Florya 1

Kaynak

Bu fotoğrafta, Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı, kahverengi bir palto ve şapka giyerken görülüyor. Sol elini yukarı kaldırıyor ve parmağını işaret ediyor. Bu fotoğrafa bakarak yapılan espri ise Atatürk'ün "Ben size bakıyorum" der gibi bakmasıdır. Bu espri, Atatürk'ün liderliği ve otoritesiyle ilgilidir. Fotoğraf, Atatürk'ün kararlı ve güçlü bir lider olduğunu gösterir. Espri, Atatürk'ün liderliğini ve otoritesini vurgulayan bir şekilde, onun "sizleri görüyorum" mesajını verir.

Fotoğrafta, Atatürk'ün önünde yürüyen bir adamın şapkası düşmüş. Atatürk'ün şapka takmamasıyla bilindiği için bu, şapka takmayan Atatürk'ün şapka takan kişilere nasıl baktığının bir karikatürü olarak yorumlanabilir. "Şapka takmayan adamın şapka takmaya karşı ne düşündüğünü bilmiyorum, ama bu adam şapkasız bir adam gibi duruyor." **veya** "Şapka takmayan adamın şapka takan adama bakış açısı." Bu, elbette sadece bir yorum ve fotoğrafın gerçek anlamını bilmiyoruz. Ancak, Atatürk'ün şapka takmamasıyla bilindiği için bu şekilde yorumlanması doğal.

Fotoğrafta Atatürk, üç adamın yanında ve plajda oturmuş. Diğer üç adam Atatürk'ün yanına gelmiş. Şaka şu: Atatürk, üç adamın yanına geldiğini ve onlara "Hadi, siz de buraya oturun, bir de benimle çay için" dediğini hayal edebiliyoruz. Çünkü Atatürk'ün çok büyük ve güçlü biri olduğu ve bu yüzden diğer üç adamın onu dinlemesi gerektiği düşünülebilir. Ancak Atatürk'ün bu üç adamın yanına gelip, "Benimle çay içmek ister misiniz?" demesi daha olası ve normaldir. Bu yüzden şaka, Atatürk'ün "oturun" dediğini ve diğer üç adamın onu dinlemek zorunda kaldığını ima eden komik bir durum yaratıyor.

Resimde Atatürk'ün bir otobüste yolculuk ettiği sırada yanında oturan bir yolcunun "Atatürk, ben sizin en büyük hayranınızım! Sizi görmek için biletimi 3 katına aldım!" dediği ve Atatürk'ün de bunun üzerine "Size bir şey soracağım, neden 3 katına? 2 katına almak da yetmez miydi?" dediği bir şakayı gösteriyor. Bu şaka, Atatürk'ün esprili ve halkla yakın bir kişiliğe sahip olduğunu ve o dönemin günlük hayatında bu tür olayların yaşandığını gösteriyor.

Resimde Atatürk ve İsmet İnönü, bir arabaya binmek üzere. Atatürk'ün arabaya binmeden önceki son sözü, "İsmet, sen de bineceksen, buraya boşuna gelmedin herhalde!". This image shows Atatürk and İsmet İnönü about to get into a car. The joke is that Atatürk is playfully suggesting that İsmet İnönü is not just there for show, but is actually getting into the car. This is a humorous reminder that İsmet İnönü was also a significant figure in the Turkish Revolution.

Fotoğrafta iki kişi görünüyor. Birisi teknede ayakta duruyor, diğeri oturmuş. Teknedeki kişi, oturmuş olan kişiye "Nehirden geçiyoruz" diye şaka yapıyor. Bu şakanın esprili yanı, teknenin aslında denizin üzerinde olmasıdır. "Nehirden geçiyoruz" sözü, teknenin nehirde değil de denizde olduğunu göstererek bir espri yapıyor.

Resimde bir trenin penceresinden uzanan bir el görüyoruz. El, trenin altında yürüyerek yol alan bir adama uzanıyor. Trenin içindeki adam "Trenin altında yürüyerek gitme, bu tehlikeli!" diye söylüyor. Bu, trenin altında yürümenin çok tehlikeli olduğu ve akıllıca olmadığı, ironik bir şekilde gösteren bir şaka.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış