Politize olmayan bi kaplan vardı, oda Sarıgülcü oldu..
Resimde üç karakter var. Solda kırmızı bir pelerin giyen bir kedi, ortada uzun ve ince bir yaratık ve sağda ise kafası turuncu ve kemikleri dışarda olan bir iskelet. Kırmızı pelerinli kedi, "Sarı Gülcüyüm" yazan bir balonun altında. Uzun yaratık, "ulan orda yere bir düşüyordum. dört kişi birden kaldırıyordu, pencereden bir teyze ağzıma dolma koyuyordu. tanımadığım biri gözüne takıcıyordu. sen elvysin, ben fenerliyim. şu çarsılı diye bişey yoktu orda. sen bunu anlayamazsın koçum. orda başka bişey vardı... orda bir ruh vardı... Ruh..." diye konuşurken, sağdaki iskelet de "İvi de kardeşim bi sorun varsa bunun yolu kirip dökmek midir, sandıkla gözmek lazım.. sandıkla gelen sandıkla gitsin." diye yanıtlıyor. Bu arada sağ üst köşedeki bir konuşma balonu ise "Öff herkes politize oldu ama nasıl oldu yaa... Sandıkta çözüm öneren iskeletor var..." şeklinde bir yorum yapıyor. Bu espri, Türk toplumunda sandık ve siyasi tartışmaların sıkça gündeme geldiği bir durumun mizahli bir şekilde ele alınmasına dayanıyor. Sandık, seçimlerle ilişkilendirilerek, bir çözüm öneren iskeletin sandıkla çözüm araması, siyasi süreçte sandığa olan ilginin alaycı bir şekilde vurgulanması ve sandık tartışmalarının gündelik hayatta nasıl bir yer edindiğine dikkat çekmesi espriyi oluşturuyor.