde kullanılan mizah, "You Can Do It!" yazısının aynada yansıyan kadının yüzünde bulunması ve kadının sanki bu yazıyı kendisi söylemiş gibi görünmesinden kaynaklanıyor. Resim, kişilerin kendilerine olumlu telkinlerde bulunarak kendi potansiyellerini ortaya çıkarabilecekleri mesajını mizahi bir şekilde veriyor.

Resimde dört kişi bir ipi çekerek bir tepeye tırmanmaya çalışıyor. Resmin altında ise "Birisine zorlandığı bir konuda yardım et" yazıyor. Bu resimdeki espri, insanların zorluklarla karşılaştığında birbirlerine destek olmaları gerektiğini gösteriyor. Resimdeki kişiler tek başlarına tepeye çıkamayacakları için birbirlerine yardım ederek tırmanmayı başarıyorlar. Bu durum, hayatta karşılaştığımız zorluklarda birbirine yardım etmenin önemini vurguluyor.

Resimde bir adam fidan dikiyor. Bu resimde "bir fidan dik" ifadesi ile "bir fidanlık" kelime oyunu yapılmış. Fidan dikmek, bir fidanı toprağa ekmek anlamına gelirken, "bir fidanlık" ise fidan yetiştirilen yer anlamına gelir. Resimdeki adam, fidan dikerek "bir fidanlık" oluşturmuyor, sadece bir fidan dikiyor.

Resimde, bir koltukta rahat bir şekilde uzanmış bir kişi ve "hiçbir şey yapmamaya vakit ayır" ve "set time to do nothing" yazıları görülüyor. Şaka, "hiçbir şey yapmamaya vakit ayır" ifadesinin günlük yaşamda sıkça kullanılan bir ifade olmasına rağmen, aslında bir paradoks oluşturduğu gerçeğinde yatıyor. Çünkü hiçbir şey yapmamaya vakit ayırmak bile bir eylemdir. Daha açıkçası, hiçbir şey yapmamaya vakit ayırmak, bir şey yapma kararı almayı gerektirir, bu da aslında "hiçbir şey yapmamak" ile çelişir.

Resimde, iki kişinin bir dağ zirvesinde güneş doğumu izlerken görülüyor. Yukarıdaki yazıda "GÜN DOĞUMUNU İZLE" yazıyor. Şaka, resimdeki iki kişinin güneş doğumu izlemelerinin aslında "gün doğumu"nu izlemekle ilgili olması, yani "güneş doğumu" kelimesinin doğrudan anlamını kullanıyor.

Resimde, gökyüzünde bulutlar olan pembe ve mavi bir fon üzerinde beyaz bir tren bulunmaktadır. Resmin üstünde "bir tren yolculuğuna çık" yazmaktadır. Resmin altındaki "take a train journey" yazısı ise espriyi oluşturmaktadır. Espri, "bir tren yolculuğuna çık" ifadesinin Türkçe'deki anlamıyla, "take a train journey" ifadesindeki "journey" kelimesinin anlamı arasında bir uyumsuzluk yaratmasından kaynaklanmaktadır. "Bir tren yolculuğuna çık" ifadesi, Türkçede bir tren yolculuğu yapma anlamına gelirken, "take a train journey" ifadesi ise sadece bir tren yolculuğu yapmayı değil, bir yolculuğa çıkmayı, yani bir yere gitmeyi de ifade etmektedir. Bu nedenle, bu iki ifade bir araya geldiğinde, "bir tren yolculuğuna çık" ifadesi, "take a train journey" ifadesi ile karşılaştırıldığında, daha spesifik bir anlam ifade etmektedir. Dolayısıyla, resimdeki espri, Türkçede kullanılan "bir tren yolculuğuna çık" ifadesinin, İngilizce'deki "take a train journey" ifadesiyle karşılaştırıldığında, daha dar bir anlam ifade etmesi üzerine kurulmuştur.

Resimde bir kadın kaya tırmanışı yapıyor. Arkaplanda güneş batıyor. Altında ise "yapmak istediğin; ama başlamaktan korktuğun şeyi dene" ve İngilizce karşılığı olan "do something you want but are afraid to start" yazıyor. Şaka, aslında insanların korktukları şeyleri yapmaktan kaçınması ve bu korkuların aslında kendi sınırlamaları olduklarını gösteriyor. Kaya tırmanışı yapmak zor bir iştir ve bu da metaforik olarak "korktuğumuz şeyleri" temsil eder. Ancak resimdeki kadın, bu zorluğa rağmen tırmanışa devam ediyor, bu da insanların korkularını aşabileceklerini ve istedikleri şeyleri başarabileceklerini gösteriyor.

Resimde, bavulu ile bir pencerenin önünde ayakta duran bir kadın var. Pencereden uçaklar uçuyor, bu yüzden kadın seyahate çıkmaya hazır gibi görünüyor. Görselde ayrıca "kendi başına seyahat et, kendinin arkadaşı ol" ve "travel alone, be your friend" yazıları yer alıyor. Şaka, "kendi başına seyahat et, kendinin arkadaşı ol" ve "travel alone, be your friend" ifadelerinin aynı anlamda olmasına rağmen, Türkçedeki "arkadaş" kelimesinin İngilizce'deki karşılığı olan "friend" kelimesinin tekil kullanılması sebebiyle "travel alone, **be** your friend" ifadesinin, sanki kadının seyahatte bir arkadaşı olduğunu ima etmesiyle ortaya çıkıyor. Bu, "kendi başına seyahat et" mesajının, "bir arkadaşınla seyahat et" şeklinde yorumlanabilir.