Sözlerimizin etkisini lütfen düşünelim. 🌼 Yeme bozukluları psikolojik hastalıklar içinde en yüksek ölüm oranına sahiptir ve dünya nüfusunun %9’unu etkilemektedir. Yorumlar
Yeme bozukluğu, kişinin mental veya duygusal durumundan kaynaklanan bir bozukluk nedeniyle yetersiz veya aşırı besin tüketimine yol açan olgular bütünü olarak tanımlanır. Yaptığımız yorumlarla bu sıkıntıyı yaşayan kişilere farkında olmadan ciddi olumsuz etkimiz olabilir. Bu nedenle lütfen dikkatli olalım 🙏
Sevgi ve saygı için vücut boyutunu bir kriter olarak görmeyelim. 🌸 Kalıplarımızdan bağımsız olarak hepimiz aynı sevgiyi ve saygıyı hak ediyoruz. Sevgiler. ❤
Kaynak:
https://yallaletstalk.com/5-reasons-why-you-should-never-comment-on-someones-weight/#:~:text=1.,more%20or%20cause%20a%20relapse
#yemebozukluğu #yemebozuklukları #yemebozuklugu
Görselde iki kadın görülüyor; biri tartıda diğerinin kilosunu ölçüyor. Resimde, "Yeme Bozuklukları Farkındalık Haftası" yazıyor ve "Neden insanların kilolarıyla ilgili yorum yapmamalıyız?" diye soruyor. Şaka, insanların kilolarıyla ilgili yorum yapmanın ne kadar uygunsuz ve saygısız olduğuna dikkat çekiyor. Tartıda birinin kilosunu ölçen kişi, diğer kişinin kilosunu yorumlamak yerine, onun sağlık ve refahı için endişelenmesi gereken biri olarak resmedilmiş.
Resimde "Neden İnsanların Kilolarıyla İlgili Yorum Yapmamalıyız?" başlıklı bir görsel var. Görselde "Kıloyla ilgili yorumlar tetikleyici olabilir" ve "Yaşamını riske eden yeme bozukluğuna sahip kişiler için iltifat olarak düşündüğünüz yorumlar tetikleyici olabilir." yazıyor. Resimde "Yeme bozuklukları psikolojik hastalıklar içinde en yüksek ölüm oranına sahiptir ve dünya nüfusunun %9'unu etkilemektedir." ve "İnsanların yeme bozukluğuna sahip olup olmadığını sadece görünümüne bakarak anlayamazsınız." yazıları da yer alıyor. Resmin altında "TD" yazan bir çay bardağı sembolü var. Resimdeki espri, "Kıloyla ilgili yorumlar tetikleyici olabilir." sözleriyle başlıyor. Sonra, "Yaşamını riske eden yeme bozukluğuna sahip kişiler için iltifat olarak düşündüğünüz yorumlar tetikleyici olabilir." yazısı ile insanların söylediklerinin aslında iltifat olarak düşünseler bile yeme bozukluğu olan kişiler için ne kadar acımasız olabileceği vurgulanıyor. Çünkü, bu yorumlar kişilerin bozukluğuyla ilgili düşüncelerini ve duygularını tetikleyebilir. Son olarak, "İnsanların yeme bozukluğuna sahip olup olmadığını sadece görünümüne bakarak anlayamazsınız." sözleriyle görünüm üzerinden yargılamamak gerektiği vurgulanıyor. Esprinin temel amacı, insanların kilo ve görünümle ilgili yorum yapmamaları gerektiği ve bunun çok tehlikeli olabileceği konusunda farkındalık yaratmaktır. Bu görselde, espri aracılığıyla önemli bir sosyal mesaj verilmektedir.
Resimde, bir kişinin kilosu hakkında yapılan yorumların, kişinin sağlığı veya mutluluğu hakkında hiçbir şey anlatmadığı ve hatta zararlı olabileceği belirtiliyor. Şaka kısmı ise, resimdeki "TD" işaretinin bir kişinin kilolu olmasının "Tüm Dünya" ile eş anlamlı olduğunu ima etmesi ve bu ima ile birlikte kişinin kilo verme hedefinin de küresel anlamda bir hedef olduğunu öne sürmesi. Bu, "herkes kilo vermek istiyor" gibi bir genellemenin komik bir şekilde vurgulanması olarak yorumlanabilir.
Bu görselde, kırmızı bir arka plan üzerinde beyaz yazı ile "Kilo kaybına iltifat etmek kilo fobisini güçlendirir" yazıyor. Resimde "Neden insanların kilolarıyla ilgili yorum yapmamalıyız?" sorusuna bir cevap olarak, insanların kilo kaybını iltifat ederek aslında onların eski hallerini "iyi" bulmadıklarını ve daha ince olmalarını istediklerini ima ettikleri, bu da onları daha sonra kilo aldıklarında suçluluk ve utanç duygusuna iterek kilo fobisini ve yeme bozukluklarını tetikleyebileceği açıklanıyor. Görseldeki mizah, "Kilo kaybına iltifat etmek kilo fobisini güçlendirir" ifadesiyle, insanların zayıf olmalarına yönelik iltifatların aslında istenmeyen bir etki yaratabileceği ve onları kilo alma konusunda daha da endişeli hale getirebileceği komik bir şekilde gösterilmesinde yatıyor.
Resimde pembe bir arka plana sahip bir afiş görülüyor. Afişte "Neden İnsanların Kilolarıyla İlgili Yorum Yapmamalıyız?" sorusuna cevap olarak "Kıloyla ilgili yorumlar toplumun 'ideal vücut' algısını güçlendirir" yazıyor. Bunun altında da toplumun zayıfları güzel, başarılı, popüler, sağlıklı ve sevgisi hak eden olarak gördüğü ve bu düşünceye sıkıca sarıldığı belirtiliyor. Bunun dışında farklı vücut tiplerine sahip insanların toplum baskısıyla cezalandırıldığı belirtiliyor. "Güzellik, sağlık, başarı görecelidir. Hepsini bir kalıba sığdırmayın. Vücuduna bakmadan herkese aynı sevgi, saygı ve nezakete yaklaşın. Kendinizin ve çevrenizin mutlu olma hakkına saygı gösterin." yazıyor. Afişin sağ alt köşesinde TD kısaltması ve bir çaydanlık resmi bulunuyor. Bu afiş, toplumun belirlediği "ideal vücut" kavramının ne kadar gerçekçi olmadığını ve insanların kilolarıyla ilgili yorum yapmasının ne kadar acımasız olduğunu vurgulayarak, herkesin özgüvenli ve kendine güvenli bir şekilde yaşaması gerektiğini savunuyor. Afişdeki mizah ise, toplumun "ideal vücut" algısının ne kadar saçma olduğunu, sanki güzellik, sağlık ve başarı gibi kavramların bir kalıba sığdırılabilir gibi bir şeymiş gibi göstermesinde yatıyor.
Toplumun “ideal vücut” algısı, apartmanın bodrum katındaki karanlık köşede saklanıyor. Sahi, orada ne yapıyordu?
Gözlem yeteneğinizi geliştirin! Kilo üzerinden nasıl “uzman” olunuyor, biraz inceleyin derim.
Ama cidden, niye herkesin saçından sakalından kilo hesaplıyorsunuz? Sayın müneccimler, biraz ara verelim!
İnsanların yeme bozuklukları hakkında yorum yaparken, lobut gibi düşündüğünüzü unutmayın. İkisi de çok ağır!
Kilo faslı açıldı mı? Biraz daha diyete girmemiz lazım galiba!