Bu konserlerden en az birine beraber gitmek istediğin arkadaşını yoruma etiketle. 💫 🎶 Şehri’deki konserler şimdi 1 Alana 1 Bedava kampanyasıyla Bubilet’te! 🕺Eğlenirken yanında en yakın arkadaşın olsun istiyorsan bu kampanyayı kaçırma! 🎫 Bubilet bahar indirimlerine özel 1 Alana 1 Bedava biletler şimdi @bubiletcomtr’nin bio’sundaki linke! Tıkla ve sen de bu bahar eğlencenin tadını çıkar. İşte o harika isimler;👇🏻 1-Evgeny Grinko 2-Simge 3-Emir Can İğrek 4-Pinhani 5-Melike Şahin 6-Yeni Türkü 7-Fatma Turgut 8-Yüksek Sadakat 9-Kalben 10-Aşkın Nur Yengi ve çok daha fazlası… #bubiletsenin #işbirliği
Resimde üç farklı sahne performansı görülüyor. Üstteki yazı ise "Şehrinde 1 Alana 1 Bedava Bilet Alarak Gidebileceğin 10 Harika Konser" şeklinde. Burada yapılan şaka, her üç sahne performansının da aslında birbirinin aynı olmasına rağmen, "10 Harika Konser" olarak sunulması. Yani, tek bir konser üç farklı şekilde sunularak, daha fazla konsermiş gibi gösteriliyor. Bu, reklamcılıkta kullanılan "abartılı" bir ifade biçimine benziyor ve tüketiciyi aldatmak için kullanılıyor.
Resimde bir adam gitar çalıyor. Resimde bir espri yok. Resimde bir adamın gitar çaldığını gösteren basit bir fotoğraf var.
Fotoğrafta sahnede şarkı söyleyen Simge'yi görüyoruz. Simge, son zamanlarda yaptığı açıklamalar ve davranışlarıyla eleştirilerin odağı olmuştu. Bu fotoğrafta onun şarkı söylediğini görerek "Simge'nin şarkı söyleyerek gündemden düşmeyi denediğini" düşünebiliriz. Bu fotoğrafta bir espri yok, sadece Simge'nin son zamanlardaki gündemdeki yerini ve şarkı söylediğini gözlemliyoruz.
Fotoğrafta, sahnede şarkı söyleyen ve gitar çalan genç bir adam var. Adamın elbiseleri ve duruşu oldukça havalı ve karizmatik, ancak fotoğrafın altında "Emir Can İğrek" yazması ve bu ismin Türkiye'de yaygın olarak kullanılan "çok çabuk sinirlenen" anlamına gelmesi nedeniyle komik bir durum yaratıyor. Bu durum, havalı ve karizmatik bir şekilde poz veren birinin aslında kolay sinirlenen biri olmasıyla ilgili bir ironi yaratıyor.
Resimde üç müzisyen görünüyor. Sol taraftaki müzisyen bir bas gitar çalıyor, ortadaki müzisyen bir saksafon çalıyor ve sağ taraftaki müzisyen bir elektrik gitar çalıyor. Fıkra şu ki; ortadaki saksafon çalan müzisyenin sol elinin parmakları saksafonun tuşlarının üzerinde değil. Bu, müzisyenin saksafon çalmayı bilmediği anlamına geliyor. **Fıkra:** "Saksafon çalmayı bilmeyen adam, nasıl saksafon çalarmış?" **Cevap:** "Elini parmakları üstünde gezdirir."
Fotoğrafta sahnede mikrofonla şarkı söyleyen bir kadın var. Kadın beyaz bir korse ve uzun beyaz eldivenler giymiş. Burada bir espri yok, sadece bir fotoğraf.
Fotoğrafta gitar çalan yaşlı bir adam ve önünde bir klavye bulunan daha genç bir adam var. Fotoğrafın altındaki yazı "Yeni Türkü" yazıyor. Şaka, yeni neslin müziklerinin eskilerden ne kadar farklı olduğuna vurgu yapıyor. "Yeni Türkü" denildiğinde akla ilk gelen, klasik Türk Halk Müziği gelirken, yaşlı adamın "modern" tarzı ve genç adamın klavye kullanması, bu çağrışımı bozuyor ve bir mizah yaratıyor.
Fotoğrafta, Fatma Turgut adında bir şarkıcı sahnede şarkı söylerken görünüyor. Şarkıcı, siyah bir ceket ve beyaz bir etek giymiş. Şarkıcı, bir mikrofondan şarkı söylerken, sağ elinde siyah bir eldiven görünüyor. Bu fotoğrafta esprili bir şey yok. Bu sadece Fatma Turgut'un bir sahne fotoğrafı.
Resimde, sol elinde gitarla mikrofonu ağzına götürmüş halde şarkı söyleyen bir adam görünüyor. Aşağıda da "YÜKSEK SADAKAT" yazıyor. Fıkra şurada yatıyor: "Yüksek sadakat", müzik severler tarafından ses kalitesi ve temizliği için kullanılan bir tabir. Buradaki espri ise adamın şarkıyı ne kadar kötü söylediğine, yani sesinin yüksek sadakate sahip olmadığına vurgu yapıyor. "Yüksek Sadakat" ibaresinin, bu kötü sese vurgu yapması nedeniyle komik hale geliyor.
Fotoğrafta, sahnede mikrofonu tutmuş, mavi peruk takmış ve siyah bir elbise giymiş bir kadın görüyoruz. Kadın aynı zamanda bir çiçek taç takmış. Kadının saçları peruk olduğu için bu görsel bir şaka yaratıyor. Bu, "Sahnede gerçek peruk takan bir kadın" şeklinde yorumlanabilir. Çünkü, kadının peruk taktığı belli oluyor.