Orda Saat Kaç 17 dk. Zürih, isvicre Ofiste çalışmaya ara verdiğim sirada bi şeyler içmek için labin mutfağindaki rafların...

Orda Saat Kaç 17 dk. Zürih, isvicre Ofiste çalışmaya ara verdiğim sirada bi şeyler içmek için labin mutfağindaki rafların derinliklerinde aranirken ‘Lan yoksa?’ diye elimi attiğim kutudan oralet çikmasıyla gözlerim parladi. Neredeyse yirmi yil sonra portakal oraleti içecek olmanin heyecani vardi üstümde. Acaba bundan da para alıniyor mu diye içecek fiyat listesine bakindım çünkü kahve ve sodalardan 50 kuruş gibi cüzi de olsa bi para aliniyordu. Baktım oraletin adi listede geçmiyor, dedim bedava ve ekstra bi gidaysa alirım bi dal. Hemen suyu kaynattım. Kaşikla şingırdata şingırdata karıştırdığım kiraathane oraletini bilim-teknik yuvasi Zürik'te bulmuş olmanin origamisini yaşiyordum resmen. Lan şimdi kimse gelip de para istemeye kalkmasin diye oraleti hemen kaynar kaynar yutup ofisime koştum. Çünkü ben iflah olmaz bir Türktüm Yarım saat geçmeden midem bulanip karnim ağridi. ‘Noluyoz la, öğlen yemekhanede yediğim mi dokundu?’ diye düşünürken yine ikinci bir ‘Lan yoksa?’ ile hemen mutfağa koşup oralet kutusuna bakmaya gittim. Tam o sırada labdan diğer arkadaşın 'Aa onu, o kaç yıldir o rafin arkasında
duruyo, nası buldun oha hala atılmamiş mi o? At at serzenişiyle
mahvoldum. Son kullanma tarihi 13.10.20111 gosteriyordu. Yikilmis, cok
büyük ders almiştım. Tüm öğleden sonram bitch olmuştu. 'Zaten bu
Isbiçreliler ne anlarlar oralet yapmaktan, siz anca saat tren işte.’ diye
homurdanarak dondüm eve. Yine de bos yere 50 kurus vermemi§ olmanin
buruk ve haklı gururu vardi. Karnim ağrıyordu ama mutiluydum.
Orda Saat Kaç 17 dk. Zürih, isvicre Ofiste çalışmaya ara verdiğim sirada bi şeyler içmek için labin mutfağindaki rafların derinliklerinde aranirken 'Lan yoksa?’ diye elimi attiğim kutudan oralet çikmasıyla gözlerim parladi. Neredeyse yirmi yil sonra portakal oraleti içecek olmanin heyecani vardi üstümde. Acaba bundan da para alıniyor mu diye içecek fiyat listesine bakindım çünkü kahve ve sodalardan 50 kuruş gibi cüzi de olsa bi para aliniyordu. Baktım oraletin adi listede geçmiyor, dedim bedava ve ekstra bi gidaysa alirım bi dal. Hemen suyu kaynattım. Kaşikla şingırdata şingırdata karıştırdığım kiraathane oraletini bilim-teknik yuvasi Zürik'te bulmuş olmanin origamisini yaşiyordum resmen. Lan §imdi kimse gelip de para istemeye kalkmasin diye oraleti hemen kaynar kaynar yutup ofisime koştum. Çünkü ben iflah olmaz bir Türktüm Yarım saat geçmeden midem bulanip karnim ağridi. 'Noluyoz la, öğlen yemekhanede yediğim mi dokundu?’ diye düşünürken yine ikinci bir 'Lan yoksa?’ ile hemen mutfağa koşup oralet kutusuna bakmaya gittim. Tam o sırada labdan diğer arkadaşın 'Aa içme onu, o kaç yıldir o rafin arkasında duruyo, nası buldun oha hala atılmamiş mi o? At at serzenişiyle mahvoldum . Son kullanma tarihi 13.10.20111 gosteriyordu . Yikilmis , cok büyük ders almiştım. Tüm öğleden sonram bitch olmuştu. 'Zaten bu Isbiçreliler ne anlarlar oralet yapmaktan, siz anca saat tren işte.’ diye homurdanarak dondüm eve . Yine de bos yere 50 kurus vermemiş olmanin buruk ve haklı gururu vardi. Karnim ağrıyordu ama mutluydum.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış