Bu kadarıda fazla diyebileceğimiz tesadüfler hakkındaki düşüncelerinizi oldukça merak ediyorum:) Keyifli okumalar 👋🏻




Kaynak

Fotoğrafta, İngiltere'de tipik bir köy evinin önünde dar bir sokak görülüyor. Şaka, Rosie'nin küçük yaşta evlatlık verildiğini, sonradan biyolojik kardeşlerinin olduğunu öğrendiğini, kardeşlerini bulmak için uğraştığını ancak aradığı Chris'in aslında tüm bu süre boyunca komşusu olduğu ve hatta arkadaş oldukları gerçeğinde yatıyor. Kaderin cilvesi olarak, Rosie, yıllarca aradığı kardeşine çok yakın bir yerde, bilmeden yaşamakta.

Resimde Chris Benoit, eşi Nancy ve oğlu Daniel görülüyor. Resmin altında yazan metin ise Chris Benoit'un ailesini öldürüp intihar etmesinin hikayesine gönderme yapıyor. Resmin altında yazan metnin komik yanı, Chris Benoit'un Wikipedia sayfasındaki biyografisinin değiştirilmiş olmasına rağmen bunun bir tesadüf olduğunu söyleyerek, Chris Benoit'un ailesini öldürme olayının sadece bir tesadüf olduğunu ima etmesidir.

Fotoğrafta, bir kilisede kırmızı renkte giyinmiş insanlar görüyoruz. Resmin altındaki yazı ise bu insanların 1 Mart 1950'de kilisede patlama meydana gelmesinden önce pratik yapmak için orada olduklarını ve patlama sırasında kilisede kimsenin olmadığını anlatıyor. Bu ironik bir durum çünkü bu durumun aslında imkansız olduğunu ima ediyor. Bu durumun gerçekleşmesi için insanların, 1 Mart 1950'de meydana geleceğini bilmeleri gerekirdi. Yani bu bir espri.

Fotoğrafta iki resim var. Soldaki resimde genç bir kadın, sağdaki resimde ise "Jack Frost" adlı bir karakterin kar topu fırlattığı bir resim var. Resmin altında ise "Hayatın yalnızca tesadüflerden oluştuğuna mı inanıyorsunuz? Yoksa yaşanan her olay tıpkı bir yapboz parçası gibi aslında büyük resmi oluşturmaya mı çalışıyor? Bazen öyle şeyler oluyor ki, bunları yalnızca bir tesadüf olarak adlandırmamız mümkün değil. Okuduğunuz her maddede tesadüf denen şeyin varlığına inanmakta zorlanacağız bu olaylar hakkında düşüncelerinizi oldukça merak ediyorum. Haydi yana kaydırın." yazıyor. Bu resimde yapılan espri, genç kadının sağdaki resmin "Jack Frost" adlı karaktere benzemesi ve "Hayatın yalnızca tesadüflerden oluştuğuna mı inanıyorsunuz?" gibi bir sorunun sorulmasıyla ortaya çıkıyor. Yani bu resim, hayatımızda karşılaştığımız olayların tesadüf olmadığını ve bir plan dahilinde gerçekleştiğini ima ediyor. "Jack Frost" ise bu planın bir parçası olarak gösteriliyor.

Fotoğrafta sağ tarafta batmakta olan üç gemi görülüyor. Sol tarafta ise Violet Jessop adındaki bir kadın görülüyor. Kadın, bu üç geminin hepsinde çalışan bir hemşireydi ve her üç geminin batışından da sağ kurtulmuştur. Fotoğraftaki espri, Violet Jessop'un üç farklı geminin batışından da sağ kurtulmuş olmasına dayanıyor. İnsanlar, bu durumun tesadüf olamayacak kadar olağanüstü olduğunu ve Violet Jessop'un "batmayan kadın" olduğunu düşünerek şaşırmış ve onu bu durumdan dolayı takdir etmişlerdir.

Fotoğrafta iki gemi görülüyor, biri *Titanik* diğeri ise *Titanik'in Kazası* adlı kitabın kapağında yer alan gemi. Yazıda ise 1861 doğumlu yazar Morgan Robertson'un Titanik'in hikayesini olayın gerçekleşmesinden 14 yıl önce kaleme aldığı ve kitabında da geminin batmaması gerektiği belirtiliyor. Fakat Titanik gerçekte batmış. Burada yapılan şaka, Morgan Robertson'un Titanik'in batacağını tahmin ettiği gibi bir olayı yazmasına rağmen, *Titanik'in Kazası* isimli kitabında batmamasını amaçlaması ve kitabın kapağında Titanik'in batmamış halde yer alması.

Fotoğrafta Bruce Lee ve oğlu Brandon Lee'nin fotoğrafları yer alıyor. Resmin altında Brandon Lee'nin babasının filmini tamamlayamadan gerçek bir silahla vurularak öldüğü yazıyor. Burada yapılan espri, Brandon Lee'nin "Karga" filminde de benzer bir sahnede gerçek bir silahla vurularak öldüğü ve bu olayı yaşayan tek aktör olma özelliğini taşıması.

Fotoğrafta iki kadının siyah beyaz fotoğrafları yer alıyor. Üstteki fotoğrafta genç ve güzel bir kadın, alttaki fotoğrafta ise yaşlı ve çirkin bir kadın var. Resmin altında ise iki kadının hikayesini anlatan bir yazı var. Yazıda, üstteki kadının 1817 yılında cinayete kurban gittiği ve katilinin bulunamadığı anlatılıyor. Aynı köyde 157 yıl sonra alttaki kadın da aynı şekilde öldürülüyor. Hikayenin şakası, alttaki kadının cinayetiyle ilgili şüphelenilenin, üstteki kadının katilinin torunu olması ve bu durumun her zaman aynı şahsın cinayet işlediği imajını yaratması. Yazıda, "olayın tüm şüphelileri serbest bırakıldı" gibi bir cümle de yer alıyor. Bu cümle, şakayı daha da vurguluyor ve "aynı ailede cinayet işlemeye devam etme" gibi bir ironi yaratıyor.

Fotoğrafta ABD'nin 16. ve 35. başkanları Abraham Lincoln ve John F. Kennedy'nin fotoğrafları yan yana yerleştirilmiş. Altlarında ise onların isimlerinin ve yaşamlarının benzerlikleri anlatılmış. Lincoln ve Kennedy'nin ikisi de Cuma günü öldürülmüş, her ikisi de bir tiyatroya giderken vurulmuş, ayrıca her ikisi de isimleri "John" ve "F" ile başlayan soyadına sahipler. Bu benzerlikleri karşılaştıran paylaşımın altına "Bu iki başkanın hayatının bu kadar benzer olması tesadüf olamaz!" gibi bir yorum eklenerek espri yapılmış.

Fotoğrafta iki erkek var. Soldaki, bir inşaat işçisinin giysilerini giymiş, sağdaki ise daha şık giyinmiş ve daha genç görünüyor. İkisinin de yüzünde üzgün ve düşünceli bir ifade var. Şaka, sağdaki adamın inşaat işçisi olan babası ile aynı günde hayatını kaybetmiş olması ve 13 yıl arayla aynı kaderi paylaşmış olmaları. Bu ironi, sağdaki adamın babasının ölümüne ve bu trajik olayın ardından yaşadığı üzüntüye bir göndermedir.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış