Bu etkinliklere beraber gitmek istediğin arkadaşını yoruma etiketle. 💫 🕺 Şehrindeki en güzel etkinlikler @bubiletcomtr’de! 🎫 Konser ve tiyatro oyunlarındaki çift kişilik avantajlı biletleri kaçırmamak için www.bubilet.com.tr’yi ziyaret et. Haftanı güzelleştirmen için şimdi @bubiletcomtr bio’sundaki linke tıkla! 💫 İşte bu hafta gidebileceğiniz 10 Harika etkinlik; 1-Zeynep Bastık 2-Uzi - Lil Murda 3-Cem Adrian 4-Harem Kabare 5-Ölü’n Bizi Ayırana Dek 6-Lvbel C5 7-Berkay 8-Hayal Satıcısı 9-Ölü Ozanlar Derneği 10-Dedublüman #bubiletsenin
Bu fotoğrafta, ünlü bir şarkıcı (Zeynep Bastık) sahnede performans sergiliyor. Altta ise bir adam (Muhtemelen bir şarkıcı) sahne önünde mikrofonu kullanıyor. Bu durum, şarkının aslında sahnede seslendirildiğini ve diğer kişinin sadece dudaklarını oynattığını ima ediyor. Bu, bir şarkıcıya dudak senkronizasyonu yaptığını ima eden bir espri.
Fotoğrafta, şarkıcı Zeynep Bastik sahnede şarkı söylerken görülüyor. Üzerinde giydiği kıyafet bir ağ gibi görünüyor. Bu fotoğrafla ilgili bir espri yok. Ancak, bazı insanlar Zeynep Bastik'in kıyafetini eleştirerek ağ gibi olduğunu ve çok açık olduğunu söyleyebilirler. **Espri gibi:** "Zeynep Bastik'in kıyafeti resmen bir balıkçı ağı gibi, ne kadar da 'açık'!"
Fotoğrafta, büyük bir kalabalığın önünde sahnede duran iki rapçi görüyoruz. Rapçilerden biri "696 CLAN" yazan bir tabela tutuyor. Bu, "696 CLAN" adlı bir rap grubuna ait olduklarını gösteriyor. Ancak, iki rapçinin de üzerlerinde "Uzi" ve "Lil Murda" yazan t-shirtler var. Bu, isimlerinin aslında "Uzi" ve "Lil Murda" olduğu, ancak kendilerini bir grup olarak pazarladıkları anlamına geliyor. Bu, rapçilerin kendilerini "696 CLAN" adlı bir grup olarak tanıttıkları, ancak aslında "Uzi" ve "Lil Murda" adlı iki ayrı sanatçı oldukları ve bu da isimlerine dikkat çekmek için kendilerini bir grup olarak gösterdikleri anlamına geliyor. Bu durum, **rapçilerin kendilerini daha büyük ve önemli bir grup olarak göstermek için kullandıkları bir pazarlama stratejisi** olabilir.
Fotoğrafta, mikrofonu ağzına yakın tutmuş, gözleri kapalı ve şarkı söyleyen Cem Adrian'ın yakın planı var. Fotoğrafta bir espri yok.
Fotoğrafta, bir kadın telefonla konuşurken, bir adam ona "sarılmış" şekilde görünüyor. Bu sahne, bir gösteri veya oyunun parçası olabilir ve kadının korku dolu ifadesi ve adamın "sarılma" biçimi, bir tür "komik tehdit" duygusu yaratıyor. Bu şekilde, "harem kabare" sözcükleri, bu komik tehdit duygusunu destekleyerek bir espri yaratıyor. Fikriniz nedir? Benim düşünceme göre, bu fotoğraf mizahın yaratıcı ve absürt yollarını gösteren harika bir örnek.
Fotoğrafta bir erkek ve bir kadın sahnede duruyor. Erkek kadını kolları arasına almış, kadın ise erkeğin omzuna yaslanmış durumda. Arkalarında bir ev çizimi var ve evin içinden bir fırın ve diğer eşyalar görünüyor. Bu fotoğraf "Ölü'n bizi ayrana dek" atasözünü temsil ediyor. Bu atasözü, iki kişinin çok yakın ve birbirine bağlı olduğunu, ölüm onları ayırana kadar ayrılmayacaklarını ifade eder. Resimdeki çiftin birbirine çok sıkı sarılmış olması, bu atasözünü canlandırıyor ve izleyiciye bir gülümseme bırakıyor.
Resimde, karanlık bir sahne ortamında sahneye bakan, üzeri renkli bir desen baskılı siyah tişört giymiş bir adam görünüyor. Tişörtün üzerindeki yazıda "LVBEL C5" yazıyor. Bu da, "Lütfen Beş" şeklinde yorumlanabilir. Bu, Türkçede "bir şey isteyerek veya yardım isteyerek söylenen" anlamına gelir. Resim, adamın müzik yaparken veya sahne performansı sergilerken sanki yardım talebinde bulunuyormuş gibi bir ifadeyle yakalanmış. Resimdeki espri, adamın tişörtündeki "LVBEL C5" yazısının, izleyiciye "lütfen beş" diye yalvarıyormuş gibi görünmesinden kaynaklanıyor. Bu, adamın "Lütfen beni dinleyin" veya "Lütfen benimle şarkı söyleyin" anlamına gelebilecek bir şekilde yardım talebinde bulunuyor gibi bir izlenim veriyor.
Bu fotoğrafta Berkay sahnede şarkı söylerken görülüyor. Şarkı söylerken ağzını çok fazla açmış ve bu durum komik görünüyor. Espri şu ki, Berkay'ın ağzı çok açık ve bu, onun çok fazla çaba harcadığını ve şarkı söylemenin zor olduğunu ima ediyor.
Fotoğrafta, kırmızı perdeli bir sahnede oturmuş, elinde küçük bir melek heykeli tutan bir kadın var. Kadının arkasında bir masa ve birkaç mum var. Kadının önünde ise bir müzik kutusu bulunuyor. Şaka, "Hayal Satıcısı" adının, aslında bir kadına ait olmasının beklenmediği bir isim olmasından kaynaklanıyor. Hayaller genellikle erkeklerin işi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle, kadının hayal satıcısı olarak adlandırılması ironik bir durum yaratıyor.
Fotoğrafta, üç genç adam ve bir yaşlı adamın bir sahnede durduğu görülüyor. Gençler, üzerlerinde benzer giysilerle, şarkı söyler gibi hareket ediyorlar. Yaşlı adam ise ellerini cebine sokmuş ve biraz şaşkın bir şekilde gençlere bakıyor. Bu fotoğraf, Türkiye'de "Ölü Ozanlar Derneği" adlı bir tiyatro oyunundan bir sahne. Oyun, öğrencileri özgür düşünmeye teşvik eden bir öğretmen hakkındadır. Öğretmenin "dersi" sırasında öğrencileri müzik ve şiire yöneltmesi ve bu sayede onların yaratıcılıklarını keşfetmelerini sağlaması "ölü ozanlar" ile ilişkilendirilmiştir. Fotoğrafta, yaşlı adamın gençlerin bu "derse" olan ilgisi karşısında şaşkınlık ve biraz da kızgınlık duyduğu, "bu da nereden çıktı?" diye düşündüğü ima edilmektedir.
Cem Adrian'ı gördüm, ben Uzi'yi istiyorum 😉
Benimle gel, biletleri iki kişiye de sen ödersin 😂