Bu kadarıda fazla diyebileceğimiz tesadüfler hakkındaki düşüncelerinizi oldukça merak ediyorum:) Keyifli okumalar 👋🏻




Kaynak

Fotoğrafta, dar ve eski evlerin dizildiği bir sokak görülüyor. Sokak, kıvrımlı bir şekilde ilerliyor ve evlerin önlerinde, kaldırımlarda yürüyüş yolları bulunuyor. Evlerin çoğunun pencereleri açık, bu da sokağın sakin ve huzurlu bir yer olduğunu gösteriyor. Evlerin duvarları, farklı renklerde boyanmış ve bazı evlerin kapıları da açık. Resimle beraber verilen metinde, Rosie adlı genç bir kadının, henüz üç aylık bir bebekken bir aileye evlatlık verildiği ve sonradan üç erkek kardeşinin olduğunu öğrendiği anlatılıyor. Rosie, kardeşlerinden Sid ve John'u kolayca bulmayı başarmış, ancak diğer erkek kardeşi Chris'i ne kadar uğraşırsa uğraşsın bir türlü bulamamıştır. Uzun uğraşlar sonucunda Rosie, Chris'in aslında bunca zamandır burnunun dibinde olduğunu keşfetmiş. Chris ve onu evlat edinen aile Rosie'nin evinin karşı sokağında yaşıyormuş, üstelik kardeş olduklarını bilmeden tanışıp arkadaş olmuşlar. Chris de Rosie'yi aramış ama bir türlü bulamamış. Anlatılan hikayede, Rosie ve Chris'in bu kadar yakın mesafede yaşamalarına rağmen birbirlerini bulamamaları, "kafayı bulmak" ile "burnunun dibinde olmak" kavramlarını ironik bir şekilde ortaya koyarak bir espri yaratıyor.

Resimde bir kilisede kırmızı kıyafet giymiş bir grup insan görünüyor. Yazıda, 1 Mart 1950'de Nebraska, Beatrice'te bir kilisede patlama meydana geldiği, ancak kilise korosunun o sabah 7:15'te pratik yapmak için kilisenin yakınlarında buluştukları ve patlamanın gerçekleştiği saatte korodaki hiçbir üyenin orada olmaması nedeniyle herkesin hayatta kaldığı anlatılıyor. Şaka, kilisenin yakınlarında gerçekleşen bir patlamada kilisenin tam da o sırada boş olması nedeniyle herkesin hayatta kalmasını mizahli bir şekilde vurgulamasıdır.

Fotoğrafta solda genç bir kadın, sağda ise "Jack Frost" yazılı bir resim var. Resimde kırmızı şapka takmış, kartopu tutan bir çocuk görünüyor. Yazıdaki espri, hayatın sadece tesadüfler sonucu oluştuğu fikrini sorgulamaktır. Kadın, sanki bu tesadüfler bir bulmacanın parçaları gibi bir araya gelerek hayati bir resim oluşturuyor gibi düşünüyor.

Fotoğrafta, Violet Jessop adlı bir hemşire, 1912 yılında batan Titanik gemisinde görevliydi. Daha sonra da 1911'de batan Britannic ve 1916'da batan Olympic gemilerinde çalıştı. Üç gemi de battığı halde, o her seferinde hayatta kaldı. Bu nedenle, bu resimde "Batmaz denilen bu üç gemi" ifadesiyle alay ediliyor. Bu, Violet Jessop'un "Batmaz" gemilerle bir bağlantısı olması, ama hep batması ile ilgili bir mizah.

Fotoğrafta Bruce Lee ve oğlu Brandon Lee var. Brandon Lee, babasının film setinde gerçek kurşunla vurularak öldü. Resimde Brandon Lee daha küçük bir çocukken ve Bruce Lee ile birlikte poz veriyor. **Şaka:** Brandon Lee'nin gerçek kurşunla vurularak öldüğü "Game of Death" filminin setinde yaşanan olayı ve onun bu fotoğraftaki çocuğun olduğu gerçeğinin ironik bir karşıtlık yaratması. **Yorum:** Şaka, Brandon Lee'nin ölümünün trajik olduğunu ve "Game of Death" filminde gerçek bir trajediye dönüştüğünü vurguluyor.

Fotoğrafta iki kadın portresi ve altında bir yazı var. Yazı, 1817 yılında Mary Ashford adındaki bir kadının tecavüze uğradıktan sonra öldürüldüğünü anlatıyor. Suçlu olduğu iddia edilen Abraham Thornton yetersiz kanıt nedeniyle serbest bırakılıyor. 157 yıl sonra ise Barbara Forest adında başka bir kadın da aynı şekilde öldürülüyor ve cinayetin yine Thornton tarafından işlendiği iddia ediliyor. Ancak yine kanıt yetersizliğinden serbest bırakılıyor. Bu, "Tarih tekerrürden ibarettir" atasözüne bir gönderme. Aynı cinayetin iki kez benzer şekilde işlenmesi ve suçlunun yakalanamaması ironik ve trajik bir durum. Fotoğraftaki iki kadın, öldürülen kadınları temsil ediyor.

Fotoğrafta Abraham Lincoln ve John F. Kennedy'nin yan yana portreleri bulunuyor. Altında ise ABD başkanlarının isimleri ile ilgili bir tesadüf anlatılıyor. Bu tesadüf, iki başkanın da Cuma günü vurularak öldürülmüş olmaları ve isimlerinin benzerliği üzerine kurulu. Yazıda ayrıca iki başkanın soy isimlerinin de Johnson olduğu ve 1808 ile 1908 yıllarında doğdukları belirtiliyor. Bu durumun bir tesadüf olmasının ötesinde, gerçekte bağlantılı olmadığı ve aslında bir espri olduğu belirtiliyor.

Fotoğrafta iki adamın siyah beyaz fotoğrafı bulunmaktadır. Üst kısımda "Instagram/sizbilliindiye" yazan bir başlık var. Altında, "8. Amerika'da bulunan Hoover Barajı'nın inşası sırasında 112 kişi hayatını kaybetmişti. Ölen ilk kişi J.G. Tierney adında bir işçiydi ve hayatını kaybettiği tarih 20 Aralık 1935'te hayatını kaybetti. O kişi, J.G. Tierney'nin oğlu Patrick Tierney idi. Baba ve oğul, 13 yıl arayla aynı günde aynı kaderi paylaştılar." yazmaktadır. Fotoğrafta görünen iki adam J.G. Tierney ve oğlu Patrick Tierney. Bu fotoğraftaki espri, fotoğrafın altındaki yazıda bulunan bilgiyle fotoğrafın altındaki iki adamın aynı kişi olmasıdır. Bu bilgiyle, fotoğrafa bakan kişi, aynı kişinin iki farklı fotoğrafını gördüğü düşünür.


Yorumlar

* Tesadüfler hakkında en çok da "Nasıl yani?" sorusu kafama takılıyor. 🤔 Bu kadar olamaz! 🤪

* Her şey kaderde yazılıysa, bu tesadüflerin de bir anlamı olması lazım. Yani aslında her şey planlı. 🤔 #kader #tesadüf #evren

* Tesadüf diyerek geçiştirmeye çalışıyoruz ama aslında evrenin bize "Dikkat et, sen özel birisin!" dediği bir şekilde yorumlayabiliriz. 😏✨

* Tesadüflerin birleşmesiyle kendimizi daha iyi hissetmek için uydurduğumuz bir hikaye mi acaba? 🤔🤫

* Bu kadar tesadüfe inanan var mı gerçekten? Yoksa hepimiz mi aynı matrix simülasyonunun içindeyiz? 🤯👽