(Kaydırmalı)
Resimde Yeliz Koray'ın Twitter hesabından bir paylaşım görülüyor. Paylaşımda "Bunu yazma sebebim insanın insanın halinden anlamıyor olması. Evet hayat kötü, evet kimseye güvenme, evet yalan söylüyor olabilir.. Ama bu ihtimaller yüzünden gerçekten desteğe ihtiyacı olan insanların yanından geçip gidiyoruz hergün.." yazıyor. Bu paylaşımın esprili tarafı, insan doğasının genel olarak negatif yönlerini vurgulayarak, insanlardan güvenmemek ve herkesin yalan söyleyebileceğini düşündürerek aslında insanların yardım etmeme gerekçesi aramasını eleştirmesi. Yani, insanlar birbirine güvenmese bile yardım etmek gerektiğini, bunun gerekçesini her zaman aramaması gerektiğini ima ediyor.
Fotoğrafta bir Twitter paylaşımı görülüyor. Yazar, eşine güvenip amcasına telefonunu verdiğini, amcasının da kızına harçlık vermek için telefonunu sattığını anlatıyor. Şaka, amcanın telefonunu satması ve bu davranışın "Eşime güvenip dedim amca bana telefonunu ver sana iş bulalım. "Kızım tuşlu bir telefonum vardı sattım. Sen bana numaranı ver. Eğer fabrika işe almazsa ben seni arayayım"" sözleriyle tezat oluşturmasında yatıyor. Yani, amcanın eşinin iş bulması için telefonu vermesi yerine, kızının harçlığı için satması ironik bir durum.
Fotoğrafta Yeliz Koray'ın Twitter gönderisi görülüyor. Gönderide, 50 yaşında bir adamın otobüse binmek için ayakta giderken ezilmesini şoförün engellemesi üzerine "Hiç zora düşmemiş belli ki yoksa insanın halinden anlamaz mı kızım?" dediğini yazmış. Yeliz Koray, adamın şoföre "ezilmesime mi üzülüyüm" demesine de tepki gösteriyor ve kendisi için utanç verici bulduğunu söylüyor. Burada espri, adamın kendi halini düşünmeden, şoförün ezilmesini önlemesinin, adamın zora düşmemiş olmasına bağlanmasıyla yapılmış.
Resimde Yeliz Koray'ın Twitter paylaşımı görülüyor. Paylaşımda Yeliz, zor zamanlar geçirdiğini ve cebinde para olmadığı günler olduğunu anlatıyor. Bir arkadaşının "Öyle değil, eskiden az çok yaşıyorduk. Artık yaşamak neredeyse imkansız." dediğini ve bunu duyunca istediği durağa inip telefon numarasını bir kağıda yazarak bıraktığını söylüyor. Bu paylaşımın mizahı, arkadaşının sözlerinin ironik bir şekilde gerçekçi bir durumu yansıtması ve Yeliz'in bu sözlerden etkilenerek "kaçması"nda yatıyor.
Fotoğrafta, Yeliz Koray adlı bir Twitter kullanıcısının yaptığı bir paylaşım görülüyor. Paylaşımda, Yeliz Koray'ın birine 7 numaralı kağıdını kaybetmemesi konusunda tembih ettiğini, ancak bu kişinin yine de kaybettiğini ve yol parası olarak biraz para verdiğini anlattığı yazıyor. Şaka, 7 numaralı kağıdın kaybolmasının, genellikle bahis veya kumar oynamanın bir sonucu olarak yaşanan bir durum olması ve dolayısıyla Yeliz Koray'ın bu kişiye aslında kaybettiği parayı geri vermiş olması şeklinde yorumlanabilir. Ek olarak, paylaşımın sonunda "aklınıza gelecek ne kadar dua varsa hepsini söyleyip indi arabadan" yazması da, bu kişinin kaybettiği için büyük bir üzüntü yaşadığını ve Allah'tan yardım istediğini ima eden bir gönderme olarak yorumlanabilir.
Fotoğrafta bir Twitter gönderisi görünüyor. Gönderide, bir kadın amcasına fabrikadan eve yürüdüğünü söylüyor. Amca da ona parası olmadığını ve otobüs parası istediğini söylüyor. Kadın da ona otobüsü durdurup yürüyerek gidebileceğini söylüyor. Fıkra, amcanın parasız olduğunu ve otobüs parası istediğini söylemesinin, kızın ona "otobüsü durdurup yürüyerek gidebilirsin" demesiyle komik bir şekilde ters dönmesinde yatıyor.
Fotoğrafta Yeliz Koray'ın Twitter hesabından bir paylaşım görülüyor. Paylaşımda, bir otostopçu ile ilgili bir hikaye anlatılıyor. Yeliz Koray, yolda giderken, bir amca otostop çekmeye çalışırken utanıp sıkıldığını ve herkesin amcayı görmezden gelip geçmeye çalıştığını anlatıyor. Otostopçu almak istemeyen Yeliz Koray, vicdan azabı çekerek amcaya araba teklif ediyor. Bu paylaşımın esprili tarafı, Yeliz Koray'ın vicdanının sesine yenik düşüp, aslında otostopçu almak istememesine rağmen, amcayı arabaya almasında yatıyor. Yazar, bu durumun kendisinde yarattığı çelişkiyi ve vicdan azabını komik bir şekilde anlatıyor.
Resimde bir Twitter paylaşımı görülüyor. Paylaşımda bir kadın, işsiz bir amcaya "Fabrikaya neden geldin amca?" diye sormuş. Amca ise "Sanayide döküm işi yaparken 3 ay önce işyeri kapanmış. Sigorta primleri eksik, emeklilik hayal... Ve cebinde beş kuruş yok. İŞKUR fabrikasına göndermiş. Yaşadığı Gölcük ilçesinden İzmit'e gelip gidecek kadar para bulabilmiş sadece." diye cevap vermiş. Bu paylaşım, amcanın yaşadığı zorlukları ve iş bulmak için verdiği mücadeleyi komik bir şekilde anlatarak, Türkiye'deki işsizlik ve ekonomik sorunları eleştiriyor.
Henüz bişi yazılmamış