Farklı durumlarda aynı şeyleri arzulayan insanlar (Kaydırmalı) [ 📷 @iconeo / @mzt ]

Resimde iki kadın kahve içerken telefonlarıyla ilgileniyorlar. Kadınlardan biri çok fazla beğeni alan bir gönderiyi görüyor, diğer kadın ise sadece 4 beğeni almış. Bu durum kadınların sosyal medya dünyasındaki rekabeti ve beğeni sayısının önemini gösteren bir mizah örneği. Resmin espri konusu ise beğeni sayısına verilen önem ve sosyal medya üzerindeki takıntının abartılı bir şekilde gösterilmesi.

Resimde, bir park bankında oturan zengin bir adam ve önünde dilenci bir adam var. Zengin adamın düşünce balonunda "Keşke daha çok param olsa!" yazıyor. Bu çizgi roman, zengin adamın daha çok parası olmasını istediği için, dilencinin durumuna duyarsızlığını ve kendi zenginliğinden memnun olmasını komik bir şekilde ele alıyor. Zengin adam, aslında zaten çok parası olmasına rağmen, daha fazla para için özlem duyuyor. Bu durum, zenginliğin ne kadar doyurucu olursa olsun, insanın her zaman daha fazlasını isteyeceğini gösteriyor. Ayrıca, zenginliğin bir adamı daha mutlu ve daha iyi bir insan yapmayabileceğini de ima ediyor.

Resimde, vitrinde üç elbise sergilenmiş bir mağazanın önünde, iki kadın bulunmaktadır. Sol tarafta, üzerinde bir battaniye olan ve önünde de bir bardak bulunan yoksul bir kadın oturmaktadır. Sağ taraftaki kadın ise pahalı kıyafetler giymiş ve elinde alışveriş çantası olan zengin bir kadındır. Zengin kadın, mağazanın vitrinine bakarken, "Giyecek hiçbir şeyim yok!" diye düşünmektedir. Bu resim, zenginliğin ne kadar göreceli olduğunu ve insanların ihtiyaç duydukları şeyleri farklı algıladıklarını gösteren bir mizah unsuru taşımaktadır. Özetle, resim, zengin bir kadının yoksul bir kadının ihtiyacı olan her şeye sahip olmasına rağmen hala "giyecek hiçbir şeyim yok" diye düşünmesini ve yoksul kadının ise sadece bir battaniye ve bir bardak ile yetinmek zorunda kalmasını göstererek zenginlik ve ihtiyaç kavramları arasında bir zıtlık yaratmaktadır.

Resimde, bir trafik sıkışıklığında bekleyen bir sıra araba var. Arabalardan birinin sürücüsü, "Arabayla yola çıkmasam da bir şey değişmezdi" diye düşünüyor. Bu espri, trafik sıkışıklığına takılmanın ve hiçbir yere gidememenin sinir bozucu olduğunu ve sürücünün evde kalmayı tercih edeceğini gösteriyor.

Resimde, suya düşmüş ve yardım isteyen bir kişiyi gösteren bir çizim var. Sahilde yürüyerek geçen üç kişi de suya düşen kişiyi fark etmiyor. Üstlerinde baloncuk şeklinde "Diğerleri yardım eder." yazan düşünce bulutları var. Bu, insanların çevrelerinde olup bitenlere kayıtsız kalması ve başkalarının sorunlarıyla ilgilenmediğini gösteren mizah yoluyla eleştiriyor. Bu resim, insanların bencil ve duyarsız olabileceğini ve başkalarının ihtiyaçlarına karşı kayıtsız kalabileceğini gösteren bir mizahi eleştiri olarak yorumlanabilir.

Resimde dört kişi yürürken görülüyor, bir kadın köpek yürütüyor. Kadının üstünde düşünce bulutu var ve "Tek başıma dünyayı değiştiremem" yazıyor. Bu resimde espri, kadın dünyayı değiştirmekle ilgili büyük düşünceler düşünürken, aslında sadece köpeğini yürütüyor. Kadının düşünceleriyle gerçeklik arasında ironik bir durum yaratılıyor.

Resimde üç kişi ve bir köpek maske takmış halde dışarıda yürürken görünüyor. Resmin üstünde de "Neden evde kalmamışlar ki?" sorusu yazıyor. Bu resimde, insanlar ve köpek maske takarak dışarı çıktıkları için evde kalmamışlar. Bu ise, evde kalmalarının daha güvenli olduğu ve maske takmanın da virüse karşı tam bir koruma sağlamadığı anlamına geliyor. Resimdeki espri, insanların maske takmasına rağmen evde kalmamış olmalarını eleştirerek, aslında tam bir koruma sağlamasa bile evde kalmanın daha güvenli olduğunu vurguluyor.