Maalesef bu ülkede Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutlayamıyoruz. İnsanların karşıt görüşleri söylemekten korkarak yaşayacağı bir ülke hak etmiyoruz. Temel özgürlüklerimizin kısıtlanmasını kabul etmemeliyiz. Hep beraber daha güzel günler görmek için çalışmaya devam edelim. Sevgiyle özgür kalın. ❤
Unfortunately we refuse to celebrate World Press Freedom Day in Turkey. We live in a society ruled by fear and oppression. We need to keep working together for better days. Stay free, live with love. ❤
Resimde, kırmızı bir zemin üzerine "3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü Türkiye'de Kutlu Olsun." yazısı yazılmış. Yazının altında ise, bir kalemle kırılmış bir zincir ve zincir üzerinde bir çay bardağı resmi bulunmaktadır. Bu görsel, Türkiye'de basın özgürlüğünün olmaması ile ilgili bir mizah yapıyor. Çay bardağı ile zincirler, basın özgürlüğünün kısıtlandığını ve sansürlendiğini sembolize ederken, kalemin kırılan zincirler, özgür basının gücünü ve engelleri aşma çabasını temsil ediyor. Resimdeki mizah, Türkiye'deki basın özgürlüğünün olmaması nedeniyle, medyanın gücünü ifade etmenin bir çay bardağı ile zincirler kullanarak yapıldığını gösteriyor.
Resimde, zincirlerle bağlı bir kalem ve "TD" yazan bir çay bardağı görüyoruz. Üstte ise "Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi Listesi'nde Türkiye 180 ülke içinde 153. 'dür." ve "Gazeteciler düşüncelerini belirtirken 'bana yarın ne olacak' korkusuyla yaşamaktadır. Türkiye'de Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nün kutlanacak hali kalmamıştır." yazıyor. Bu resim, Türkiye'deki basın özgürlüğünün olmaması ve gazetecilerin korku içinde çalışması durumunu sembolize ediyor. Kalemin zincirlerle bağlı olması, özgürlüğün kısıtlandığını gösterirken, çay bardağının kırık olması da basın özgürlüğü gününün kutlanamayacak kadar kötü durumda olduğunu vurguluyor. Resmin temel espri konusu, Türkiye'deki basın özgürlüğünün olmaması ve bu durumun çay içerek kutlanacak bir şey olmamasıdır.
Resimde " Silivri Soğuktur" yazan bir yazı, bir kalem ve zincirler var. Kalem zincirleri kırmaya çalışıyor. Resimde geçen "Silivri Soğuktur" sözü aslında Silivri Cezaevi'ne gönderme yapıyor. Silivri Cezaevi'nin soğuk ve sert şartlarıyla biliniyor. Kalemin zincirleri kırmaya çalışması ise bu durumdan kurtulma çabası olarak yorumlanabilir. Yani resimde, "Silivri Soğuktur" sözünün aslında bir tehdit olduğunu ve insanların bu tehditle yaşadığını gösteriyor.
Resimde " Silivri Soğuktur" yazan bir ifade ve üzerinde "TD" yazan bir çay bardağı ile bir kalem görüyoruz. Kalem, zinciri kırmak üzere, çay bardağı ise bir alay konusu olarak yer alıyor. **Şaka şu ki:** Silivri'nin soğuk olduğu bilinen bir gerçek ve bu nedenle, çay bardağının (TD) korkusundan dolayı zinciri kırmaya çalıştığı ima ediliyor. Silivri'nin soğuk olması nedeniyle insanların çayı soğuk içmeye zorlandığı, bu da onları korkuttuğu ve zinciri kırmaya teşvik ettiği düşünülüyor.
Resimde "Artık " Silivri Soğuktur " demeyin! " yazan bir afiş ve bir kalemi zincirleri kırarken gösteren bir çizim var. Afişteki espri "Silivri soğuktur" sözünün korku atmosferi yaratmak için kullanılan bir söylem olduğunu ve bu söylemin karşıt görüşleri bastırdığını ima ediyor. Çizim ise kalemin zincirlere karşı mücadelesini sembolize ediyor, bu da "Silivri soğuktur" gibi söylemlerin zincirlerini kırabileceğimizi ve düşüncelerimizi özgürce ifade edebileceğimizi ima ediyor.
Görselde, Türkiye'nin Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 153. sırada yer aldığı ve bu nedenle Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamak için uygun bir ülke olmadığı belirtiliyor. Resimde, bir kalem zincirleri kırmaya çalışıyor. Bu, basın özgürlüğünün baskı altına alındığını ve kalemle sembolize edilen gazetecilerin bununla mücadele ettiğini gösteriyor. **Fıkra:** Türkiye'nin dünya basın özgürlüğü sıralamasındaki düşük pozisyonu nedeniyle, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamak için uygun bir ülke olmadığını ima eden mizah yoluyla eleştiriyor.
Resimde, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Basın hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuzatabi tutulamaz." sözü ile birlikte, bir kalemin zincirleri kırdığı bir görsel yer alıyor. Fıkra, medyanın hiçbir sebeple baskı altında tutulamayacağını, özgür olması gerektiğini vurguluyor. Kalemin zincirleri kırması, medyanın düşünce özgürlüğünün sembolü olarak görülüyor.
Resimde, kırmızı bir zemin üzerine siyah zincirlerle bağlı siyah bir kalem ve bir kalemtıraş ile "Özgür basın iyi ya da kötü olabilir, ama özgürlük olmayınca basın ancak ve ancak kötü olacaktır." yazan Albert Camus'tan bir alıntı bulunuyor. Şaka, özgür basının ancak ve ancak özgür olduğunda iyi olabileceğini gösteren bir metafordur. Zincirler basının özgürlüğünü simgeleyen bir metafordur, kalem ise basını temsil eder. Kalemin zincirlere bağlı olması, basının özgür olmadığını ve dolayısıyla iyi bir basın olamayacağını ima eder.
Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde kutlama yapmak yerine, ne kadar serbest olduğunuzu hissediyor musunuz? 🤔 😂