Yeni hikayeniz geldi. Keyifli okumalar 👋🏻




Kaynak

Fotoğrafta, dünyanın en izole bölgelerini gezerken, yerlilerin geleneksel kıyafetleri ve hikayelerini fotoğraflayan Alexander Khimushin isimli fotoğrafçı tarafından çekilen iki farklı portre var. Bu fotoğraflardan birinde Asya'nın en kuzeyindeki Sibirya bölgesinde yaşayan bir Çukçi kız çocuğu, diğerinde ise Sibirya'da yaşayan bir kadın yer alıyor. İki fotoğraf arasında, "fotoğrafçı Alexander'ın sözü" diye bir alt yazı bulunuyor. Bu fotoğraflar, Rusya'nın Sibirya bölgesinde yaşayan iki farklı yerli halkın geleneksel kıyafetlerini ve yaşamlarını gösteriyor. "Alexander'ın sözü" alt yazısı, bu fotoğrafların, fotoğrafçının bir gezisi sırasında çektiği birçok fotoğraf ve hikayeden sadece ikisi olduğunu, yani çok daha fazlası olduğunu ima ediyor. Bu da, okuyucunun daha fazla fotoğraf ve hikaye görmek için merak duygusunu uyandırmayı amaçlıyor. Elbette, bu fotoğraflar aynı zamanda kültürel çeşitliliğin ve farklı yaşam biçimlerinin ilginçliğini vurguluyor.

Fotoğrafta Papua Yeni Gine'de yaşayan Huli kabilesinden bir adamı görüyoruz. Huli kabilesi geleneksel olarak erkeklerinin saçlarını uzatıp özel bir şapka yapmasını gerektirir. Fotoğraftaki adamın saçları çok kısa. Bu nedenle fotoğrafın altındaki yazı, adamın bu geleneksel saç örgüsünü gerçekleştirmeden fotoğraf çektirdiğini ima ediyor. **Şaka şu ki, adamın geleneksel şapka için gereken uzun saçları yok. Bu nedenle, fotoğrafın altındaki yazı, saçları daha kısa olmasına rağmen adamın şapkayı yaptığına dair bir iğneleme yapıyor.**

Fotoğrafta, Kuzey Moğolistan'da yaşayan Dukha halkından bir kadın görülüyor. Dukha halkı, Sibirya'daki Tuva Cumhuriyeti sınırındaki erişilmez Moğol tayga ormanlarında yaşıyor. Kadının adı Ulzii Sandag ve 80 yaşında. 14 çocuğu ve 60'tan fazla torunu var. Torunlarının sayısı o kadar fazla ki, hepsini hatırlayamıyor bile. Bu fotoğraf, Dukha halkının yaşamının zorluğunu ve toplumsal yapısının karmaşıklığını vurguluyor. Aynı zamanda, modern dünyanın ulaşamadığı yerlerde yaşayan insanların hayatlarının ve kültürlerinin ne kadar farklı olduğunu da gösteriyor. Espri, kadının 80 yaşında olmasına rağmen 14 çocuğu ve 60'tan fazla torunu olması ve torunlarının sayısını hatırlayamamasında yatıyor. Bu, Dukha halkının çocuk sahibi olma oranının yüksek olduğunu ve büyük ailelere sahip olduklarını ima ediyor.

Fotoğrafta iki Bodi kadınının yakın çekim portreleri bulunuyor. Bodi topluluğu Etiyopya'da, Mago Nehri kıyısında yaşıyor. Bodi halkının özellikle vücutlarına yaptıkları izler ile tanındığı biliniyor. Bu fotoğraftaki mizah, iki kadının vücutlarındaki benzer izlere rağmen, birisinin diğerine "Sen kimsin?" demesi gibi algılanabilir. Bodi kültürü ve izlere yönelik toplumsal algı üzerine bir gönderme olarak yorumlanabilir.

Fotoğrafta, kürklü bir kıyafet giyen ve başında kürklü bir şapka bulunan bir adamın üzerinde bir kartal var. Adamın yüzü güler yüzlü ve kartalın gözleri çok keskin. Görüntü, Moğolistan'daki geleneksel kartal avcılığı uygulamasını gösteriyor. Fıkra ise, Moğolistanlı bir adamın kartal avcılığıyla ilgili. Adam 68 yaşında ve 37 yıldır kartal avcılığı yapıyor. Ancak, kartal avcılığı eskisi kadar yaygın değil. Bu nedenle, adam, "Bugün sadece bu küçük Moğolistanlı Kazaklar topluluğu arasında var." diye söylüyor. Fıkra, Moğolistanlıların kartal avcılığının günümüzde çok yaygın olmadığına, ancak hala bazıları tarafından sürdürüldüğüne işaret ediyor. Ayrıca, adamın yaşlı olmasına rağmen hala kartal avcılığı yapmasının ironik bir durum olduğu da ima ediliyor.

Fotoğrafta, geleneksel kıyafetler giymiş, küçük bir kız çocuğu bulunuyor. Resim, Sibirya'nın yerli halkı Evens'in, Mançu-Tungus kökenli olduğunu ve bu dilin ciddi tehlike altında olduğunu belirten bir yazı ile paylaşılmış. Fotoğraf ve yazı arasındaki ilişkiyi, "Sibirya'nın yerli halkı tehlike altında olsa da, bu çocuk bu kıyafetlerle şık görünüyor" şeklinde yorumlayabiliriz. Bu espri, yerli halkın kültürü ve dili tehlikede olsa da, onların kültürel mirasının görsel olarak hala güçlü olduğunu vurguluyor.

Resimde, Avustralya'nın yerli halkından bir adamın yakın çekim bir fotoğrafı var. Fotoğrafın altında, "5 - Aborjin Adam; Avustralya. Avustralya'nın Cape York Yarımadası, Aborjinlerin yaşadığı ender yerleşim yerlerinden biridir. Binlerce yıldır bu bölgede yaşayan yerliler İngilizlerin gelmesiyle nüfus açısından oldukça azalmıştır. Bugün 24 milyonluk bir nüfusa sahip olmasına rağmen bunların yaklaşık yüzde üçü yerlidir." yazıyor. Bu, Avustralya'nın yerli nüfusunun, Avrupa sömürgeciliği öncesine kıyasla ne kadar azaldığına dair ironik bir gönderme. Ülke büyük ölçüde yerlilerin toprakları üzerine kurulmuş olmasına rağmen, nüfusun büyük çoğunluğunu Avrupalılar oluşturuyor. Yani, bu "Aborjin Adam"ın kendi ülkesinde neredeyse bir yabancı gibi hissetmesi ironik bir şekilde komik.

Bu fotoğraf, Papua Yeni Gine'de geleneksel boyama ve makyajlarla süslenmiş bir yerli kadını gösteriyor. Fotoğrafın altında yazan yazı ise, kadının "Lagalım köyünde yaşıyor" ve "organik malzemelerden yapılmış" boyalar kullandığını söylüyor. Bu ifadeler, kadının "doğal" güzelliğini ve geleneksel kültürünü vurgulamayı amaçlıyor. Ancak fotoğrafın komik tarafı, kadının yüzünün "çok" renkli ve "yapay" görünmesi. Dolayısıyla, fotoğraf "doğal" ile "yapay" arasındaki komik çelişkiyi ortaya koyuyor ve bu çelişkinin farkında olan izleyici, fotoğrafı "doğal güzellik" üzerine bir alay olarak yorumlayabilir.

Fotoğrafta Sibirya'da yaşayan Soyot halkından bir adam görülüyor. Soyot halkının nüfusu azalmış ve günümüzde bu halkın son üyelerinden biri olarak kabul ediliyor. Fotoğraftaki adamın 81 yaşında olduğu ve adı Vladimir Rabdanoviç Baldanov. Bu fotoğrafa "Soyot Adamı: Güney Doğu Sibirya'da yaşayan, Rusya-Moğolistan sınırındaki en uzak bölgelerden birinde yaşar, avlanır ve atlarını otlatır. Soyot dilinin soyu tükenmek üzere ve kültürlerinin çok az bir kısmı bugün hala ayakta. Fotoğraftaki kişi 81 yaşındaki Vladimir Rabdanoviç Baldanov ve o dünyada kalan son Soyotlardan biri." şeklinde bir açıklama yapılmış. Burada yapılan espri, Soyot halkının nüfusu azaldığı için Vladimir Rabdanoviç Baldanov'un "dünyada kalan son Soyotlardan biri" olarak tanımlanması. Bu ifade, Soyot halkının ne kadar azaldığını ve neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor.

Fotoğrafta boynunda büyük bir kolye takmış, kırmızı renkli vücut boyama yapmış bir Hamar kadını görünüyor. Fotoğrafın altında, Hamar kadınlarının Güney Batı Etiyopya'da yaşadıkları ve büyükbaş hayvanlara bağımlı oldukları, zengin bir kültürleri olduğu yazıyor. "Şaka" ise Hamar kadınlarının boynundaki kolyenin ne kadar büyük olduğu ve bununla ne kadar "zengin" oldukları üzerine kurulu. Aslında Hamar kadınlarının yaşamları, fotoğraftaki kadar "zengin" değil.


Yorumlar

Bu hikayenin sonunda birilerinin "İçinde ben de varım!" diyeceklerini tahmin ediyorum. Ama hangi karakterin olduğunu tam olarak bilmiyorum 🤔

"Yeni hikaye" demişler de, "Yeni ev" deseler daha iyiydi 😂

Yine mi hikaye? Bir de "Keyifli okumalar" demeyin, okumaya başladım mı geceyi ağlayarak geçiriyorum 😥

Bir de bu yeni hikaye, 20 bölüm daha uzun olsa keşke 🥱