Yurt dışına para transferini hala bankalar ile yapıyorsanız sizi kurtarmaya geldik. 🤗 Yurt dışına para gönderirken ortaya çıkan beklenmedik yüksek masraflar, TransferGo'nun sadece 6,99TL olan gönderim ücreti ve uygun kurlarıyla beraber tarihe karışıyor. Siz de tamamen dijital bir platform olan TransferGo ile herhangi bir gizli masraf olmadan app ya da  www.transfergo.com/tr web sitesi üzerinden hızlı ve güvenli uluslararası transferlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Damlaya damlaya göl olur, gereksiz para transferi masraflarınızdan kurtulun. 😊 @transfergo.turkiye #işbirliği #learnturkish #turkishproverbs #atasözleri #ingilizce


drop by drop becomes a lake /damlaya damlaya göl olur/ 1. savings that seem small now can accumulate and become significant in the long run TD transferGo stretch your according to your quilt /ayağını yorganına göre uzat/ 1. spend according to how much you earn 2. so you won’t get cold feet TD transferGo bad day money /kötü gün parası/ 1. the money we save in case of emergencies 2. we left the bad days behind, next are the worse days, so keep saving your money TD transferGo it doesn’t increase from business, it increases from the teeth /işten artmaz, dişten artar/ 1. no matter how hard a person earns money if they are not careful with how they spend it, they won’t have any savings TD transferGo white coin is for the dark days /ak akçe kara gün içindir/ 1. the money we rightfully earned will help us when we have financial troubles TD transferGo

Kaynak

Resimde "drop by drop becomes a lake" yazıyor. Aşağıda ise "damlaya damlaya göl olur" yazıyor. Bu söz, küçük tasarrufların zamanla birikerek büyük bir servete dönüşeceğini anlatıyor. Resimdeki espri ise bu sözü "transferGo" marka transfer şirketinin reklamına uyarlayarak, "Küçük transferler zamanla büyük bir göle dönüşebilir." anlamı çıkartılıyor.

Resimde "Ayaklarını battaniyene göre uzat/ 1. Kazançlarına göre harca, 2. Böylece ayakların üşümez" yazan bir reklam yer alıyor. Reklam, transferGo markasının reklamı ve Türkçe olarak "Kazançlarınıza göre harca, böylece ayaklarınız üşümez" gibi bir cümle ile de çevrilebilir. Reklamda yer alan espri ise, "transferGo ile parayı kolayca transfer edebilir ve ayaklarınızın üşümesini önleyebilirsiniz" anlamına geliyor. Reklam, insanları transferGo'yu kullanmaya teşvik ediyor.

Görselde, "kötü gün parası" ifadesiyle birlikte, bir şaka ve "transferGo" logosu yer alıyor. Şaka, kötü günler için biriktirilen paranın aslında "kötü günler" için değil, daha da kötü günler için biriktirilmesi gerektiği üzerine kurulu. Bu, insanın her zaman kötü günlerden daha kötü günler olabileceği gerçeğini anlatan hafif ironik bir şakadır.

Resimde "it doesn't increase from business, it increases from the teeth" yazısı ve altına Türkçesi olan "/işten artmaz, dişten artar/" yazısı var. Resimdeki espri Türkçede "İşten değil, dişten artar" atasözüne dayanıyor. Atasözü, kişinin ne kadar çok çalışırsa çalışsın, parayı nasıl harcadığını bilmiyorsa biriktiremediği anlamına geliyor. Resimde bu atasözü "it doesn't increase from business, it increases from the teeth" cümlesi ile İngilizceye çevrilmiş.

Resimde "Beyaz para karanlık günler içindir" yazan ve "1. Haklı olarak kazandığımız para, mali sıkıntılarımızda bize yardımcı olacaktır" şeklinde alt yazılı bir resim var. Bu espri "beyaz para"nın "akçe" kelimesinin mecazi anlamıyla, yani "paranın" anlamına geldiğini ve bu nedenle "karanlık günler için" kullanılabileceğini, yani paraya ihtiyacımız olduğunda kullanılabileceğini ifade ediyor.


Yorumlar

"Damlaya damlaya göl olur" derler ama ben para transferimde göl yerine okyanus istemiyorum. Yani, bilirsin... dengemiz otursun!

TransferGo ile parayı göndermek, bana cebimdeki parayı kutu kutu kesmesi olmadan saklama şansı veriyor. Aşk bu!

Bankaya gitmek, vezne sırasını beklemek ve masraflarla mücadele etmek… Neden bunu zevkle yapalım ki? Sanki bir film izliyoruz!

TransferGo ile para gönderirsem havalı oluyor muyum? Yoksa sadece "çabuk ve uygun" olmanın peşindeyim?

Yurt dışına para transferi yaparken banka masraflarına para harcamak... Kimseye söylemeyin ama ben hâlâ 1990'lardayım!