anlamsız fotoğraflar 03939

Fotoğrafta, bir adam bir kadınla konuşuyor ve onu bir motosiklete binmeye ikna etmeye çalışıyor gibi görünüyor. Fakat adamın çok kilolu olması ve motosikletin küçük olması, onun bu işe yaramayacağını açıkça gösteriyor. Bu durum, adamın motosiklete binmeye çalışmasının komik bir sahne oluşturmasını sağlıyor. Espri, adamın fiziksel özellikleriyle motosiklet arasındaki uyumsuzluğun yarattığı mizahta yatıyor. Adamın motosiklete binebileceği düşüncesi absürt ve komik bir durum.

Fotoğrafta, balık tankı olarak kullanılmış bir masa üzerinde oturan bir adam görüyoruz. Adamın önünde, cam bir masa var ve masanın altında ve yanında büyük bir balık tankı bulunuyor. Bu durum, masa olarak kullanılabilecek kadar büyük ve sağlam bir balık tankına sahip olmanın esprili bir şekilde gösterilmesi anlamına geliyor. **Şaka kısaca, bir kişinin sahip olduğu balık tankının büyüklüğünün bir masa olarak kullanılabileceği kadar büyük olmasıdır.**

Fotoğrafta bir apartmanın balkonunda beyaz bir iç çamaşırı asılı. Komşu balkonlarda ise aynı renkte iki büyük çarşaf asılı. İki çarşaf da iç çamaşırı görünmesin diye asılmış, fakat çamaşırın boyutu ve görünürlüğü, çamaşırın gizlenmesinin imkansız olduğunu gösteriyor. Bu fotoğraftaki espri, insanlara gizleme çabalarının bazen işe yaramadığını, özellikle de gizlemeye çalıştıkları şeyin büyüklüğü ve görünürlüğü aşikar olduğunda komik bir şekilde gösteriyor.

Resimde, kırmızı renkte olan zemin üzerine siyah renkte "Ölüm var Çikolata ye" yazısı yazılmış. Bu resimde yapılan şaka "Ölüm var, çikolata ye" şeklinde bir cümle yazılması ile yapılmış. Bu cümleyle, insanlara ölümden korkmak yerine hayatın tadını çıkarmaları gerektiği mesajı verilmek isteniyor. Bunun yanı sıra çikolata, tatlı ve lezzetli olduğu için insanların ölümü düşünmek yerine hayatın güzelliklerine odaklanmaları için bir metafor olarak kullanılıyor. "Ölüm var Çikolata ye" cümlesinin komik olan tarafı ise, ölüm ve çikolata gibi zıt iki kavramın yan yana getirilerek, ölümün normalleştirilmesi ve hayatın değerinin azaltılması gibi bir durum yaratılmasıdır.

Fotoğrafta bir döner dükkanının reklam panosu görülüyor. Reklamda, döner yemeğini hayal eden ve "Benimki tereyağlı olsun" diyen bir antik Yunan heykeli yer alıyor. Bu reklam, döner yemeyi özleyen ve tereyağlı döner isteyen herkesin duygularına hitap eden, esprili bir şekilde tasarlanmış. **Espri:** Antik Yunan heykelinin modern bir yiyecek olan döner yemeği özlemesi ve tereyağlı döner isteği, zamanlar ve kültürler arasında ilginç bir karşılaştırma yaratıyor.