1944-1953 Anıtkabir’in inşaatı. https://t.co/UInKLQccxV


depo #14617579

Kaynak

Fotoğrafta, inşaatı devam eden uzun ve sıralı sütunlu bir binanın önünde birkaç işçi görünüyor. İşçiler, binanın önündeki alanda çalışıyorlar. Fıkra: Bu fotoğrafın komikliği, binanın inşaatının hala devam ediyor olması ve bu sırada binanın önünde işçilerin çalışıyor olmasıdır. Binanın inşaatı bitmeden, binanın kullanılmaya başlanması mümkün değildir. Bu durum, işçilerin, binanın kullanılmaya başlamadan önce, binanın önünde çalışmak zorunda kalmalarıyla bir çelişki yaratır. Fıkra Türkçesi: "Yapımı devam eden binanın önünde çalışan işçiler, sanki binanın inşaatının bitmesini beklemeden, binayı kullanmaya başlamışlar gibi görünüyorlar."

Bu fotoğrafta, inşaatı devam eden, tamamlanmamış bir bina görülüyor. Bina, çevresindeki diğer yapılara göre çok büyük ve görkemli, ama aynı zamanda oldukça çıplak ve işlevsiz görünüyor. Şakaya gelecek olursak, bu görüntü **"işin yarısı yapılmadan övünme"** veya **"sözde zenginlik"** anlamına geliyor. İnşaatın tamamlanmamış olmasına rağmen binanın büyük ve görkemli olması, işin yarısı yapılmış olsa bile övünme eğilimine gönderme yapıyor. Bina, tamamlanmamış olmasına rağmen çevresindeki diğer yapılara göre çok daha gösterişli, bu da "sözde zenginlik" imajını yaratıyor. Kısacası bu fotoğraf, büyük ve gösterişli bir şeyin varlığının mutlaka işe yarayacağı anlamına gelmediğini gösteriyor.

Fotoğrafta, inşaatı devam eden büyük bir binanın önünde bazı insanların ve araçların görülebildiği bir inşaat alanı gösteriliyor. Ancak, binanın tamamlanmadığı ve henüz pencereleri olmadığı için "pencere" kısmı inşa edilmemiş. Bu durumla ilgili şaka şu şekilde olabilir: **"Pencereyi unutmuşlar!"** Bu cümle, inşaatın pencerelerin eksikliği nedeniyle eksik olduğunu ve inşaatçilerin pencereleri unuttuğunu ima eden bir espridir.

Fotoğrafta, iki işçi inşaat halindeki bir binanın önünde büyük bir taş parçası taşıyor. Arkasında ise inşaat işçileri ve kullanılan malzemeler görülüyor. Fıkra: "İki işçi inşaatta büyük bir taş parçası taşıyor. Biri diğerine soruyor: "Bu taşı neden bu kadar zor taşıyoruz?" Diğeri cevap veriyor: "Çünkü taş, 'Bırak beni!' diye bağırıyor!" Bu fıkra, işçilerin zor durumda oldukları ve bu zorluğun taşın "Bırak beni!" diye bağırmasıyla ilgili olduğuna dair absürt bir espri içeriyor. Bu, gerçekte taşın konuşamaması ve işçilerin zorlandığı durumu komik bir şekilde ele alıyor.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış