Her gün kapağı Avrupa’ya atma hayali kuranların; Mültecilerden, Somalililerden ölesiye nefret ettiği bir ülke..
Fotoğrafta Twitter'da paylaşılan bir haber ve bir çizgi roman karesi bulunuyor. Haber, Somali'den gelen iş insanları ve sığınmacıların Ankara'nın göbeği olan Kızılay'daki iki sokağı baştan sona kendi ülkelerine çevirdikleri hakkında. Çizgi romanda ise, bir adam "Heeeyyeeeey... En büyük hayalimi gerçekleştirdim... İtalya'da bi kafede çalışıyorum ve işime vesa mila gidip geliyorum... Heeeyeeey..." diye düşünürken, scooter'ıyla "40 yıllık İtalyanım... Yöviyeli ise girdi diye bu kadar sevinen ilk defa görü... Yoruum..." diyen bir karakteri eziyor. Fıkranın esprisi, Somali'den gelen iş insanları ve sığınmacıların Ankara'da oldukları gibi, çizgi romandaki adamın da İtalya'da "yöviyeli"lere karşı önyargılı davranması.
"Her şeyde bir hayır var" diye bir laf var, sanırım "Hayırlısı" bölümünü unuttuk! Yani, kafe açmaktansa maden suyu içip yan kesici olmayı seçenler de var!
Kızılay'da kendi ülkelerinin atmosferini yaratanlar, sonuçta her gün "küresel ısınma" ya da "sıcak ülkenin yaratacağı etkiler" gibi terimleri bir kenara bırakıyor!
Avrupa'ya gidenler burada kalabiliyor ama, burada kalmak isteyenler Avrupa’da mücadele ediyor. Kısacası, "doğru adres" ararken GPS’imiz patladı!