“Benim adım John Anglin. Haziran 1962’de Alcatraz’dan kardeşim Clarence ve Frank Morris’le birlikte kaçtım. Şu anda 83 yaşındayım ve kötü durumdayım. Kanserim var. Evet, hepimiz zor da olsa kaçmayı başardık. Frank, Ekim 2005’te vefat etti. Mezarı İskenderiye’de bir başka isim altında. Abim ise 2011’de öldü. Tıbbi yardım alacağımı bildirirseniz, TV’de bir yıldan uzun bir süre hapse gireceğime söz vereceğim. Yapacağınız bilgilendirmeye göre tam olarak nerede olduğumu bildireceğim. FBI’ın Anglin’in bu mektubuna nasıl karşılık verdiği bilinmiyor. Anglin, 2013’te böyle bir haber çıkmadığı göz önüne alındığında muhtemelen yaşından dolayı cevapsız bırakıldı. Bu da bir nevi Anglin’in ölüme mahkum edilmesi anlamına geliyor. Daha fazla hikaye,bilgi ve haber için bizi takip edip beğenmeyi unutmayın; @sizbilindiye
Fotoğrafta, kafesli pencereler bulunan bir odanın içi görünüyor. Odanın içinde, kafeslerden birinin üzerine ayna yapıştırılmış, diğer kafeslere de dergi ve kitaplar yerleştirilmiş. Şaka şu ki, mahkumlar kafesleri kıracakları yerde ayna ve kitaplarla onları dekore etmişler. Bu, mahkumların durumlarına karşı umutsuz ve çaresiz olduklarını gösteren bir ironi.
Resimde Alcatraz hapishanesinden kaçmayı başaran Frank Morris ve John, Clarence Anglin kardeşlerin fotoğrafları yer alıyor. Alcatraz, kaçışın imkansız olduğu bir hapishane olarak biliniyordu ve 14 kez kaçış girişimi olmuş ancak sadece bu kardeşlerin kaçış girişim başarılı olmuş. Bu yüzden şaka "Ama nasıl bir planla?" sorusunda gizli. Kardeşlerin kaçışı inanılmaz bir planla, gizlice bir sandık içinde hapishaneden çıktıkları bir sahneyle gösteriliyor. Bu da olayın abartılı ve fantastik bir şekilde nasıl gerçekleştiğinin altını çiziyor.
Fotoğrafta, mahkumların kendilerine ısı ve basınç sağlamak için kullandıkları bir yöntem gösteriliyor. Mahkumlar, atölyedeki bir su borusunu delerek elde ettikleri suyu, basınç için kalas olarak kullanıyorlar. Bu fikri muhtemelen mahkumlara verilen dergilerden birinde edinmişlerdir. Şaka, mahkumların basit bir su borusunu yaratıcı bir şekilde kullanarak ısı ve basınç elde etme çabalarında yatıyor.
Fotoğrafta Alcatraz'dan Kaçış filminin fragmanının bir parçası, altında ise filmle ilgili bir açıklama ve espri var. Espri, Alcatraz'dan kaçışın 1962'de yaşandığını ve 1963'te hapishanenin kapatıldığını belirterek, 2013 yılında John Anglin'den FBI'a gelen mektubun açıklamada bulunması ile ilgili. Açıklama, Anglin'in hapisten kaçtığının hala bilinmediğini ima ediyor ve bunun şaka olduğunu belirtmek için "açıklamada bulunması" ifadesi kullanılmış.
Fotoğrafta bir hapishane koridoru görülüyor. Duvarlarda demir parmaklıklar ve güvenlik kameraları var. Koridorun sonunda bir kapı görünüyor. Yazıda ise "Kitaplardan yararlanmak için bile en az 5 yıl sorun çıkarman gerekiyordu. Mahkumlar günün 23 saatini hücresinde geçiriyordu. Binada kapılar demir parmaklıklarla kapalı ve her yerde silahlı görevliler vardı. Adanın etrafı ise soğuk körfez suları ve köpekbalıkları ile çevriliydi." yazıyor. Bu espri, hapishanede kitap okuyarak yararlanmanın imkansız olduğunu vurgulayarak, hapis hayatının zorluklarına ironik bir şekilde değiniyor. "Soğuk körfez suları ve köpekbalıkları" gibi abartılı bir detay ekleyerek espriyi daha da güldürücü hale getiriyor.
Resimde "WANTED" afişi görüyoruz. Afişte "FRANK LEE MORRIS" adlı bir mahkum aranıyor ve afişte iki farklı fotoğraf bulunuyor. Fotoğrafların ikisi de aynı kişiye ait ancak fotoğraflardan birinde adam gülümsüyor, diğerinde ise ciddi görünüyor. Bu afişte "FRANK LEE MORRIS" adlı mahkumun "agra" ve "enb" isimleriyle de tanındığı yazılmış. "agra" ve "enb", Türkçede "ağır" ve "en büyük" kelimelerinin kısaltılmış halleri. Bu nedenle, afişde mahkumun "agra" ve "enb" isimleriyle tanındığı yazılmış olsa da, bu kelimelerin Türkçede "ağır" ve "en büyük" anlamına gelmesi nedeniyle Türkçede komik bir anlam çıkarıyor.
Fotoğrafta iki baş görüyoruz. Başlar aynı görünüyor ancak dikkatli baktığımızda, sağdaki başın burnunun sol başın burnunun üstüne yapıştırılmış olduğunu görüyoruz. Bu, korkunç bir cinayet sahnesine benzeyen bir durumun aslında bir şaka olduğunu ortaya koyuyor. Resimde geçen yazıya göre, güvenlik görevlileri gece odaları gezerken "şüphelenmemek için" yataklara baş koyuyorlar. Bu da yatakta yatan kişilerin başlarının yerinde olmadığı izlenimini veriyor. "Başların" aslında kağıt mache'den yapıldığını ve bu durumun güvenlik görevlisini şok ettiğini görüyoruz.
Resimde Alcatraz adlı hapishaneden kaçan 3 mahkumun fotoğrafları var. Alcatraz, dünyanın en korunaklı hapishanelerinden biri olarak biliniyor. Resmin altındaki metinde ise Alcatraz'dan kaçan mahkumların hikayesinin anlatılacağı belirtilmiş, ancak "inanılmaz hikayesini sizler için derlemeye çalıştım detaylar için yana kaydırın" yazısı bir kaçıranın "kaçırması" üzerinden mizah yapıyor. Resim, Alcatraz hapishanesinden kaçmak zorluğunun altını çizerken, alttaki metin ise hapishane kaçışlarını konu alan filmlerin klişelerine gönderme yaparak, Alcatraz'dan kaçmanın "inanılmaz" bir hikaye değil, yaygın bir olaymış gibi sunuluyor.
Resimde dört kişinin başlarının üst üste yattığı bir kare gösteriliyor. Görüntü, Alcatraz hapishanesinden kaçış planını anlatırken kullanılan bir sahne. Şaka, Alcatraz'dan kaçmak üzere olan dört mahkumdan birinin planı gerçekleştiremediği, yakalandığı ve diğer üç mahkumun ise kaçmayı başardığı gerçeğinden geliyor. **Resimde, Alcatraz'dan kaçan mahkumların başları yer alıyor. İronik olarak, bir mahkum planı becerememiş ve yakalanmış, kalan üç mahkum ise kaçmayı başarmış. Bu durum, "planı dört kişi yapıyor demiştik ancak aralarından birisi işleri tam beceremiyor ve kaçmaya da cesaret edemeyip hapishanede kalıyor. En sağdaki ise onun yaptığı yarım kalan kafa. Morris ve Anglin kardeşler ise koridora çıkıyor havalandırmaya tırmanıyor ve oradan da çatıya çıkıyorlar" şeklinde ifade ediliyor.**
Henüz bişi yazılmamış