Dil toplumu, toplum da dili şekillendirir. ✊ Eğer toplumda bir değişim görmek istiyorsak yarın buna dilimizi değiştirerek etkide bulunabiliriz. Bu amaçla dün @watsonsturkiye ile birlikte Clubhouse’da bir etkinlik gerçekleştirdik. Sizlerin de katılımıyla dilimizdeki cinsiyetçi kalıpları tartıştık. 😊
Yaptığımız konuşmadan geçen kalıpları ve üzerine yapılan yorumları bir içerik haline getirip paylaştık. Dilimizden başlayıp topluma yansıyacak güzel değişimleri görmek dileğiyle. Sevgiler ❤️
Kızını dövmeyen dizini döver içeriği görsel tasarımı için referans: @perihanciragoz
#8mart #8martdünyakadınlargünü #dünyakadınlargünü #emekçikadınlar
Resimde "kız almak" ve "kız vermek" ifadelerinin üzeri çizili ve "Kadınlar alınıp verilmez" yazıyor. Bunun altında da "Evlilik iki tarafın anlaşmasıyla meydana gelmektedir, bir tarafın diğerine sahip olmasıyla değil." yazıyor. Bu görsel, kız almak ve kız vermek ifadelerinin kadınlara sahip olma anlamına geldiği geleneksel düşünceyi eleştiriyor. Evlilik bir sahiplik değil, iki tarafın anlaşmasıyla kurulan bir ilişki olarak vurgulanıyor.
Resimde, "Kızını dövmeyen dizini döver" atasözünün bir parodisi görüyoruz. "Dövme" kelimesi çizili ve "dizini" kelimesi altta vurgulanmış. Bu durum, "Kızını dövmeyen, dizini döver" sözünün aslında "Kızını dövmeyen, dizini döver" değil de "Kızını dövmeyen dizini döver" şeklinde olması gerektiğini ima ediyor. Bu parodi, atasözünün çarpıtılması ve komik bir şekilde yorumlanmasıyla mizahi bir etki yaratıyor.
Resimde, "bilim adamı" ve "iş adamı" ifadelerinin çizili olduğu ve "bilim insanı" ve "iş insanı" ifadelerinin altına çizildiği bir metin görüyoruz. Metin, çocukların "bilim adamı" kelimesini duyduklarında bilim ile uğraşan kişilerin "adam" olduğunu düşünmelerini normalleştirdiğini ve bu da kız çocuklarının bu alanlarda çalışmanın kendileri için sıra dışı olduğunu düşünmelerine ve bu alanlardaki katılımlarını azaltmalarına yol açabileceğini belirtiyor. Bu mizah, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların bilim ve iş alanlarındaki temsilindeki sorunları ele alıyor. "Adam" kelimesinin kullanımı, bilim ve iş alanlarının erkeklere ait olduğu algısını güçlendiriyor ve bu da kız çocuklarının kendilerini bu alanlarda görmelerini engelliyor. Metin, bu algının yanlış olduğunu ve kız çocuklarının da bu alanlarda başarılı olabileceğini vurgulayarak, toplumsal cinsiyet kalıplarının kırılması gerektiğini gösteriyor.
Bir dil, bir toplumun aynasıdır; ama bazıları aynayı kırmaya çalışıyor gibi!