anlamsız fotoğraflar 8124

Fotoğrafta, merdivenlerin üzerinde duran ve yüzünde maske olan bir adam görünüyor. Adamın maskeli olması ve merdivenlerde durması, merdivenin kendisi tarafından maske takılması gerektiği anlamına geliyor gibi görünüyor. Bu, "Merdivenlere de maske takılması mı gerekiyor?" gibi bir şaka yaratıyor.

Fotoğrafta, bir binanın önünde, "006 Görevimiz Gözleme" yazan bir tabela görüyoruz. Tabelanın altında, bir adamın yanında bir araba duruyor. Bu resimdeki espri, "Görevimiz Gözleme" ifadesinin bir yemek yemekle ilişkilendirilmesiyle ilgilidir. Tabelanın "006" rakamı ile birlikte olması da ironik bir durum yaratmaktadır. Resim, "Görevimiz Gözleme" kelimesinin, bir görev veya misyon yerine, yemek yemesiyle ilgili bir iş olarak algılanmasını amaçlamaktadır.

Fotoğrafta, "Ç" harfiyle başlayan bir yazı yazılı beyaz forma giymiş dört adam var. Fotoğrafta şaka yok.

Resimde, beyaz gömlek ve kravat giymiş bir adam görüyoruz. Adam elinde sigara tutuyor ve sigara içerken bir şekilde boğulmak üzere gibi görünüyor. Bu resimde mizah, adamın sigara içerken boğuluyor gibi durması ve bununla ilgili bir espri yapılmasıdır. **Türkçe Espri:** "Adam sigara içerken boğulmak üzere, galiba sigara içmeyi öğrenmesi lazım."

Fotoğrafta, bir mağazanın vitrininde, çeşitli iç çamaşırları sergileniyor. Vitrinde "Haşema Bulunur" yazan bir tabela var. Burada yapılan espri, "Haşema" sözcüğünün plajda kullanılan mayo anlamına gelmesine rağmen, vitrinde mayo değil iç çamaşırları sergilenmesiyle ortaya çıkıyor. Bu durum, vitrindeki iç çamaşırlarının "haşema" olarak sunulmaya çalışıldığını ve bunun absürt bir durum olduğunu vurguluyor.

Fotoğrafta, silahlı bir polis memuru (solda) ve üç tane de başka polis memuru var. Öndeki polis memuru, bir av tüfeğini taşıyor ve gülüyor. Espri, polisten beklenmedik bir şekilde av tüfeği taşıması ve gülerken yakalanmasında yatıyor. Bu durum, polislerin genellikle daha ciddi ve resmi duruşları ile ters düşüyor ve izleyiciyi gülümsetiyor. Espri, bir polis memurunun silahla gülerken yakalanmasının beklenmedik bir durumu vurgular ve bu durumdan komiklik çıkarır.

Fotoğrafta, elinde çiçekler ve bir pankart tutan bir adam var. Pankartta "Fatoş Hanım, bu deli deli çocuğu affet" yazıyor. Adam, Fatoş Hanım'ın sevgilisi olduğu varsayılan deli deli çocuğu affetmesi için yalvarıyor. Bu espri, deli deli çocuğun aslında adamın kendisi olduğu ve Fatoş Hanım'ın onu affetmesini istediği konusunda bir ironi yaratıyor.

Fotoğrafta, kırmızı üniforma giyen ve geleneksel şapkaları olan bir grup insan görünüyor. En öndeki adam cep telefonuyla konuşuyor. Şaka şu ki, geleneksel giysiler giymiş kişilerin modern teknoloji kullanması ironik ve komik bir durum. "Geleneksel giysilerle modern teknoloji kullanımı, gülümseten bir tezat!"

Fotoğrafta, "I'm Hungary Yemek Salonu" yazan bir tabela var. Tabelanın anlamı "Açım, yemek salonu" şeklindedir. Bu espri, İngilizce "hungry" (aç) ve "Hungary" (Macaristan) kelimelerinin benzerliğine dayanmaktadır.

Fotoğrafta, bir çocuk ders çalışmaya çalışırken sandalyenin üzerine sırt çantasını koyduğu için masa ile sandalye arasında sıkışıp kalmış. Çocuk sandalyeyi doğru düzgün kullanmadığı için masa ve sandalye arasında sıkışmış. Bu durum, "**Sandalye, sen de mi beni mi ele geçirdin?**" diye bir espriye benziyor. Aynı zamanda, çocuk ders çalışmaya çalışırken sırt çantasının yere doğru sarkık olması da, "**Çalışmak için doğru bir pozisyonda değilim, ama yine de ders çalışıyorum.**" diye bir espriye benziyor.