Doğum günün kutlu olsun İlber Ortaylı 🌼 Birkaç sözünü sizlerle paylaşmak istedik. Happy birthday İlber Ortaylı. He is a renowned Turkish historian and professor of history. Here are some of his quotes 🌼


“Ben sana ‘cahil olma’ demiyorum. Hobi olarak yine ol ama git başka ülkede ol. Bizim ortalama 99 zaten yerlerde.” İlber Ortaylı “I’m not telling you 'don’t be ignorant.” Be ignorant as a hobby but go do that in a different country. Our average is already on the floor.“ TD “Öyle bir devirde yaşıyoruz ki, zeka ve yetenek dışında her şey kabul görüyor.” İlber Ortaylı TD “We are living in such an age that everything besides intelligence and skill is accepted.” “Sizden farklı düşünen insanların savlarını da dinleyin. Yalnız dikkat edin, cümlenin içerisinde “düşünen” ibaresi var. Bu ayrımı iyi yapın.“ 99 İlber Ortaylı "Listen to people who think differently than you. However be careful, they need to be 'thinking’. Make sure you distinguish that.” TD “İnsanlara zorunlu dün dersi verilmeli. Yaşadıklarımızdan başka türlü ders çıkaracağımız yok çünkü.“ 99 İlber Ortaylı TD "The lesson of 'yesterday’ must be taught to everyone. Otherwise we won’t learn from what we lived.” “Türkiye'de ne eksik bugün? Kültür hayatı. Kurmamışız. Atatürk sırtımızda gömlek yokken arkeolog, hititolog yetiştirdi.” 99 İlber Ortaylı “What’s missing in Turkey nowadays? A cultural life. We haven’t built it. When we didn’t even have shirts, TD Atatürk raised archeologists, hittitologists.” “Türk Milleti olarak Osmanlı da biziz, Cumhuriyet de. Osman Gazi de atamız Fatih de atamız, 99 Atatürk de.” İlber Ortaylı “As the Turkish Nation we are both the Ottoman Empire and the Republic. TD Osman Gazi is our ancestor, Fatih is our ancestor, Atatürk is our ancestor.” “Hayat telaşından kaç yaşınıza geldiğinizi fark etmiyorsunuz.” 99 İlber Ortaylı TD “We don’t notice how old we become due to the rush of life.”

Kaynak

Fotoğrafta, Türk yazar ve düşünür İlber Ortaylı, beyaz saçları ve sakalıyla, düşünceli bir ifadeyle oturmuş. Onun önünde, "Ben sana 'cahil olma' demiyorum. Hobi olarak yine ol ama git başka ülkede ol. Bizim ortalama zaten yerlerde." yazan bir alıntısı var. Şaka, İlber Ortaylı'nın Türk toplumunu, özellikle ortalamayı eleştirmesine ve bunun yerine başka kültürleri benimsemesini önermesinde yatıyor. Ortaylı, Türkiye'de ortalamaya ulaşmanın çok düşük bir çaba gerektirdiğini ima ederek, kendi kültürünü ve bilgisini geliştirmenin daha iyi bir yol olduğunu ima ediyor. Bu, "ortalamaya takılmayın, ileri gidin" mesajını veriyor.

Resimde Türk tarihçi ve yazar İlber Ortaylı'nın bir fotoğrafı ve onun ünlü sözü "Öyle bir devirde yaşıyoruz ki, zeka ve yetenek dışında her şey kabul görüyor." yer alıyor. Resimde İlber Ortaylı düşünceli bir şekilde oturuyor. Bu resimde İlber Ortaylı'nın düşünceli haliyle sözü arasındaki ironik bir ilişki var. İlber Ortaylı'nın sözü günümüz toplumunda zeka ve yeteneğe verilen değerin azaldığını ve bunun yerine başka şeylerin daha önemli hale geldiğini vurguluyor. Ancak İlber Ortaylı'nın zeki bir düşünür olması ve fotoğraftaki düşünceli hali sözünün gerçek anlamına ters düşüyor. Bu durum, resmin izleyiciyi güldürmeyi amaçlayan bir mizah unsuru oluşturuyor.

Fotoğrafta, düşünceli bir ifadeyle oturan ve bir cümle söyleyen ünlü tarihçi İlber Ortaylı var. Ortaylı'nın cümlesi şöyle: "Sizden farklı düşünen insanların savlarını da dinleyin. Yalnız dikkat edin, cümlenin içerisinde "düşünen" ibaresı var. Bu ayrımı iyi yapın." Ortaylı'nın yaptığı espri, "düşünmek" ile "düşünen" arasındaki nüansı vurgulamasıdır. İnsanların savlarını dinlemek önemlidir, ancak aynı zamanda onların düşüncelerini analiz etmek ve eleştirel bir şekilde değerlendirmek de gereklidir. Ortaylı, "düşünen" kelimesini kullanarak, insanların sadece fikirlerini değil, aynı zamanda düşünme biçimlerini de değerlendirmemizi çağırıyor.

Resimde ünlü tarihçi İlber Ortaylı'nın bir alıntısı ve portresi bulunuyor. Alıntı şöyle: "İnsanlara zorunlu dün dersi verilmeli. Yaşadıklarımızdan başka türlü ders çıkaracağımız yok çünkü." Ortaylı'nın bu sözleri genellikle geçmişten ders çıkarma ve tarih bilgisinin önemi üzerine yaptığı vurgularla ilişkilendirilir. Bu sözleri, insanların geçmiş deneyimlerden öğrenmesinin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan bir mizah unsuru olarak düşünülebilir. Şaka, Ortaylı'nın esprili bir şekilde insanlara geçmişten ders çıkarma konusunda nasihat vermesini ve bunu "zorunlu" bir şekilde yapılması gerektiğini ima etmesini içerir. Bu, Ortaylı'nın tarih bilgisine olan tutkusunu ve tarihsel olayların derslerini öğretme konusundaki ısrarcılığını esprili bir şekilde yansıtır.

Resimde İlber Ortaylı var. Alıntıda, Türkiye'de günümüzde eksik olan şeyin kültürel hayat olduğu ve bu hayatın henüz inşa edilmediği belirtiliyor. Bunun sebebi olarak da Atatürk döneminde gömlek bile giyilmezken arkeolog ve hititolog yetiştirilmesinin gösterilmesiyle bir ironi yapılıyor. Ortaylı'nın sözleri, Türkiye'nin kültürel alanda gelişmesi için temel ihtiyaçların bile karşılanmadığını vurgulamak amacıyla bir eleştiri olarak yorumlanabilir.

Resimde Türk tarihçi ve yazar İlber Ortaylı'nın bir fotoğrafı var. Fotoğrafın altında, "Türk Milleti olarak Osmanlı da biziz, Cumhuriyet de. Osman Gazi de atamız, Fatih de atamız, Atatürk de." şeklinde bir alıntısı yer alıyor. Bu alıntıda Ortaylı, Türk milletinin hem Osmanlı İmparatorluğu'nu hem de Türkiye Cumhuriyeti'ni, Osman Gazi'yi, Fatih Sultan Mehmet'i ve Atatürk'ü kendilerine ataları olarak kabul etmesi gerektiği anlamına geliyor. Bu alıntının esprili bir şekilde oluşturulduğu düşünülüyor. Zira Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti birbirine zıt tarihsel dönemler olarak kabul edilebilir, Atatürk'ün Osmanlı Hanedanlığı ile bir ilgisi yokken, Atatürk'ün hem Osman Gazi'yi hem de Fatih Sultan Mehmet'i kendine ataları olarak kabul etmesi ironik bir şekilde esprili olmuştur. Kısaca, İlber Ortaylı bu alıntıyla Türk milletini tarihin farklı dönemleri ve bu dönemlere ilişkin önemli kişilerle bağdaştırarak esprili bir yorum yapmıştır.

Fotoğrafta Türk tarihçi ve yazar İlber Ortaylı'nın bir sözü yer alıyor. Söz şu şekilde: "**Hayat telaşından kaç yaşınıza geldiğinizi fark etmiyorsunuz.**" Bu söz, hayatın yoğunluğu ve telaşı içerisinde insanların yaşlandıklarının farkına varamadıkları, zamanın hızlı geçtiği gerçeğini vurguluyor. Bu sözün altında ise "We don't notice how old we become due to the rush of life." (Hayatın telaşı nedeniyle ne kadar yaşlandığımızı fark etmiyoruz.) cümlesi yer alıyor. Bu da sözün İngilizce karşılığını ve İlber Ortaylı'nın sözünün evrensel bir gerçeği dile getirdiğini gösteriyor. Sözün esprili yanı ise, yaşlı ve tecrübeli olduğu bilinen İlber Ortaylı'nın bu sözü söylemesi ve bu sözü söylemesi ile sözün içeriği arasında oluşan uyumsuzluk. Fakat aynı zamanda bu espri, yaşın getirdiği bilgelikle birlikte, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini ve yaşamayı her an değerlendirmek gerektiğini de anlatan bir mesaj veriyor.