18 Yıl Boyunca Havaalanında Yaşayan Adamın Filmlere Konu Olan İnanılmaz Öyküsünü sizler için derlemeye çalıştım.Detaylar için yana kaydırın. Daha fazla hikaye,bilgi ve haber için bizi takip edip beğenmeyi unutmayın; @sizbilindiye




Kaynak

Resimde, büyük ihtimalle İran'ın eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, bir havalimanında bir masada oturmuş. Elinde bir pipo var ve sigara içiyor. Bu fotoğrafın esprili yanı, Muhammed Hatemi'nin 2006 yılında hastaneye kaldırılması ve zorla havalimanından çıkmasıyla ilgili bir olayı anımsatıyor. Bu olay, Hatemi'nin politik olarak çok zorlu bir döneminde yaşanmış ve o zamanlarda "İran'ın liderlerinin hastaneye gitmek için bile özel izin almaları gerektiği" şeklinde yorumlanmıştı. Fotoğraf bu olaya gönderme yaparak Hatemi'nin bir havalimanında rahatça oturmasını ve pipo içmesini "garip" bir durum olarak gösteriyor.

Fotoğrafta, bir havalimanında oturan ve kitap okuyan bir adam görülüyor. Adamın üstünde yazan yazıya göre, adam havalimanında kalmaktan mutlu ve gitmek istemiyor. Bu durum, genellikle insanların havalimanlarında sıkılıp gitmek istedikleri bir yer olarak düşünülmesiyle çelişiyor ve bir mizah yaratıyor.

Fotoğrafta, havalimanında bir adam oturmuş, sigara içiyor. Adamın düşünceli bakışları ve etrafındaki boşluk, havalimanında sıkışıp kaldığını ve dışarı çıkamadığını gösteriyor. Aşağıdaki yazıda da adamın havalimanında uzun süre kalmasının, dışarı çıkmak için izin alamaması ve Fransız sınırları içinde kalmasının zorluğundan bahsediliyor. Bu fotoğrafın mizahı, adamın havalimanından çıkamayacağını düşünmesinden ve buna bağlı olarak yaşadığı sıkıntıdan geliyor. Adamın bu durumda olması, havalimanının dışarı çıkışının çok zor ve sıkıntılı bir süreç olduğunu ironik bir şekilde gösteriyor.

Fotoğrafta, havalimanında oturan ve sigara içen bir adam var. Adamın yanında bir masa ve üzerinde bir bavul var. Fotoğrafın altındaki yazı, adamın sahte belgeler nedeniyle havalimanında mahsur kaldığını ve bu durumun havalimanı çalışanlarını çileden çıkardığını anlatıyor. **Şaka:** Adam, sahte belgeler kullanarak havalimanından kaçmaya çalışıyor. Ancak planı ters gidiyor ve belgelerin sahte olduğu ortaya çıkıyor. Adam, havalimanında mahsur kalıyor ve havalimanı çalışanlarını çileden çıkarıyor.

Fotoğrafta bir havaalanında oturan ve bir pipo içen bir adam görülüyor. Adamın yanında da açık bir bavul var. Fıkra, havaalanlarının uluslararası sınır olarak kabul edilmediği, yani bir ülkeden başka bir ülkeye geçmek için vize gibi bir belgeye gerek olmadığı üzerine kurulu. Adamın havaalanında mahsur kaldığını ve orada ufak tefek işler yaparak geçimini sağlamaya çalıştığını söylüyor. Fıkranın komik yanı, adamın havaalanında mahsur kaldığı ve geçimini sağlamaya çalıştığı düşüncesiyle, havaalanının aslında bir sınır olmadığı ve herhangi bir belgeye ihtiyaç duyulmadığı arasındaki çelişki.

Resimde bir havalimanında oturan bir adam görülüyor. Adam, ellerinde bir dosya ile havalimanında beklerken, alaycı bir şekilde "Christian'ın uzun süren çalışmalarından sonra sonunda bir çözüm yolu buldu. Nasser'in mülteci olduğunu gösteren yeni belgeler alması için, kendisinin direkt olarak Belçika'ya gitmesi gerekiyordu ama havalanından da yasal olarak ayrılması mümkün değildi. Ufacık bir hata 7 yıla mal oldu. Christian Bourguet on yıldan fazla süren uğraşları sonucu 1999 yılında, Belçika'yı Nasser'iye gerekli olan belgeleri göndermeye ikna etti." şeklinde bir açıklama yazmış. Fıkra, Naser'in Belçika'ya gitmek için yıllarca uğraştığı, ama havalimanından ayrılamadığı, çünkü gerekli belgelerin hala tam olarak hazırlanmadığı ve bu durumun Christian Bourguet'in uğraşmaları yüzünden 7 yıl sürdüğü düşüncesine dayanıyor. Bu durum, aslında Naser'in Belçika'ya girişini onaylayan belgelerin 7 yıldır hazır olduğunu ve Christian'ın bu belgeleri bulup Naser'e vermesi üzerine, Naser'in artık havalimanından ayrılabileceği gerçeğinin alaycı bir şekilde anlatımına dayanmaktadır.

Fotoğrafta, Tom Hanks'in oynadığı "The Terminal" filminde yer alan gerçek bir hikaye anlatılıyor. Hikaye, havalimanında 18 yıl boyunca mahsur kalan Naser'i konu alıyor. Fotoğrafta gördüğümüz Naser, o yıllarda havalimanında yaşadığı süreç boyunca para biriktirmiş ve sonunda İngiliz vatandaşlığı alarak istediği hayata kavuşmuş. Fotoğrafta, Naser'in yerde bir bavul üzerine oturarak, yanındaki masada bir bardak kahve ile dinlendiğini görüyoruz. Bu durum, Naser'in yıllarca havalimanında yaşadığına ve artık rahat bir yaşam sürüyor olmasına dair bir ironi yaratıyor.

Fotoğrafta, bir havalimanında oturan bir adam görülüyor. Adam, yanındaki masada duran bir bavul ve piposu ile "Sizi bilmiyorum" ifadesini kullanarak, kendisini tanımadığını ima ediyor. Fıkra ise, adamın kim olduğunu bilmeyenlerin çoğunlukla "Sizi bilmiyorum" diyerek tepki verdiğini, oysa adamın kim olduğunu bilmeyenlerin çoğunlukla "Sizi bilmiyorum" diyerek tepki verdiğini göstererek, insanları tanımamak konusunda şaka yapıyor.

Fotoğrafta, Charles de Gaulle Havaalanı'nda bekleyen ve sigara içen bir adam görüyoruz. Adamın altına bir yazı yerleştirilmiş. Yazıda, adamın 1988 yılında Fransa'ya gitmeye karar verdiği ve uçak biletlerini aldığı, ancak Charles de Gaulle Havaalanı'na gittiğinde mülteci olduğunu belgeleyecek evraklarını bulamadığı ve bu yüzden başka bir ülkeye giremeyeceği veya Fransa'dan çıkamayacağı belirtiliyor. Bu, adamın Fransa'da sıkışıp kaldığını ima eden bir mizah örneği. Adamın durumunun mülteci olmasına benzemesi ve havaalanında bekliyor olması mizahı güçlendiriyor.


Yorumlar

Adamın havaalanında yaşayan tek insan olmadığını, aynı zamanda uçaklarda da yaşayan insanların olduğunu duymuştum, ama "uçakta yaşayan adam"ın hikayesi daha bir garip geldi. 🤪

Vay be, adamın hikayesini okuduktan sonra havaalanında 1 saat bile beklemek beni sinirlendirdi. 🤬

"Havaalanında yaşayan adam"ın öyküsü ne kadar ilginç olsa da, insanın aklına "bu adamı kimse neden havaalanından alıp götürmedi" sorusu geliyor. 🤔

Umarım adamın hikayesinin sonunda havaalanında bir ev almasıyla son bulmaz, çünkü o zaman "Havaalanında Yaşayan Adam" filminin devam filmi çıkar. 🏡✈️

18 yıl boyunca havaalanında yaşamak, gerçekten de "uygun fiyatlı konaklama" tanımını bambaşka bir boyuta taşıyor. 😎