1 Ecem @ecemkszglu Babamın öldüğünü o öldükten 4-5 saat sonra öğrendim.Herkes bana ölmedi,yoğun bakımda dedi.Haberi alıp babamı görmek için yola çıkmadan önce hazırlık yaptım.Yanıma sadece rahat kıyafetler, bol bol islak mendil,dezenfektan, babamın uyanınca canı sıkılır diye iskambil kağıdı+ ÖÖ 9:20 · 16 Nis 2022 · 4.361 Retweet 1.496 Alıntı Tweetler 115,1 B Beğeni KAYDIR Ecem @ecemkszglu · 16 Nis @ecemkszglu adlı kişiye yanıt olarak Netflixten dizi izleriz diye bilgisayarımı aldım.Yola çıktım.İnstagramı açtım ve karşıma çıkan ilk post yemin ederim ki buydu.Düşündüm kendi kendime.Yok ya bu kadarı olmuyodur dedim.Nerden bilebilirdim ki.Hayatımda ilk kez kayıp verdim,o da babam oldu 1 akinish @akinishh dedemi kaybettik. öfkeliyim çünkü dedemi kaybettiğimin farkına dahi varamadım henüz. mantığım kaybı olan bir evin bu kadar insanı neden yedirip içirmesi gerektiğini algılayamıyor çünkü. günlerdir kaybımızı dahi konuşamadık. sadece hizmet ediyoruz. yüzlerce kişiye hizmet ediyoruz Ec
Resimde Twitter'da paylaşılan bir gönderi görülüyor. Gönderi, babasının ölümünden sonra hastanede babasını görmeye giderken yanına aldığı şeyleri anlatan bir paylaşım. Paylaşımda "babamın canı sıkılır diye iskambil kağıdı+" yazıyor. Bu espri, babasının ölmüş olmasına rağmen ona iskambil kağıdı götürmesi ve babasının canı sıkılacak gibi düşünmesiyle yapılmış bir kara mizah örneği.
Fotoğrafta iki ayrı Twitter gönderisi var. İlk gönderide "Ecem" adlı kullanıcı, Netflix'ten dizi izlediklerini ve bilgisayar başından kalktıklarını, ardından sosyal medyada gördükleri bir gönderiye üzüldüklerini ve hayatlarında ilk defa bu kadar büyük bir kayıp yaşadıklarını anlatıyor. İkinci gönderide ise "akinisth" adlı kullanıcı, dedelerini kaybettikleri için öfkeli olduklarını ve hala gerçekleşen olayın farkında olmadıklarını, ancak yine de evde çok sayıda insana hizmet etmeye devam ettiklerini söylüyor. Şaka, ilk gönderide "Ecem" kullanıcısının "ilk defa bu kadar büyük bir kayıp yaşadığını" söylemesi ve ikinci gönderide "akinisth" kullanıcısının dedesinin kaybına rağmen hayatın devam etmesi gerektiğini ve çok sayıda insana hizmet etmeye devam ettiklerini belirtmesinde yatıyor. Birincinin "kayıp" olarak nitelendirdiği durum, ikincisi için "hayatın normal akışı" olarak algılanıyor.
Fotoğrafta Twitter'dan üç farklı gönderi paylaşılmış. Üç gönderide de "Ecem" adında bir kadın kendisini başsağlığı mesajları ve yorumlarıyla karşı karşıya kalmış. Kadın ilk gönderisinde babasının öldüğünü "Babam öldü dedi" yazarak bildiriyor. İkinci gönderisinde ise evde bulunmaması için "Terliğin düşmüş ne işi var bu terliğin burada. İnsanlar ne kadar dikkatsiz dedim. Meğersem adettenmiş" diyerek esprili bir şekilde tepki veriyor. Üçüncü gönderisinde ise "Neden diriyetli olmam gerekiyor ki diyorum. Bizim de annemiz babamız öldü, biz ağladık mı diyorlar. Ağlasaydınız dedim. Ben mi dedim ağlamayın diye. Herkes bi anda her şeyi o kadar normallesştirmiş ki. Babam öleli 7-8 saat olmuş. Evde inanılmaz bir kalabalık" diyerek başsağlığı mesajlarının yoğunluğundan yakınmış. Bu gönderilerde Ecem, babasının ölümüne duyulan tepkilerin yoğunluğuna ve kişilerin olayın ciddiyetiyle ilgili bazı sosyal davranış kurallarına aşırı uyum sağlamasına esprili bir şekilde tepki veriyor. Ecem'in bu gönderileri, insan ilişkilerinde başsağlığı mesajları ve yas tutma alışkanlıklarının ironik yönünü ele alıyor.
Fotoğrafta 3 farklı tweet yer alıyor. Üç tweet de "Ecem" adlı bir kullanıcının kendi babasının ölümünden bahsediyor ve farklı espriler yapıyor. İlk tweet'te Ecem, babasının ölümüyle ilgili gelen taziyelerin çok aşırı ve yapay olduğunu söylüyor. İkinci tweet'te Ecem, arkadaşlarının kendisine acımıyor, sadece yapmacık davranmaya çalıştığını söylüyor. Üçüncü tweet'te ise Ecem, babasının vefatından sonra kadın kıyafetleri giydiğini ve bunun babasının ruhunun kızgın olduğunu ima ediyor. Espri, Ecem'in ölümün üzüntüsünü kendine özgü bir şekilde ve mizah kullanarak ele almasında yatıyor. Aynı zamanda toplumsal yas ritüellerine ve insanlar arasındaki samimiyet eksikliğine dikkat çekiyor.
Fotoğrafta, Twitter'da paylaşılan üç ayrı tweet görünüyor. Hepsi de "Ecem" adlı bir kullanıcı tarafından yazılmış. İlk tweet, "Kavgaya girdim, babamı korkarım diye dayanamayız" diye yazıyor. İkinci tweet, "Cenaze faslı başladı. Bu sefer de kadınım diye tabutu taşımama izin vermediler. İzledım, dua et" diye yazıyor. Üçüncü tweet ise, "Onun yanındaki adam da tabii bükecek boynunu o artık yetişkin dedi. Bakın o saka, adam gözümün içine baka baka bana bunu söyledi. Kanım çekildi, inanamadım. Yanlış mı duydum dedim, arkadaşım hemen uzaklaştırdı beni ordan. Hayatımda duyduğum en acı laf budur." diye yazıyor. Bu tweet'lerdeki espri, aslında üç tweet'in de birbiriyle bağlantılı olarak okunmasıyla ortaya çıkıyor. İlk tweet, "Ecem" adlı kullanıcının bir kavgaya girdiğini ve babasına korktuğunu söylediğini belirtiyor. İkinci tweet, "Ecem"in kadınım diye tabutu taşımama izni verilmediğini ve bunu izleyerek dua ettiğini belirtiyor. Üçüncü tweet ise "Ecem"in bu durumu anlatan arkadaşı tarafından "o artık yetişkin" diye azarlandığını belirtiyor. Bu üç tweet birleştiğinde, "Ecem"in bu durumdan ne kadar etkilendiği ve nasıl bir duygusal iniş çıkış yaşadığı anlaşılabiliyor. Esasen, "Ecem"in yaşadığı duygusal durum, ironik ve komik bir şekilde anlatılıyor.
Fotoğrafta üç farklı tweet görünüyor. Hepsi @ecemkszglu adlı Twitter kullanıcısına ait. İlk tweet'te, yazar babasının yemek yemeyi bırakmasını istediğini anlatıyor. İkinci tweet'te ise, yazar insanların kendi hayatlarında yanlış bir şekilde yaşayarak gerçeği görmezden geldiğini söylüyor. Üçüncü tweet'te ise, yazar babasının kendisine "erkeğe ihtiyaç duymadan ayaklarının üstünde durmayı" öğrettiğini söylüyor. Bu tweet'lerde geçen espri, yazarın kendi hayatını ve babasını konu alan ironik bir şekilde anlatmasıdır. İlk tweet'te yazar, babasının yemek yemeyi bırakmasını istediğini söylerken, aslında kendisi de yemek yiyor ve yemeği bırakmayı düşünmüyor. İkinci tweet'te yazar, insanların gerçeği görmezden geldiğini söylerken, aslında kendisi de babasının öğütlerini uygulamıyor gibi görünüyor. Üçüncü tweet'te ise yazar, babasının "erkeğe ihtiyaç duymadan ayaklarının üstünde durmayı" öğrettiğini söylüyor. Ancak, yazarın babasının da bir erkek olması ve yazarın kendi hayatında babasının rolünün olması, bu espriyi daha da ironik hale getiriyor. Bu tweet'lerin mizahı, yazarın kendi hayatındaki çelişkileri fark ederek ironik bir şekilde anlatmasından kaynaklanıyor. Yazar, günlük yaşamın absürt yönlerine dikkat çekiyor ve okuyucuların da kendi hayatlarında benzer çelişkilere sahip olduğunu fark etmelerini sağlıyor.
Fotoğrafta, "Ecem" adında bir kullanıcının Twitter hesabından yaptığı üç ayrı paylaşım görülüyor. İlk paylaşımda, Ecem'in babasının onu çok sevdiğini ama hayatta onu gerçekten sevmediğini söylediği, bunun da ona boşluk bıraktığı ve bu boşluğu doldurmak için başkalarından tavizler vermediği belirtiliyor. İkinci paylaşımda ise Ecem, babasının ölümünden sonra onu rüyasında gördüğünü, babasının sesi kısık çıktığını ve bunun kanserden kaynaklandığını söylüyor. Üçüncü paylaşımda ise Ecem, babasının sesini rüyasında duyduğunu ve ona bir şarkı söylediğini anlatıyor. Bu şarkının da Zeki Müren'e ait "Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun" şarkısı olduğu belirtiliyor. Burada yapılan espri, Ecem'in üç paylaşımında da babasıyla ilgili anıları paylaşması ve son paylaşımda babasının rüyasında kendisine "Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun" şarkısını söylemesi üzerine kurulu. Ecem'in babasının ölümünden dolayı üzgün olduğunu ve onu özlediğini anlamak mümkün. Ancak, üçüncü paylaşımda babasının rüyasında ona bu şarkıyı söylemesi, Ecem'in üzüntüsünü ve babasını özlemesini ironik bir şekilde yansıtıyor. Bu durum, okuyucunun Ecem'in duygu durumunu sorgulamasına ve paylaşımları ironik bir şekilde yorumlamasına neden oluyor.
Fotoğrafta bir adam motosikletin üzerinde oturmuş. Üzerinde uzun bir ceket ve kot pantolon var. Görüntü, sosyal medyada paylaşılan bir tweet'e ait. Tweet'te adamın kız arkadaşı, sevgilisinin babasının vefat ettiğini ve sevgilisinin kendisinin babasına karşı çok sevgisi olduğuna dair bir mesaj yazıyor. Adamın motosiklet üzerindeki resmiyle, babasının ruhunun artık motosiklet üzerinde onunla birlikte olduğunu ima ediyor. Bu, kara mizah olarak nitelendirilebilecek bir durum.
Henüz bişi yazılmamış