anlamsız fotoğraflar 2849


UNIVERSITE HOŞGELDİNİZ B SINA CANIM ANLAMIYORUM SENI, I DON’T SPEAK YILANCA. PG TUZLA AĞRILILAR DERNEĞİ Prizn MA ANC 23460 garç The Diftiz 00 GOLDEN MAST GOLDE KI hakkı 73 LC WAIKI LC W 72 44 ONE DIRECTION ASANSÖRÜN YEDEK PARÇALARI MARSTAN SİPARİŞ VERİLDİĞİ İÇİN GELMEMİŞTİR YONCTIM ROLLING STONES QUEEN BB KING DELI VAHIT PEARL JAM JIMI HENDRIX ELVIS PRESLEY KASIM SEREN NIRVANA ACDC AZER BÜLBÜL BLACK SABBATH KOBRA MURAT LED ZEPELLIN PINK FLOYD

Kaynak

Resimde, Beykent Üniversitesi'nin büyük bir standı var. Standda, üniversiteye yeni başlayan öğrencilere hoş geldiniz diyen, bir erkek ve bir kız öğrenci figürü var. Ancak, kızın ayakları anormal şekilde uzun. Bu durum, üniversitede öğrencilerin boyu uzayacak anlamına gelen bir espri yaratıyor. Şaka şöyle: "Beykent Üniversitesi'nde okuyunca boyunuz uzar, ancak bu kadar da uzamaz!"

Fotoğrafta, bir aracın içine bakan bir kişi, direksiyonun üzerinde "Canım anlamıyorum seni, I don't speak yılanca." yazan bir yazı var. **Şaka:** Yazı, kişinin yılan dilini bilmediğini ve diğer kişinin yılan dilinde konuştuğunu ima ediyor. Yılan dilinde konuşmak, genellikle anlaşılması zor, karmaşık veya anlamsız bir konuşma olarak kabul edilir. Bu nedenle, şaka kişinin diğerinin ne dediğini anlamadığı için şikayet ettiğini, ancak aslında diğer kişinin bir yılan gibi konuştuğunu ima ediyor. **Özetle, şaka, kişinin anlaşılmaz bir dilde konuştuğunu ima ederek, diğer kişinin ne dediğini anlayamadığını ve bunun nedeninin diğer kişinin "yılan dilinde" konuşması olduğunu ima eden bir espridir.**

Resimde, "Tuzla Ağrılılar Derneği" yazan bir tabelanın önünde, beyaz pantalon ve mavi bir kostüm giymiş, mavi şapkalı ve gözlüklü bir papağan var. Papağan, "Smurf" karakterine benzeyen bir kostüm giymiş. Papağanın bu kostümle bir dernek tabelasının önünde bulunması, Smurf'lerin dernek üyesi gibi durması ve bu durumun komik bir şekilde sunulması bir espri yaratıyor. Esprinin temel fikri, Smurf'lerin gerçek dünya ile ilişkilendirilmesi ve bu durumun komikliğe dönüştürülmesidir.

Fotoğrafta, arabasının bagajında büyük bir hoparlör sistemi olan bir araç, bir kadın ve bir alışveriş arabası görüyoruz. Arabadaki hoparlör sisteminin büyüklüğü, alışveriş arabasının içindeki market poşetlerinin büyüklüğünü yansıtıyor. Bu görüntü, "Ses sistemi ne kadar büyükse, alışveriş de o kadar büyük olur" anlamına geliyor. Burada espri, insanların ses sistemlerine ve gösterişe verdikleri önemi, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan alışveriş ile karşılaştırıyor. Bu şekilde, insan doğasına dair bir gözlem yaparak mizahı ortaya koyuyor.

Fotoğrafta, üzerinde "Golden Valley" yazan bir bayrağın olduğu bir iskele var. İskeleye bağlı bir tekne ve suyun altında bir araba görünüyor. Şaka, arabanın su altında batmış olması ve insanların bunu fark etmemesi. Arabanın farları bile açık görünüyor. Bu durum, insanların çevrelerine dikkat etmemelerini ve olası tehlikeleri fark etmemelerini ironik bir şekilde gösteriyor. Tüm bunlar, "Su altında batmış arabayı fark etmemek, çevreye dikkat etmemenin bir örneğidir" şeklinde yorumlanabilir.

Fotoğrafta, kalabalık bir pazarda yürürken One Direction'ın resminin olduğu sırt çantasını taşıyan yaşlı bir adam var. Fıkra ise, adamın "One Direction" hayranı ve hala onlara hayran olduğunu düşündüren bu sırt çantasını taşımasıyla ilgilidir. Günümüzde One Direction'ın popülerliğini yitirdiğini düşünürsek, yaşlı adamın bu hayranlığı biraz tuhaf ve komiktir. **Kısaca, fıkra, yaşlı adamın One Direction'a olan hayranlığını gösteren ve bunu biraz komik bir şekilde gösteren, adamın sırt çantasında One Direction resminin olmasıdır.**

Fotoğrafta, asansörün yedek parçalarının sipariş verildiği için gelmediği belirten bir yazı var. Ancak, bu yazı asansörün içinde, yani asansörün kullanılamaz durumda olduğu bir yerde asılı. Yani bir anlamda ironik bir durum söz konusu. Asansörün parçaları sipariş edildi ve gelmediği için asansör kullanılamaz durumda. Asansörün içinde bulunan bu yazı ise, bu durumu komik bir şekilde gözler önüne seriyor. Aslında, bir asansörün parçalarının sipariş edilmesinin nedeni, asansörün çalışır durumda olmamasıdır. Bu yüzden, asansörün içindeki bu yazı, ironik bir mizah örneği olarak değerlendirilebilir.

Fotoğrafta, iki adam masada oturmuş, diğer üç adam da onları izliyor. Oturan adamların biri kart tutuyor ve diğeri de onun eline bakıyor. Şaka, oturmuş adamın elindeki kartları göstermesinden ve arkadaşının "ne kartlarmış, göstersene" demesinden geliyor. Bu, arkadaşının adamın elindeki kartları görmek istediğinin ve onun kartlarını görmeyi umduğunun bir göstergesidir. **Türkçe Şaka Açıklaması:** Fotoğrafta, iki adam masada oturmuş, diğer üç adam da onları izliyor. Oturan adamların biri kart tutuyor ve diğeri de onun eline bakıyor. Şaka, oturmuş adamın elindeki kartları göstermesinden ve arkadaşının "ne kartlarmış, göstersene" demesinden geliyor. Bu, arkadaşının adamın elindeki kartları görmek istediğinin ve onun kartlarını görmeyi umduğunun bir göstergesidir.

Fotoğrafta, merdiven basamaklarına müzik gruplarının isimleri yazılmış bir merdiven görünüyor. Merdivenin üst basamağı "Rolling Stones" ile başlıyor ve aşağı doğru giderek daha az bilinen grupların isimleriyle devam ediyor. Merdivenin en alt basamağında ise "Pink Floyd" yazıyor. Bu merdiven, "Müzik zevki aşağı doğru gidiyor." şeklinde bir espriye dayanıyor. Bu, daha az bilinen müzik gruplarının daha az popüler olduğu ve "Rolling Stones" gibi ünlü grupların ise çok daha popüler olduğu anlamına geliyor.

Fotoğrafta, bir binanın balkonunda ve dış cephesinde çok sayıda kot pantolon asılı. Bu, Türkiye'de yaygın olarak görülen bir manzaradır. Fotoğrafta esprili olan şey, bu kadar çok kot pantolonun tek bir aileye ait olması mümkün değil. Bu da, Türkiye'de komşuluk ilişkilerinin ne kadar yakın olduğunu ve insanların birbirlerine yardım etme kültürünün ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. **Espri şu şekilde de ifade edilebilir:** "Türkiye'de kot pantolon paylaşımı, komşuluk ilişkilerinin göstergesidir."


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış