anlamsız fotoğraflar 9003
Fotoğrafta Bayburt'un üzerine inşa edilmiş bir binayı ve "Dream of Bayburt" yazılı bir tabelayı gösteriyor. Şaka, Bayburt'un genellikle gelişmiş bir yer olarak görülmediği ve tabelanın şehrin gerçekçi bir hayali olabileceği üzerine kurulu. Bayburt'u hayal etmek gerçekten de zor olabilir, bu yüzden tabelada "Dream of Bayburt" yazılması esprili bir şekilde ironiktir.
Fotoğrafta, bir sanat müzesinde, bir grup arkadaşın heykellerle fotoğraf çektirdiği görülüyor. Arkadaşlardan biri, heykellerin birinin üzerine oturmuş ve bacaklarını heykellerin bacaklarına yaslamış gibi poz veriyor. Bu poz, sanki heykelleri bir sandalye gibi kullandığı izlenimini veriyor. Şaka, arkadaşın, heykellerle doğal olmayan ve komik bir poz vermesi ve onları sanki bir sandalye gibi kullanmasıdır. Bu durum, heykellerin saygı duyulması gereken sanat eserleri olmasına rağmen, arkadaşın onlarla alaycı bir şekilde etkileşim kurmasını gösteriyor.
Fotoğrafta, uzun bacaklı bir kadın yere oturmuş ve iki adam onun ayakkabılarına bakıyor. Kadının bacakları çok uzun olduğundan, ayakkabılarını görmek için adamlar eğilmek zorunda kalmışlar. Bu fotoğraftan hareketle, kadınların bacaklarının uzunluğu hakkında esprili bir şekilde yorum yapmak mümkün. "Kadınların bacakları o kadar uzun ki, ayakkabılarına bakmak için adamların eğilmesi gerekiyormuş!" gibi bir cümle kullanılabilir. **Açıklama:** Fotoğraf, kadınların bacak uzunlukları hakkında esprili bir yorum yapmaya uygun bir konu sunmaktadır.
Fotoğrafta, arka kapısı yarı beyaz yarı kırmızı olan bir Opel Vivaro van görünüyor. Arabanın arka kapısındaki beyaz bölümünde "Opel" logosu, kırmızı bölümünde ise "Movano 2.5 CDTi" logosu bulunuyor. Görünüşe göre araba iki farklı markanın parçalarından birleştirilmiş, bu da absürt ve komik bir durum yaratıyor. Şaka, iki rakip otomobil markasının parçalarının aynı arabada kullanılmasının absürtlüğüne dayanıyor. Opel ve Movano farklı markalar olsa da, bu fotoğraf onların bir şekilde "birleştiğini" gösteriyor. Bu durum, otomobil dünyasındaki rekabeti ve markaların birbirine karşı olan tavrını mizahi bir şekilde ele alıyor.
Fotoğrafta bir derslikte oturmuş, bilgisayarlarıyla çalışan bir grup öğrenci görülüyor. Ancak en önde oturan öğrenci, bilgisayar yerine eski bir daktilo kullanıyor. Fıkra şu ki, diğer öğrenciler teknolojiye ayak uydururken, bu öğrenci eski bir daktilo kullanarak çağın gerisinde kalmış gibi gözüküyor. Bu durum, eski teknolojilere olan tutkuyu veya eski moda alışkanlıkları komik bir şekilde gösteriyor.
Allah'ım, bu tweet'i yazan kişiyi bulup ona "hashtag kullanmayı öğren" diye yalvarıyorum. 🙏😩