En vahşisi hangisi sizce ? İyi okumalar 👋🏻




Kaynak

Resimde, sol tarafta bir Viking'in at üzerinde bir adamı öldürdüğü bir çizim, sağ tarafta ise adamın vücudundan koparılmış kanatlı bir kartal görüntüsü yer alıyor. Bu fotoğrafa eklenen "Vikinglerin uyguladığı bu idam yönteminde kurban bir platforma yüz üstü yaslanır. İdamı gerçekleştirecek kişi keskin bir alet ile sırtından derin kesiklerle kartal figürü oyar. Daha sonra ellerini kurbanın içinden geçirerek kaburga kemiklerini tek tek ters çevirir. Böylece kanatları açmış kanlı bir kartal görüntüsü oluşur. En son işlem olarak da kurbanın akciğerlerini sırtın açılmış kısmından sökülüp, kurbanın omuzlarına konulur. Ayrıca Vikings dizisinde böyle bir sahne yer alıyor." şeklindeki yazı, Vikinglerin vahşi idam yöntemlerini anlatan bir şaka niteliğinde. Resimde Viking'in yaptığı idamın "kanatlı kartal" şeklinde yorumlanması aslında dizideki karakterlerin kurban üzerinde gerçekleştirdiği bir işkence değil, tamamen yaratıcı bir fikir olarak ortaya konulmuş bir espri.

Fotoğrafta İngiliz sömürgeciliği döneminde Hindistan'da uygulanan bir idam yöntemi olan "topun ağzına bağlanma" cezası görülüyor. Topun önünde bağlanmış bir kişinin ayaklarının üzerinde topun ağzını kapatacak şekilde birkaç tuğla görüyoruz. "Topun ağzında olmak" deyiminin bu ceza yönteminden geldiği ifade ediliyor. Fotoğraftaki tuğlalar ise "topun ağzında olmak" deyiminin aslında ne anlama geldiğini ve o dönemlerdeki insanların ne kadar zor şartlar altında yaşadığını ironik bir şekilde gösteriyor.

Fotoğrafta iki kişi bambu çubuklarının üzerine oturmuş. Birisi diğerinin eline bakarak, diğerinin ise bambunun ucuna bağlı bir şey var. Fotoğrafın altındaki yazı da bambunun hızlı uzadığını ve bu sebeple mahkumun bambu tarafından delindiğini belirtiyor. Şaka, bambunun çok hızlı uzamasının ölümcül olabileceği imasında yatıyor. Bu durum, gerçekte bambunun ölümcül bir şekilde büyüyemeyeceği gerçeğiyle çelişiyor.

Fotoğrafta, ateş içinde yanan bir insanın figürü var. Görsel, Orta Çağ'da cadıların yakılma cezasına çarptırılmasını ve bu cezanın bilimsel dayanağı olmadığını gösteren mizahli bir eleştiri. Fotoğraftaki yazı ise, "Hemen hemen tarihin her döneminde ama en çok Orta Çağ'da uygulanmış bir idam yöntemidir. Katolik kilisesinin kurallarına karşı gelen (buna bilimsel görüşler de dahil olmak üzere) veya cadı olmakla suçlanan kişiler engizisyon mahkemelerinin kararıyla bu idam şekline mahkum edilirdi. Bir direğe bağlanan mahkumun etrafına odunlar dizilir ve ateşe verilirdi." şeklinde. Fotoğraftaki mizah, ortaçağdaki cadı yakma uygulamasını modern bir bakış açısıyla ele alıp absürt bir şekilde sunmasıyla oluşuyor.

Resimde, antik Yunanistan'da kullanılan bir idam yöntemi olan "Bronz Boğa"nın bir modeli görüyoruz. Boğanın içi boş olup, içine mahkum konulur ve altına ateş yakılır. Mahkumun çığlıkları boğanın boynuzlarından dışarı çıkacak şekilde tasarlanmıştır. Fıkra, bu idam yönteminin acımasızlığı ve zulmü üzerinde oynuyor. Boğanın içindeki mahkumun çığlıkları boğanın boğurması gibi bir ses çıkarıyor ve bu durum, boğanın mahkumun çığlıklarını "boğduğu" şeklinde yorumlanabiliyor. Fıkranın komik yanı, bu acımasız idam yöntemini esprili bir şekilde ele alması ve insanın vahşet karşısındaki çaresizliğini vurgulamasıdır.

Resimde kazığa oturtma infaz yöntemi görülüyor. Yazıda da bu yöntemin ne kadar acı verici olduğu ve 15. yüzyılda Osmanlı'da isyan edenlerin bu şekilde idam edildiği belirtiliyor. Şaka, resimde gösterilen infaz yönteminin korkunçluğu ve bu yöntemin tarihsel gerçekliğine vurgu yaparak bir kara mizah örneği oluşturmasıdır.

Fotoğrafta, büyük ve tüylü bir örümceğin yakın çekimi var. Alttaki yazı ise eski zamanlarda uygulanan acımasız bir idam yöntemini anlatıyor. Fotoğraftaki mizah, örümceğin acımasız yöntemde kullanılan bir "işkence aracı" gibi gösterilmesinden geliyor. Aynı zamanda, örümceğin "işkenceci" olarak resmedilmesi, insanların korktuğu bir hayvanla ilişkilendirilmesi de mizahı artırıyor.