anlamsız fotoğraflar 1928
Fotoğrafta, ormanları korumak için eylem yapan bir kadını görüyoruz. Kadının elinde, "Kuzey Ormanlarını Savunun" yazılı bir pankart var. Ancak kadının ağzında bir sigara olduğunu görüyoruz. Bu durum, ormanların korunmasını savunduğu halde, aynı zamanda çevreye zararlı bir alışkanlığı olan sigara içmeyi sürdürmesiyle bir çelişki yaratıyor. "Kuzey ormanlarını savunun" diye pankart taşıyor ama kendisi ormanları kirleten sigara içiyor. Yani kendisine çelişkili bir durum yaşatılıyor.
Fotoğrafta, başında kahverengi bir kağıt torba olan, kahverengi tüylü bir kedi görüyoruz. Kedi kağıt torbanın içinden bakıyor ve üzgün bir ifadeye sahip. Şaka, kedinin başında kağıt torba olması ve üzgün bir ifadeye sahip olması. Bu, kedinin torbanın içinden üzgün bir şekilde bakıyor gibi görünmesini sağlıyor. Bu durum, kedinin torbanın içine sıkışmış olmasına veya torbayı giymek zorunda kalmış olmasına dair bir komiklik yaratıyor.
Fotoğrafta bir otobüsün iç kısmı görülüyor. Otobüsün tavanında "EYTİM ŞART" yazısı ve yanında Türk bayrağı var. Bu fotoğraf, Türkiye'de yaygın olarak görülen bir durumun hicivli bir şekilde resmedilmesidir. "EYTİM ŞART" yazısı, otobüsün eğitimli bir şoför tarafından kullanılması gerektiğini belirtirken, yanında Türk bayrağının olması, Türk milliyetçiliği ve eğitimin birleştirildiği bir espriyi yansıtıyor. Yani, Türk olmak ve eğitimli olmak, şoförlük için şart olarak sunuluyor.
Fotoğrafta bir hastanenin kapısında mavi kurdelelerle süslenmiş bir kapı ve kapıda "Aramıza hoşgeldin Ebubekir Siddik" yazan bir pankart görülüyor. Bu fotoğraftaki espri, hastanenin kapısına Ebubekir Siddik'in doğumunu kutlamak için "hoş geldin" pankartı asılmasıdır. Ebubekir Siddik, Hz. Muhammed'in en yakın sahabesi ve İslam tarihinde önemli bir şahsiyettir. O bir insan değil, bir peygamberdir ve bu nedenle doğduğu şeklinde bir durum söz konusu olamaz. Dolayısıyla, pankartın içeriği ve konumu bir çelişki yaratıyor ve komik bir durum ortaya koyuyor.
Fotoğrafta, bir kadının bir metroda uyuyakalmış halini görüyoruz. Uyurken elinde "Uykuya Nasıl Dalınır" adında bir kitap tutuyor. Kadının uyuyakalması ve elindeki kitabın adı arasındaki zıtlık, ironik bir durum yaratıyor. Şaka şu ki, uykuya dalmanın nasıl yapılacağını anlatan bir kitabı okuyan kişinin, uykuya dalması, ironik bir durumdur. Bu, okuduğu kitabın tam tersini yapıyor, yani ironi yaratıyor.
Fotoğrafta iki tabela var. Üstteki tabelada "Personelin ofise girmesi yasaktır." yazıyor. Alttaki tabelada ise "Personel harici girilmez." yazıyor. Bu iki tabela birbirine zıt anlamlar ifade ettiği için mizah yaratıyor. Çünkü üstteki tabela ofise girmeyi yasaklarken, alttaki tabela da ofise girmeyi yasaklıyor ancak "personel harici" olarak belirttiği için üstteki tabelanın bir anlamda çelişkili olduğunu gösteriyor. Bu durum okuyucunun gülmesini sağlayan bir durum.
Fotoğrafta, sarı bir sürücü kursu standı ve önünde duran iki kişi var. Standın üzerinde "Ehliyet kaydı yaptırılanlara Urfa sırası gecemiz ücretsizdir" yazıyor. Bu mizah, Urfa'da ehliyet sırasının uzun ve meşakkatli olmasıyla ilgili bir espri. Standın sahibi, Urfa'da ehliyet sırası gecesi geçirmek zorunda kalmamak için ehliyet kaydı yaptırmanın daha pratik olduğunu ima ediyor. Bu, "Urfa'da ehliyet sırası çok uzun" klişesini kullanarak komik bir durum yaratıyor.
Resimde bir tuvalet kapısının üzerinde "Lahabları nasıl görmek istersen öyle bırak, Vatantaş" yazan bir not var. Bu not, tuvalet kullanıcılarının, tuvalet kağıdını nasıl kullanmak istiyorsa öyle bırakması gerektiğini, ancak bunun vatandaşlık görevi olmadığını esprili bir şekilde söylüyor. Espri, "vatantaş" kelimesinin kullanımıyla yapılmış. "Vatantaş" kelimesi genellikle ciddi bir anlamda kullanılır, ancak bu notta tuvalet kağıdı kullanımıyla ilişkilendirilmesi, esprili bir etki yaratıyor.
Fotoğrafta bir iş yerinin dış cephesinde TKP'nin (Türkiye Komünist Partisi) afişi ve altında "Sevde Tur"un hac ve umre organizasyonu reklamları görülüyor. Türkiye'de TKP'nin sol görüşlü olması ve hac ve umre'nin daha çok dindar kesim tarafından tercih edilen bir ibadet olması sebebiyle bu durum bir çelişki olarak algılanıyor. Bu nedenle resimdeki mizahi durum TKP afişi ile hac ve umre organizasyonu reklamlarının yan yana yerleştirilmesiyle ortaya çıkıyor. Bu durum, iki zıt görüşü bir araya getirmesiyle ve beklenmedik bir şekilde bir arada görünmesiyle mizahi bir etki yaratıyor.
Resimde bir grup adamın içinde bir yerli kıyafeti giymiş bir adam ve onun önünde bir çocuk oturuyor. Çocuk yerli adamın kıyafetlerine hayretle bakıyor. Bu resimde espri, bir yerli kıyafeti giymiş olan adamın aslında bir müslüman olması. Bu resimde, açıkça görünen bir kültürel farklılık üzerinden espri yapılıyor. Yerli kıyafeti giyen bir adamın bir cami ortamında bulunması ve bir çocuğun ona hayretle bakması bu espriyi oluşturuyor. İronik olarak, bu resimde kültürler arası bir etkileşimin komik bir şekilde gösterilmesi amaçlanmıştır.
Henüz bişi yazılmamış