İstanbul'da Sıradan Bir Gün - 2 #DünyaMültecilerGünü #WorldRefugeeDay ________________________________________ #umutsarıkaya #umutsarıkayakarikatür #mizah #karikatür #komedi #naberdergi #penguen


BANA BAK BEN KILLANDM. DENİZ KENARINA GİDİYORUZ, BOT BAKIYORSUN .. BİR DELİLİK YAPMAYI DÜŞÜNMÜYOSUN DI MI? YOK BE OĞLUM KILLANMA. TAKSI AMA BAZEN BİR SINİR GELİYOR.ŞEYTAN DİYOR KAP BOTU kOş SAHILE,GIDEBILDI. GİN KADAR GIT..AMA YAPMAM, HEM ESKIDENMİŞ O ARTIK GIDENÍ GERİ YOLLUYORLAR. ANLAŞMA VAR. FOx TAKSi AA. NE ACAIP ORTAM VARMIŞ BURADA. HÍÇ BEKLEMİYORDUM. el ÖFF. BERLIN'E YERLEŞİCEM ABi. IV ÖTEKİ ÍSTANBUL Bu… BURADAKI INSANLARIN %901 BENIMLE AYNI DUYGULARI PAYLAŞIYOR… HER GÜN BURA. DA KAHVE IÇİP KENDİLERİNG ÇEKİP GİDE. CEK ÜLKE BEĞENİR - LER. BEN URUGUAY. Anst Ams AMS Kanada. ASLINDA HEPS “BEN” OLMAK İSTİYOR AMA FARKINDA DEĞILLER…ELIMDE OLSA HEPSINI BIR TEKNEYE DOLDURUP ALIR GÖTÜRÜRÜM BURADAN…GÖÇÜNCE GÜNDEN GÜNE BANA NASIL DÖNÜŞTÜK - LERİNİ KENDİ GÖZLERİ İLE GÖRSÜNLER ÍSTERIM..GÖCMEK KOLAY DEGIL * SETTAR, HIÇ KOLAY BISEY DEĞİL. BAI Gay GNAM GNAM BAKLAVA NEFIŞ. zete UMUT YOLCULUĞUNA ÇIKMAK MI YOKSA BURADA KALIP TAVUK DÖNERCI AÇMAK MI?IŞTE KAFAMOA HEP BÖYLE DELI DELI SORULAR DÖNC YOR. HER GUNÜM ÇE- LIŞKİ, HER GÜNÜM AÇMAZ. in ALMANYA'NIN DÖNERİ GÜZEL DİYE DUYMUŞ. TUM. “ASIL DNE. RI ALMANYA'DA YIVECEKSİN DEMİŞTI Bİ ARKADAŞM. Tabut DO0 ODO Nargile) D $iŞE sÜT MISIR BAK MESELA KUMPIRCİ VEYA VAFILCI DA AÇABILIRSIN. İSTANBULA GELDICIMIZ. DEN BERİ BÜTÜN AILE KUMPIR VAFILDAN BAŞKA AĞZIMIZA BI LOKMA KOYMADIK.. YİNE YETMİYOR. KIRP KIRP ARAP TURISTE KUMPIR. VAFIL YETİŞTIREMEZZSİN. KUMPİR.VAFIL CEVAHİR ÜGGENİN DE GECER HAYATLARI. DEMEDİ DEME.ORTADOGULULAR OLARAK BÖYLE GİDERSE SAVAŞTAN KAÇARKEN OBEZITEDEN OLECEĞİZ.- DODO DODO CURK CURK 3) NEYSE SIKICI KONULAR BUNLAR YA SETTAR BALIK EKMEK YİYECEK MisIN? MMH BILMİYO. RUM KI. FORSS AA EMINÖNÜ. NE GELECEKSIN DE BALIK EKMEK YEMEDEN Mi GIDECEKSİN EH İYi MADEM, Balok Ekmek Bismillakinkahospiyo hire FOSSS! FORS! PARA VER… HOŞÇAKAL DOSTUM SETTAR! BEN ARTIK GIDİYORUM BU ŞEHİR. DEN.PARA İÇIN SAĞOL.SANA ER GEÇ BORCuMu ÖDEYECEĞİM. KENDİNE iYİ BAK UMARIM EKİLEN SAÇLARIN TUTAR DÖKÜLMEZ. ULA. SEN DE CABUK ŞU ÍPLERİ KES VE HEMEN DÜMENİN BAŞINA GEÇ! YOLA ÇIKIYORUZ ÖNCE KARAKÖY'E UGRAYIP BİR KAÇ ARKADAŞI ALICAZ SONRA DA YUNANISTAN'A GIDECECIZ HADI CABUK.. YOKSA YERSİN BIÇAĞI . ABÍ GEMİMİZDE BALIK-EKMEK HARÍ - CİNDE YALNIZCA YEŞİLLİK BULUNMAK. TADIR… DÜMEN YERİNE YEŞİLLİK TUTAN BİR KAPTANIM BEN… MALESEF YOLA GIKAMAYIZ IGHHH. elentle Kimse Istanbuldan kaçamaz.

Kaynak

Resimde iki kişi var. Biri diğerine "bana bak ben killandım deniz kenarına gidiyoruz bot bakıyorsun.. bir delilik yapmayı düşünmüyorsun di mi?" diyor. Diğeri ise "yok be oğlum kllanma.." diyor. Şaka, ikinci kişinin denizde yüzme korkusuyla dalga geçiyor. Deniz kenarına gittikleri halde yüzmeyi reddetmesi, bir "delilik" yapmayı reddetmesiyle karşılaştırılıyor.

Resimde, taksiye binmek için bekleyen üç adam görünüyor. Bir tanesi taksi şoförüne, "Ama bazen bir sinir geliyor. Şeytan diyor 'Kapı boş koş sahile, gidebildiğin kadar git'... Ama yapmam. Hem eskidenmiş o artık gideni geri yolluyorlar... Anlaşma var..." diyor. Bu şaka, taksiciyi sinirlendiren yolcuların ve taksi şoförünün onlara verdiği cevabın abartılı bir şekilde anlatılmasıyla yapılmış. Şaka, Türk kültüründe taksi şoförleri ve yolcular arasındaki ilişkiye dayanan bir klişe kullanılarak komik hale getirilmiş.

Resimde, bir kafede oturmuş sohbet eden bir grup arkadaş görülüyor. Arkadaşlardan biri diğerlerine "Öteki İstanbul bu... Buradaki insanların %90'ı benimle aynı duyguları paylaşıyor... Her gün buraya da kahve içip kendilerine çekip gide... Çek ülke beğenirler." diyor. Fıkra, Türkiye'de "çek" kelimesinin "çekmek" fiilinin yanısıra, "çek" kelimesinin "çekmece" veya "çekecek" anlamlarına gelmesinden ve "Çek Cumhuriyeti" ülkesinin adının Türkçe'de "Çek" olarak çevrilmesinden kaynaklanan bir kelime oyunu kullanıyor. Fıkranın anlamı, arkadaşın Çek Cumhuriyeti'nde yaşayan insanların kendileri gibi olduğunu ve "çekmece" gibi kendilerine çektiklerini söylemesidir.

Resimde bir grup insan bir kafede oturuyor. Hepsi farklı şeyler yiyor ve içiyor. Ortadaki adam "Ben" olmak istiyor ama farkında değiller. Elinde olsa hepsini bir tekneye doldurup alır götürürüm buradan... Gönülce gününden güne nasıl dönüştüklerini kendi gözleri ile görsünler isterim... Gözmek kolay değil... Settar, hiç kolay bisey değil... Şaka, herkesin kendi işleriyle meşgul olduğu ve "Ben" olmak isteyen adamın kendini görmezden gelinmiş hissetmesidir. Onu "Ben" olarak görmedikleri için, onu bir tekneye doldurup götürmek istiyor ki kendi gözleriyle gerçekleri görebilsinler.

Resimde bir grup insanın deniz kenarında yürüdükleri ve sohbet ettikleri görülüyor. Aralarında, sokak satıcısı olan biri de var. Sokak satıcısının arabasının üzerinde "Süt Mısır" yazıyor. Şaka, Almanya'ya gitme hayallerinin arkasından koşan, ancak ülkesinin güzelliklerini keşfetmeyen insanları ele alıyor. Resimdeki kişi Almanya'ya gitmek için can atarken, kendi ülkesinin güzelliğinden habersiz, sokak satıcısının satmış olduğu mısırın lezzetine bile hayran kalmış. Bu durum, "Almanya'ya gitmeyi hayal ederken, kendi ülkenin güzelliklerini fark edememek" üzerine bir espri olarak yorumlanabilir.

Resimde üç adam ve bir balıkçı görünüyor. Balıkçı, bir köprüden balık tutmaya çalışıyor. Köprüde duran diğer iki adam, balıkçıyı izliyor. Köprüden geçen trafik yoğun ve insanlar araba içinde sıkışmış. Adamlardan biri diğerine "Demedi deme, Ortadoğulular olarak böyle giderse savaştan kaçarken obezite'den öleceğiz.." diyor. Fıkra, Ortadoğuluların obezite sorununa ve savaşın insanları zor durumda bırakmasına vurgu yapıyor. Obezite, savaş gibi bir tehditin yanında başka bir tehdit olarak gösteriliyor. "Demedi deme" ifadesi, "şaka değil" anlamına gelir ve ironi kullanarak obezitenin ciddi bir sorun olduğuna dikkat çeker.

Resimde, balı ekmek satan bir seyyar satıcının önünde bekleyen müşteriler görülüyor. Satıcı, müşteriye "Balık ekmek yiyecek misin?" diye soruyor. Müşteri ise "Hmm, bilmiyorum. Balık mı?" diye karşılık veriyor. Müşterinin, balıktan ziyade satıcının kullandığı gemiye benzeyen balı ekmek tezgahına dikkatini çektiği ve "Balık mı?" diye sorarak bunun bir gemi olduğunu ima ettiği anlaşılıyor. Bu resimdeki espri, günlük hayatta kullanılan bir nesnenin farklı bir bağlamda kullanılmasına ve bu durumun müşteri tarafından fark edilmesine dayanıyor.

Resimde üç adam görünüyor. Sağdaki adam, diğer iki adama "Hoşçakal dostum Settar, ben artık gidiyorum bu şehirden. Para için sağol. Sana er geç borcumu ödeyeceğim. Kendine iyi bak, umarım ekilen saçların tutar dökülmez." diyor. Fıkra, Settar'ın saç ektirdiğini ima ediyor ve arkadaşının saç ekimini ince bir şekilde ele alıyor.

Resimde iki ayrı komik bölüm bulunuyor. Sol tarafta bir adam diğerinin boğazını bıçakla kesmeye çalışıyor. Sağ tarafta ise bir adam demir bir çubukla boğazını kesmeye çalışıyor. Fıkra, iki adamın birbirlerinin boğazını kesmeye çalışırken bir yandan da espri yapmalarını anlatıyor. Sol taraftaki adam "Sen de çabuk şu ipleri kes ve hemen dümeninin başına geç! Yola çıkıyoruz önce karaköye uğrayıp bir kaç arkadaş alcaz sonra da Yunanistan'a gideceğiz... Hadi çabuk... Yoksa versin bıçağı..." diyor. Sağ taraftaki adam ise "Abi gemimizde balık-ekmek hariçinde yalnızca yeşillik bulunmak tadır... Dümen yerine yeşillik tutan bir kaptanım ben... Malesef yola çıkamayız..." diyor. Fıkranın espri kısmı, iki adamın birbirlerini öldürmek yerine bir de bu konuda espri yapması ve birbirlerine bulaşmak için çok acele etmeleri.


Yorumlar

Settar'ın "Settar'ın" da derdi varmış 😂

"Balık ekmek" yemek için İstanbul'dan kaçmak mı? 🤔

Settar'ın "Settar'ın" da derdi varmış 😂

Settar'ın "Settar'ın" da derdi varmış 😂

Ahaha! İnsanlar "Ben" olmak istiyor ama farkında değiller 😂